PROF. DR. NUSRET FİŞEK'İN KİTAPLAŞMAMIŞ YAZILARI - II
Ana-Çocuk Sağlığı, Nüfus Sorunları ve Aile Planlaması

 

Türkİye'de AşIrI DoğurganlIk ve KullanIlan Gebelİğİ
Önleyİcİ Yöntemler
*

      A- GİRİŞ:

      Aile planlaması programları hazırlamak ve bu programların uygulanmasında sağlanacak başarıyı tahmin etmek için doğurganlığın yüksek oluşunun nedenlerini bilmek gereklidir. Az gelişmiş ülkelerin çoğunda bu nedenler aileleri çok çocuklu olmaya iten ekonomik, sosyal ya da kültürel etkenlerdir. Ekonomik etkenlere örnek olarak halı dokumakla geçindikleri için çocuk işçiye gereksinimi olan aileleri; sosyal etkene örnek olarak yaşlılık ve hastalık gibi iş göremezlik durumunda çocuklarından başka güvencesi olmayan aileleri gösterebiliriz. Bu ülkelerde aşırı doğurganlığı kontrol programlarının başarılabilmesi için öncelikle bu ve buna benzer etkenlerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak gerekir.

      Bazı toplumlarda ise, aşırı doğurganlığın nedeni aileleri çok çocuklu olmaya zorlayan ekonomik, sosyal ve kültürel etkenler değildir. Bu toplumlarda sosyo-ekonomik yapı değiştiği, karı-koca küçük aileyi norm olarak kabul ettiği halde aileler gebeliği önleme yöntemlerini -özellikle etkili yöntemleri- bilmedikleri ya da kullanamadıkları için aşırı doğurganlık ortaya çıkmaktadır. Türkiye'de doğurganlığın yüksek oluş nedenlerini inceleyen yazarın (1,2), Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsünün 1968 yılı nüfus sorunları ve aile yapısı konusunda yaptığı araştırmanın verilerine dayanarak vardığı sonuçlara göre, Türkiye'de aşırı doğurganlığın nedeni, ailelerin gebeliği önleyici etkili yöntemleri kullanmamaları ya da kullanamamalarıdır.

      Adı geçen Enstitünün 1973 Yılı Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırma verileri de bu yargıyı desteklemektedir. Bu araştırmada "Sizin gibi bir aile için en uygun çocuk sayısı kaçtır?" sorusuna, kadınların yüzde 65.7'si ve "Siz kaç çocuğunuz olsun isterdiniz?" sorusuna da kadınların yüzde 66.6'sı üç ya da daha az karşılığını vermişlerdir (Tablo:1). Demek oluyor ki Türkiye'de ailelerin büyük çoğunluğu (Üçte ikisi) küçük aileyi norm olarak kabul etmişlerdir. Buna karşın toplam doğurganlık oranı 5.3'tür.

 


      Tablo:1- Türkiye'de Ailelerin İstedikleri Çocuk Sayısına Göre Dağılımı

 

İdeal veya istenen

çocuk sayısı

İdeal çocuk (1)

 (Yüzde)

İstenen çocuk (2)

 (yüzde)

1

    1.1

    1.5

2

  29.9

  32.1

3

  35.6

  32.1

4

  14.1

  17.4

5+

  19.3

  16.0

T O P L A M

100.0

100.0

       (1) "Sizin gibi bir aile için en uygun çocuk sayısı kaçtır?" diye sorulmuştur.
       (2) "Siz kaç çocuğunuz olsun isterdiniz?" diye sorulmuştur.

      Türkiye'de küçük ailelerin norm olarak kabul edilmiş olduğunun bir başka kanıtı da istenmeyen gebeliklerin çok oluşudur. 1973 yılı "Türkiye'de Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırması" verilerine göre, anket uygulandığı sırada gebe olan kadınların yüzde 41.7'si ve "Son gebe kaldığınızda çocuğunuz olsun istiyor muydunuz?" sorusunu yanıtlayan ve anket uygulandığı sırada gebe olmayan kadınların yüzde 34.9'u istemeden gebe kaldıklarını belirtmişlerdir. Bu demektir ki, Türkiye'de aileler istenmeyen gebelikleri önleyebilselerdi 1973 yılında kaba doğum oranı binde 32 değil (4), binde 21 olurdu ve Türkiye'de aşırı doğurganlık diye bir sorun olmazdı.

      Türkiye'de düşük yapan kadınların oranının, gebeliği önleyici yöntemlerin yaygın olarak kullanıldığı batı ülkelerine kıyasla yüksek oluşu (Tablo:2), çocuk düşürecek kadar doğum kontrolüne motive olan kadınların   bile  gebeliği  önleyici   yöntemlerden    yeteri  kadar  yararlanamadığını  gösterir.  Türkiye'de  aşırı

doğurganlığın temel nedeninin hizmet eksikliği olduğunun bir başka kanıtı da halka aile planlaması hizmetleri yeterli bir düzeyde sunulduğu zaman doğurganlığın hızla düşmesidir. Etimesgut Sağlık Bölgesinde yedi yıl içinde kaba doğum oranı yılda binde 35.1'den yılda 26.9'a ve toplam doğurganlık oranı 5.0'dan 3.68'e düşmüştür (5,6).

      Tablo:2- Türkiye'de ve Çeşitli Ülkelerde İsteyerek Çocuk Düşürme Oranları

 

Ülkeler

Yıl

Oran (binde)

Danimarka

1971

10.0

Kanada

1972

11.3

İngiltere

1972

11.5

İsveç

1971

12.2

A.B.D.

1971

13.2

Norveç

1971

13.9

Finlandiya

1971

18.0

Türkiye

1968

36.1

Türkiye

1973

28.6

      Baz: 15-44 yaşında evli kadın sayısı.

      Türkiye'de aşırı doğurganlığın temel nedeni halkın aile planlanması hizmetlerinden yararlanamaması olduğuna göre, aile planlanması hizmetlerinin programını hazırlayan ve değerlendirenlerin, halkın çeşitli kesimlerinin hangi yöntemleri kullandıklarını ve zaman boyutu içerisinde yöntem seçmedeki değişmeleri bilmeleri gereklidir. Bu yazının amacı da yönetici ve bilim adamlarına, 1973 yılında çocuk sayısını sınırlamak isteyen ailelerin hangi yöntemleri kullandıkları ve 1968'den bu yana yöntem seçiminde değişme olup olmadığı konusunda veriler sunmaktır.

      - MATERYAL VE METOD:

      Bu yazı,  1968 ve 1973 yıllarında Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün yaptığı araştırmalardan toplanan verilere dayanmaktadır. Türkiye'de 1968'de yapılan Nüfus Sorunları ve Aile Yapısı Araştırmasında tüm ülkeyi temsil eden 15-44 yaşında 3.068 kadınla görüşme yapılmıştır (7). 1973 Türkiye'de Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırmasında tüm ülkeyi temsil eden ve 6.530 hane halkını kapsayan örnekte 15-49 yaş arasında evli 4.581 kadına anket uygulanmıştır. Örnek ağırlığına göre Türkiye'de 1973 yaz aylarında 15-49 yaş arasında evli kadın sayısı 5.334.208'dir.

      Bu yazıda coğrafi bölgelerin, yerleşme yerlerinin, eğitim düzeyinin, kişi başına düşen gelirin, yaşın, çocuk sayısının ve üstün motivasyonun, gebeliği önlemek için kullanılan yöntemlerin seçimini nasıl etkilediği incelenmiştir. Bu bağımsız değişkenler şöyle tanımlanmıştır:

      1. Bölgeler: İller, Türkiye Nüfus Araştırmasında olduğu gibi beş bölgede toplanmıştır (8).

      2. Yerleşme Yerleri: 1973 Araştırmasında yerleşme yerleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır:

            Metropoller    : Ankara, İstanbul ve İzmir
            Kentler                        : 10.000 ya da fazla nüfuslu yerler
            Kasabalar      : 2.000 - 9.999 nüfuslu yerler
            Köyler              : 1.999 ya da daha az nüfuslu

      Bu sınıflama 1968 Araştırmasındakinden biraz farklıdır. 1968 Araştırmasında kasabalar 2.000-15.000 nüfuslu yerler olarak tanımlanmıştır.

      3. Eğitim Düzeyi: Anket uygulanan kadınlar eğitim yönünden üç grupta toplanmıştır:

            a- İlköğretimi tamamlamamış (okuma-yazma bilmeyenler dahil).

            b- İlköğretim görmüş.

            c- Orta öğretimi ya da daha yüksek öğretim kurumunu tamamlamış.

      4. Gelir: Gelir tahminleri 1973 Araştırması verilerine dayanılarak hesaplanmıştır (8). Anket uygulanan kadınlar, ailelerinin tüm gelirinden ailede kişi başına düşen ortalama yılık gelire göre düşük, orta ve yüksek gelirli olarak üç grupta toplanmıştır. Grupların sınırları 1968 Araştırmasındaki sınırlara göre şöyle fark etmiştir:

                        Gelir Grubu                1968                          1973

                        Düşük                          1.000 Tl.den az                      1.499 dan az

                        Orta                             1.000 - 3.999 Tl.                    1.500- 4.999

                        Yüksek                                   4.000 ya da çok                   5.000 den çok

      5. Yaş ve Çocuk Sayısı: 1968 verilerinden yararlanılarak hazırlanan yazıda, yaş ve çocuk sayısının yöntem seçme üzerindeki etkisi incelenmemiştir. Yazar, Etimesgut Bölgesinde yürüttüğü bir araştırmada otuz yaşından yukarı kadınların çoğunlukla geleneksel yöntemleri, gençlerin ise etkili yöntemleri kullandıklarını gözlemiştir (5). Bu nedenle, bu yazıda bu varsayımı ülke çapında gerçeklemek için, kadınların yaşı ve doğurdukları canlı çocuk sayısını bağımsız değişken olarak kullanmıştır.

      6. İsteyerek Düşük Yapma: Bir kadının isteyerek düşük yapmış olması, aile planlaması için yüksek motivasyonun bir işaretidir. Motivasyonun yüksek oluşunun gebeliği önleyici yöntem seçiminde etkisi olup olmadığını saptamak üzere anket uygulanan kadınlar, isteyerek düşük yapanlar ve yapmayanlar olarak iki grupta toplanmıştır.

      Bu çalışmada verilerin toplanması ve işlenmesi Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü mensupları tarafından yapılmış ve Hacettepe Üniversitesi Bilgi işlem Merkezi bilgisayarından yararlanılmıştır. İstatistik analizlerde önemlilik testleri örnekteki denek sayılarıyla yapılmıştır.

      - BULGULAR VE DEĞERLENDİRME:

      1. Gebeliği Önleyici Yöntem Kullananlar:

      1973 Araştırması  sonuçlarına göre, anketin uygulandığı sırada sürekli ya da ara sıra gebeliği önleyici yöntem kullananların bulunduğu ailelerin sayısı 1.848.359'dur (Tablo:3). Bunlar 15-49 yaş gruplarındaki tüm kadınların yüzde 35.18'idir. Eğer baz olarak bu yaş gruplarında sadece gebe kalma riski altında olan kadınlar alınsa (yani aybaşından kesilmiş, kendisi ya da kocası kısır olanlar ve gebeler hariç tutulursa) oran yüzde 53 olur. Diğer araştırmalarla kıyaslayabilmek için 45-49 yaş grubu hesaba katılmazsa, oranlar yukarıdaki sıraya göre yüzde 36.12 ve yüzde 43.04 olur.

      Tablo:3- 1968 ve 1973 Yıllarında Türkiye'de Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanan  Ailelerin Seçtikleri Yöntemler

 

 

Yöntemler

Yöntem kullanan aile

sayısı ( x 1.000)

  1968                   1973

   (1)        (2)        (1)          (2)

Yüzde dağılım

1968                      1973

  (1)          (2)           (1)         (2)

Ağızdan Hap

    99        86        226         169

  6.86       6.10       12.22        9.15

Rahim İçi Araç

    73        73        109         109

  4.99       4.99         5.86        5.90

Kaput

  203       138        232         132

13.98        9.53      12.49        7.47

Geri Çekme

  750       561     1.168         856

51.68       38.66     63.05      46.32

Spermisitler

   21         -            71           45

  1.41          -           3.80        2.44

Diğer

  306         -          470          391

21.08          -         25.88      21.16

Korunan Aile:

 

 

15-49  yaş grubu

    -           -       1.848      1.408

    -              -         35.18      26.80

15-44  yaş grubu

1.139        -       1.740      1.300

31.20           -         36.12     27.08

      (1) "Halen.... kullanıyor musunuz?" sorusuna "Evet" diyenler.
      (2) "Sürekli mi, ara sıra mı kullanıyorsunuz?" sorusuna "Sürekli" diyenler.

      Yöntem kullanma oranını hesaplamada göz önüne alınabilecek bir nokta da ağızdan alınan hap, kaput ve geri çekme gibi yöntemlerin sürekli kullanılıp kullanılmadığıdır. 1973 Araştırmasında "halen hap alıyorum" diyenlerin yüzde 25'i, kaput kullananların yüzde 40'ı ve geri çekme yöntemi kullananların yüzde 27'si bu yöntemleri kullandıklarını, fakat sürekli olarak kullanmadıklarını söylemişlerdir.

      Yöntem seçimine gelince, geleneksel yöntemler en yaygın olanlardır. Yöntem kullanan ailelerin yüzde 46'sı sürekli olarak geri çekme ve yüzde 21'i sürekli olarak lavaj ve tampon gibi geleneksel yöntemleri kullanmaktadır. Ağızdan alınan hap, rahim içi araç ve kaput kullananların toplam sayısı ancak 525.830 kişidir. Hap ve kaputu sürekli kullanmayanlar hesaba katılmazsa bu sayı 409.547'ye düşer ki bu 15-49 yaşında evli kadınların yüzde 7.7'si, gebelik riski altında olanların yüzde 11.6'sını oluşturur. Sürekli kullanılan etkili yöntemler, üstün tutma sırasına göre, ağızdan alınan hap, kaput ve rahim içi araçtır.

      2. Bölgeler:

      Ülkemizin beş coğrafi bölgesinde ailelerin kullandıkları yöntemler Tablo:4'de görülmektedir. Gebeliği önleyici yöntem kullanma bakımından bölgeler arasında büyük farklar vardır. Gebeliği önleyici yöntem kullanmanın en yaygın olduğu bölgeler Batı ve Kuzey Anadolu'dur (yüzde 46). En düşük oran da Doğu Anadolu'dadır (yüzde 16). Etkili üç yöntemi kullanma bakımından bölgeler arası fark önemlidir (Ki kare=60.10; n=4; p<0.001).

      Tablo:4- 1973 Yılında Beş Coğrafi Bölgede Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanan Ailelerin Seçtikleri Yöntemler (yüzde)

 

 

Yöntemler

Orta Anadolu

Kuzey Anadolu

Batı Anadolu

Güney Anadolu

Doğu  Anadolu

TOPLAM

Ağızdan Hap

19.43

4.95

9.97

15.89

17.99

12.23

Rahim İçi Araç

11.46

3.87

3.44

7.30

5.95

5.86

Kaput

12.91

9.44

13.00

9.91

19.89

12.50

Geri Çekme

53.54

80.27

64.60

50.01

53.10

63.05

Spermisitler

3.34

1.66

5.21

3.30

3.80

3.80

Diğer

19.94

21.70

28.08

28.51

32.95

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

 

 

 

Aile sayısı

415.267

366.223

767.858

169.676

134.184

1.852.248

Aile yüzdesi

32.98

46.27

46.63

23.15

16.02

35.18

      NOT: Tablodaki yöntem kullanan yüzdelerinde baz, yöntem kullanan aile sayısıdır. Yüzdelerin toplamının 100'den fazla oluşunun nedeni, bazı ailelerin birden fazla yöntem kullanmasıdır. Aile yüzdelerinde baz, anket uygulanan tüm kadınlardır (kısır, aybaşından kesilmiş ve gebeler dahil).

      Orta Anadolu'da etkili yöntemler diğer bölgelerden çok (yüzde 43.8), Kuzey Anadolu'da da diğer bölgelerden çok daha az (yüzde 18.3) kullanılmaktadır. Türkiye'de yöntem kullanan kadınların ortalama yüzde 30.6'sı etkili yöntem kullanmaktadır.

      3. Yerleşme Yerleri:

      Metropol, kent, kasaba ve köylerde yaşayanların gebeliği önleyici yöntem kullanma oranları ve seçtikleri yöntemler Tablo:5'de gösterilmiştir. Ailelerin yaşadıkları yer, hem gebeliği önleyici önlem kullanmayı, hem de yöntem seçmeyi önemli olarak etkilemektedir (Ki kare=14.30; n=3; 0.01>p>0.001).

      Tablo:5- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanan Ailelerin Seçtikleri Yöntem ve Yerleşme Yerlerine Göre Dağılımı (yüzde)

 

Yöntemler

Metropoller

Kentler

Kasabalar

Köyler

TOPLAM

Ağızdan Hap

12.98

13.16

15.27

10.94

12.22

Rahim İçi Araç

6.67

6.09

6.99

5.21

5.86

Kaput

18.00

16.58

14.36

7.28

12.49

Geri Çekme

60.32

54.09

55.71

70.69

63.05

Spermisitler

6.67

5.58

2.37

1.61

3.80

Diğer

19.39

30.81

28.26

24.78

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

 

 

Aile sayısı

378.671

532.398

102.729

848.449

1.852.248

Aile yüzdesi

52.42

44.36

40.91

27.24

35.18

      Açıklama için Tablo:4'ün dip notuna bakınız.

      Bölgeler kontrol değişkeni olarak alındığı zaman da aynı farklar görülmektedir. Bu fark, özellikle köylerden ileri gelmektedir. Köylerde ailelerin yöntem kullanma oranları yüzde 27 ve yöntem kullananlar arasında etkili üç yöntemden birini seçenlerin oranı yüzde 23.4'dür. Oysa ki, bu oranların metropol, kent ve kasabalar için ortalaması yüzde 46.7 ve 36.6'dır. Köyler dışındaki yerleşme yerlerinde yaşayan kadınlar arasında etkili ve geleneksel yöntemleri seçme bakımından görülen farklar önemli değildir (Ki kare=0.71; n=2, 0.70<p).

      4. Eğitim Düzeyi:

      Kadınların eğitim düzeyleri yöntem kullanma ve etkili yöntem seçmeyi etkilemektedir (Tablo:6). Eğitim düzeyi yükseldikçe yöntem kullananların oranı artmaktadır. Eğitim düzeyi yüksek olanlar, diğerlerine kıyasla kaput ve spermisitleri daha üstün tutmakta, ağızdan alınan haplarla geleneksel yöntemleri ise yeğlememektedirler. Rahim içi aracı yeğ tutanlar daha çok ilkokul düzeyinde eğitim görenlerdir. Eğitimin yöntem seçmedeki etkisi istatistik bakımından çok önemlidir (Ki kare=18.76; n=2, p<0.001).

 


      Tablo:6- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici Yöntem Seçiminde Eğitimin Etkisi (yüzde)

 

Yöntemler

İlköğretimi tamamlamamış

İlköğretim görmüş

Orta ya da yüksek

TOPLAM

Ağızdan Hap

12.54

11.90

10.66

12.33

Rahim İçi Araç

4.96

7.71

5.76

5.86

Kaput

9.74

14.96

27.75

12.50

Geri Çekme

67.06

56.64

64.12

63.05

Spermisitler

2.67

5.39

7.41

3.80

Diğer

25.48

27.29

18.31

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

 

Aile sayısı

1.162.192

572.034

118.022

1.852.248

Aile yüzdesi

29.93

48.44

50.04

35.18

      Açıklama için Tablo:4'ün dip notuna bakınız.

      İlköğretimi tamamlamamış olanların etkili yöntemler arasından üstün tuttukları yöntemler -üstünlük sırasına göre- hap, kaput ve rahim içi araçlardır. İlk, orta ya da daha yukarı eğitim görenlerin en sık kullandığı yöntemler ise kaput ve haptır.

      5. Gelir:

      Kişi başına gelirin yüksek olduğu aileler diğerlerine kıyasla kaput ve spermisitleri daha üstün tutmaktadırlar. Bunlar rahim içi araç, hap ve geleneksel yöntemleri diğer ailelerden daha az kullanmaktadırlar. Gelir düzeyi yükseldikçe etkili yöntem kullanma oranı yüzde 25.6'dan yüzde 34'e yükselmektedir (Tablo:7). Ancak, kullanılan yöntem sayısına göre yapılan önemlilik testinde fark önemli bulunmamıştır (Ki kare=1.99; n=2; 0.50>p>0.30).

Tablo:7- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici Yöntem Seçiminde Kişi Başına Yıllık Gelirin Etkisi (yüzde)

 

 

Yöntemler

1.499

TL. veya az

1.500-4.999

TL.

5.000

TL.'dan çok

 

TOPLAM

Ağızdan Hap

13.71

11.61

9.21

12.23

Rahim İçi Araç

7.03

6.40

4.56

5.86

Kaput

4.85

10.65

20.22

12.50

Geri Çekme

69.21

64.52

59.21

63.05

Spermisitler

1.22

3.19

5.54

3.80

Diğer

27.21

24.83

26.83

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

 

Aile sayısı

229.766

756.236

450.221

1.437.223

Aile yüzdesi

23.51

41.45

44.68

35.18

      Açıklama için Tablo:4'ün dip notuna bakınız.

      6. Yaş:

      Gebeliği önleyici yöntem kullanma oranı yaşla yükselmekte, 30-34 yaşlar arasında en yüksek düzeye ulaşmakta (yüzde 46.3) ve tekrar azalmaktadır. Etkili yöntem seçmede de aynı türde bir değişme görülmektedir (Tablo:8). Etkili yöntem kullanma bakımından 30-39 yaş grubu en üst düzeydedir (yüzde 34.3). Yöntem seçmede yaşın etkisinde gözlenen değişme de önemlidir (Ki kare=11.59, n=4; 0.05>p>0.02).

      Tablo:8- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici Yöntem Seçiminde Kadının Yaşının Etkisi (yüzde)

 

 

 

Yaş gruplarına göre yöntem seçenler

Yöntemler

15-19

20-24

25-29

30-34

35-39

40-44

45-49

TOPLAM

Ağızdan  Hap

7.04

12.32

14.39

13.28

13.13

8.14

8.86

12.23

Rahim İçi Araç

5.76

5.88

6.57

6.48

7.66

2.28

1.21

5.86

Kaput

5.42

13.87

10.63

14.68

13.31

10.12

15.56

12.50

Geri Çekme

67.30

61.66

62.42

60.44

60.58

72.29

67.40

63.05

Spermisitler

3.22

6.57

2.39

3.67

2.74

2.91

1.22

3.80

Diğer

28.20

21.55

25.49

26.07

26.07

24.09

33.24

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

 

 

 

 

 

Aile sayısı

64.301

265.821

385.092

377.629

431.814

240.264

84.172

1.849.092

Aile yüzdesi

16.04

28.36

43.81

46.27

45.00

31.72

16.28

35.18

      Açıklama için Tablo:4'in dip notuna bakınız.

      7. Canlı Doğum Sayısı:

      Canlı doğum sayısının yöntem kullanma ve seçme üzerine etkisi de yaşın etkisi gibidir. Canlı doğum sayısı arttıkça kullanma ve etkili yöntem seçme oranı yükselmekte, üçten fazla doğum yapanlarda düşmektedir. Ancak, gözlenen bu fark önemli bulunmamıştır (Ki kare=1.65; n=3; 0.70>p>0.50). Bulguların ayrıntısı Tablo:9'da verilmiştir.

      8. Çocuk Düşürme:

      İsteyerek çocuk düşürme, aile planlamasında yüksek düzeyde motive olma göstergesi olarak kabul edilebilir. İsteyerek çocuk düşürenler diğerlerine kıyasla kaput ve rahim içi aracı daha sık seçmektedirler. Ağızdan alınan hap bakımından gruplar arası fark yok gibidir. Genel olarak etkili yöntem seçmede gruplar arası fark (yüzde 28.5'e karşı yüzde 40.8) önemlidir (Ki kare=9.77; n=1; 0.01>p>0.001). Bulguların ayrıntısı Tablo:10'da verilmiştir.

 


      Tablo:9- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici Yöntem Seçiminde Canlı Doğum Sayısının Etkisi (yüzde)

 

 

Kadının doğurduğu canlı çocuk sayısı

Yöntemler

0

1

2

3

4

5+

TOPLAM

Ağızdan Hap

9.33

10.71

11.74

10.07

10.03

15.18

12.23

Rahim İçi Araç

-

4.63

4.23

7.57

7.96

5.71

5.86

Kaput

4.66

16.23

14.34

17.49

11.35

8.71

12.50

Geri Çekme

58.82

63.26

63.99

54.72

64.85

66.57

63.05

Spermisitler

3.25

5.84

3.25

4.77

4.68

2.67

3.80

Diğer

47.69

17.49

25.16

27.04

25.33

25.96

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

 

 

 

 

Aile sayısı

44.933

193.187

344.145

353.344

265.028

656.621

1.853.248

Aile yüzdesi

8.53

31.58

47.76

45.45

41.01

32.87

35.18

      Açıklama için Tablo:4'ün dip notuna bakınız.

      Tablo:10- İsteyerek Düşük Yapan Kadınlarla Yapmayanların Kullandıkları Gebeliği Önleyici Yöntemler (yüzde)

Yöntemler

İsteyerek düşük yapmayanlar

İsteyerek düşük yapanlar

TOPLAM

Ağızdan Hap

12.27

11.98

12.23

Rahim İçi Araç

4.82

10.88

5.86

Kaput

11.36

17.99

12.50

Geri Çekme

64.68

55.14

63.05

Spermisitler

3.38

5.89

3.80

Diğer

25.19

27.90

25.58

Yöntem Kullanan

 

 

 

Aile sayısı

1.536.370

316.878

1.853.248

Aile yüzdesi

33.09

62.75

35.18

      Açıklama için Tablo:4'ün dip notuna bakınız.

 


D- TARTIŞMA VE SONUÇ:

      Türkiye'de 1968 ve 1973 yılları arasında gebeliği önleyici yöntem kullanan ailelerin oranı yüzde 31.2'den 35.2'ye yükselmiştir. Bu artış istatistik bakımdan çok önemlidir (Ki kare=70.79; n=1; p<0.001). Yöntem seçimindeki değişmeye gelince (Tablo:3), bu dönemde üç etkili yöntemden birini kullanmakta olan ailelerin oranı yüzde 25.8'den yüzde 30.6'ya yükselmiştir. Ancak bu artış istatistik bakımdan önemli bir fark değildir (Ki kare=0.74; n=1; 0.30<p<0.50). 1968 ve 1973 yılları arasında gebeliği önleyici çeşitli yöntem kullananların sayıları kıyaslandığı  zaman fark daha büyük gibi görünmektedir (Tablo:3). Bunun nedeni doğurgan kadın sayısındaki artışın hesaba katılmamasıdır.

      Çeşitli yöntemlerin artış oranları şöyledir:

                        Yöntemler                   Artış oranı 1973/1968

                        Ağızdan Hap                          2.28
                        Rahim İçi Araç                                   1.49
                        Kaput                                      1.14
                        Geri Çekme                           1.56
                        Spermisitler                           3.38
                        Diğer yöntemler                                1.54

      Yöntem kullanma ve seçme oranları diğer ülkelerle kıyaslandığı zaman Türkiye'de bu oranların oldukça düşük olduğu görülür (Tablo:11). Gelişmiş ülkelerde hem gebeliği önleyici yöntem kullanan kadınların sayısı yüksektir, hem de kullananların büyük çoğunluğu etkili yöntem kullanmaktadır. Örneğin, A.B.D.'nde 1970 yılında doğurganlık çağındaki evli kadınların yüzde 67'si etkili yöntemleri ve özellikle ağızdan alınan hapları seçmektedirler. Aşırı doğurganlığı kontrol edebilen Güney Kore ve Taiwan gibi ülkelerde de başarının en önemli nedeni etkili yöntem kullanılmasıdır. Oysa ki Türkiye'de hâlâ etkisi sınırlı olan geleneksel yöntemler yaygın olarak kullanılmaktadır.

      Tablo:11- Çeşitli Ülkelerde Ailelerin Gebeliği Önlemek İçin Seçtikleri Yöntemler (yüzde)

 

Yöntemler

İngiltere

(1960)

A.B.D.

(1970)

Taiwan

(1974)

Güney Kore

(1966)

Türkiye

1968     1973

Ağızdan Hap

  -

41

  12

  3

  7       12

Rahim İçi Araç

  -

  9

  57

51

  5         6

Kaput

52

17

   -

36

14       13

Geri Çekme

19

  2

  31

-

52       63

Spermisitler

10

11

   -

10

  1         4

Diğer Yöntemler

19

20

   -

-

21       21

      Not: İngiltere, ABD ve Melbourne'da lavaj, spermisitlere dahildir. Türkiye'de lavaj diğer yöntemler içindedir. ABD'de diyafrağm (yüzde 25) ve ritm (yüzde 22) diğer yöntemler içindedir.

      1968 ve 1973 yılları arasında Türkiye'de uygulamada görülen artış, büyük ölçüde halkın hekim hizmetine gereksinmeden kullanabildiği yöntemlerden ileri gelmektedir. Bununla birlikte, 1973 yılında yerleşme yerleri tabakalarının tümünde 1968 yılına kıyasla geleneksel yöntemlerden etkili yöntemlere, az da olsa, bir geçiş vardır. Bu geçiş köylerde ve kasabalarda daha belirgin olmakla birlikte, metropol ve kent düzeyine ulaşmamıştır.

      1973 yılında köy ve kasabalarda etkili yöntem kullananların sayısı 1968 yılına kıyasla 1.7 kat artarak 140.000'den 237.000'e yükselmiştir. Bu artış, çoğunlukla, köylerde ağızdan alınan hap sayısındaki artıştan ileri gelmektedir. Metropol ve kentlerde artış oranı ise 1.4'dür. Çeşitli eğitim gruplarındaki uygulamalara gelince, en önemli değişme, orta okul ve daha yukarı düzeyde eğitim görenlerde kaput kullananların sayısındaki düşüştür. Metropollerde ve yukarı eğitim düzeyindeki kadınlarda gebeliği önleyici yöntem kullanmadaki düşüş de, kaput kullanmadaki bu düşüşe bağlıdır. Kaput kullanmada gözlenen düşüşün nedeni hakkında kesin bir söz söylemek olanaksızdır. Gözlenen bir başka değişme de eğitim görmemişler arasında ağızdan alınan hap yönteminin belirgin bir ölçüde (yüzde 4.6'dan yüzde 10.0'a) artmasıdır.

      Sonuç olarak denilebilir ki, 1968 ve 1973 yılları arasında ailelerin gebeliği önleyici yöntem kullanmalarında bir artış ve etkili yöntemlere doğru geçiş eğilimi vardır. Etkili yöntem kullanmada artış, daha çok, ailelerin hekim hizmetine gereksinme duymadıkları yöntemlerde olmuştur. Rahim içi araç gibi hekim hizmetini gerekli kılan yöntemi kullananların sayısındaki artış tüm artışın ancak yüzde altısıdır. 1973 yılında isteyerek çocuk düşürme olgularındaki düşüş ise gebeliği önleyici yöntemlerin daha başarılı olarak uygulandığı şeklinde yorumlanabilir. Ancak, bu geçiş ve başarılı kullanma, doğurganlığı önemli bir surette etkileyecek ölçüde değildir. Bu duruma göre, halkın isteği olan aşırı doğurganlığın kontrolü sorununu çözebilmek için, bu beş yıllık dönemde, etkili yöntemler halka tanıtılamamış ve halkın bu yöntemleri kullanması sağlanamamıştır. Halka aile planlaması hizmeti götürmek, hükümetin başaramadığı görevlerden biri olarak önemini korumaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

1. Fişek, N.H.: Türkiye'de Gebeliği Önlemek İçin Ailelerin Kullandıkları Usuller. Hacettepe Tıp/Cerrahi Bülteni 5:(4), 1974, 352-359.

2. Fişek, N.H.: Population Planning in Turkey: National and Foreign Priorities. Int. Journal of Health Services 3:(4), 1973, 791-796.

3. Heperkan, Y. ve arkadaşları: Hayati İstatistikler 1966-67, SSYB Hıfzısıhha Okulu, 1970.

4. 1973 Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırması verilerine dayanılarak tahmin edilmiştir. Bu sayı geçen on yıllarda doğurganlık düşüş hızına dayanılarak yapılan tahmine de uymaktadır.

5. Fişek, N.H.: An Integrated Health/Family Planning Program in Etimesgut District, Turkey. Studies in Family Planning, 5:(7), 1974, 210-220.

6. An Account of the Activities of the Etimesgut Rural Health District (1970-1974). Institute of Community Medicine, Hacettepe University, 1975.

7. Çavdar, T. ve arkadaşları: Türkiye'de Aile Yapısı ve Nüfus Sorunları Araştırmasının Veri Toplama Teknikleri (1968). Hacettepe Üniversitesi Yayınları D-9, 1971.

8. Çavdar, T. ve arkadaşları: 1973 Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırması Veri Toplama Teknikleri (Basılacak).



* Türkiye'de Nüfus Yapısı ve Nüfus Sorunları, kitabı içinde Hacettepe Üniversitesi Yayınları D-25, 1978 Ankara.

 

BAŞA DÖN.....ANA SAYFA.....SAYFA BAŞI