Türkiye’de Hastalıklarla
Savaşta Önceliklerin Saptanması
Üzerinde Bir İnceleme*
1.Kuramsal Temel:
Sağlık
hizmetlerini planlamak için özellikle insangücü, tesis ve finasman kaynakları
sınırlı olan ülkelerde önceliklerin saptanmasında 3 kural vardır:
a-Toplum için en önemli hastalık en sık görülen,
en çok öldüren ve en çok sakat bırakan hastalıktır.
b-Koruma, tedaviden üstündür ve önce gelir,
c-Az kaynak tahsisi ile sonuç alınabilecek
projeler öncelik alır.
2.Türkiye’de Sağlık
Durumu:
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana sıtma ve
trahom savaşına büyük önem verilişinin nedeni, birinin en sık görülen, diğerinin
hastayı kör eden bir hastalık oluşudur. Sık görülen ve sakat bırakan diğer
hastalıklar -aşı ile korunabilen çocuk enfeksiyonları hariç- hakkında istatistik
bilgi yoktur. Bu nedenle önceliklerin, çok öldüren hastalıklar yönünden saptanması
zorunluğu vardır. Ülkemizde ölüm nedenleri konusunda kaynaklardan biri, Devlet
İstatistik Enstitüsünün il ve ilçe merkezlerinde topladığı ve her yıl
yayınladığı verilerdir. (1) Kırsal bölgede ölümler konusunda bilgilerimiz çok sınırlıdır.
S.S.Y.B. Hıfzıssıhha Okulunun 1966-67 yıllarında yaptığı demografik araştırmada
kırsal ve kentsel bölgelerde yaşa ve cinse özel ölüm oranları saptanmıştır. (2)
Kırsal bölgede ölüm nedenleri istatistiklerine gelince, tek bilgi Etimesgut Sağlık Bölgesi
istatistikleridir. (3) Elde mevcut kırsal bölgeye ait veriler, köylerde ölüm oranlarının
şehirlerden yüksek olduğunu ve korunulabilen hastalıklardan ölümlerin de köy ve
şehirlerde aynı önem sırasını koruduğunu göstermektedir. Bu nedenle öncelik
saptamakta, şehir verilerini kullanmakta sakınca yoktur.
3.Çocuk Sağlığı:
Türkiye’de çocuk ölüm oranlarının çok
yüksek oluşu (Tablo:1) çocuk sağlığının, değil gelişmiş ülkeler, Türkiye ile
aynı gelişmişlik düzeyindeki diğer ülkelere kıyasla da çok kötü olduğunun
delilidir.
Tablo:1- Türkiye’de
Çocuk Ölümleri ve Diğer Ülkelerle Kıyaslama
Ülkeler
|
0-4 Yaş Grubunda
Ölüm Yüzdesi* |
Bebek Ölümü
(Bin Canlı Doğumda) |
Türkiye |
|
|
Kırsal |
54,9 |
168 |
Kentsel |
38,8 |
113 |
Toplam |
50,9 |
153 |
İsveç |
1,4 |
12 |
Kanada |
55,5 |
19 |
Yunanistan |
7,6 |
32 |
Meksika |
44,2 |
68 |
* Baz her yaşta ölenlerin toplamı,
Kaynak :1 ve 4
Çocuk
ölümleri arasında da pnömoni, neonatal dönem hastalık ve travmaları ve enterit en
önemli nedenlerdir (Tablo:2). Öncelik verme kurallarına göre çocuk hastalıkları
arasında da pnömoni ile savaş Türkiye’de öncelikle ele alınması gereken sorundur.
Tablo:2- İl ve İlçe Merkezlerinde 0-4 Yaş Grubu Çocuklarda
Ölüm Nedenleri (1970)
Hastalıklar |
Sayı |
Yüzde |
Pnömoni |
12 052 |
34,1 |
Neonatal
dönem Hastalıkları |
11 828 |
33,4 |
Enterit |
6 372 |
18,0 |
Kazalar |
686 |
1,9 |
Beslenme
Yetersizliği |
241 |
0,7 |
Diğer |
4 202 |
11,9 |
Toplam |
35 381 |
100,0 |
Kaynak : 2 (1970)
4.Ana Sağlığı:
Ana sağlığı düzeyini saptamada kullanılan
ölçütler, ana ölüm oranı, neonatal ve perinatal ölüm oranları, doğurganlık çağındaki
kadınlarda ölüm oranlarıdır. Aşırı doğurganlık, kadın sağlığını olumsuz
etkilediğinden toplam doğurganlık oranı da (doğurganlık çağının sonunda beklenen
çocuk sayısı) dolaylı olarak ana sağlığı hakkında fikir verir.
Ülkemizde yukarda belirtilen oranların yüksek
oluşu (Tablo:3 ve 4), ana sağlığı düzeyinin de oldukça düşük olduğunu
kanıtlar. Köylerimizde durum daha kötüdür. Tablo:4’de görüldüğü gibi,
köylerde ilk doğumların sık olduğu 15-19 yaş grubunda, şehirlerde 25-34 yaş
grubunda kadın ölüm oranları erkeklerden yüksektir. Buna karşın diğer yaş
gruplarında erkeklerde ölüm oranları kadınlardan fazladır. Köylerde toplam doğurganlık
oranı da şehirlerdekinin 1,6 kat fazladır. (Tablo:3)
Tablo:3- Türkiye Ve Diğer Bazı Ülkelerde Ana Sağlığı
Durumu
Doğurganlık Oranı
|
Ana Ölüm Oranı
(10.000 Canlı Doğurma)
|
Neonatal Ölüm Oranı
(10.000 Canlı Doğurma) |
Toplam
Doğurganlık Oranı
|
Türkiye |
|
|
|
İl ve İlçe Merkezleri (1970) |
7,5 |
30,9 |
- |
İl ve İlçe Merkezleri (1965) |
14,7 |
31,5 |
- |
İl ve İlçe Merkezleri (1960) |
14,8 |
32,7 |
- |
Şehirler (1966-67) |
- |
- |
3,9 |
Köyler (1966-67) |
- |
- |
6,1 |
İsveç
(1970) |
1,0 |
9,1 |
2,41 (1965) |
Yunanistan
(1970) |
2,8 |
19,6 |
2,25 (1965) |
İtalya
(1970) |
5,4 |
20,4 |
2,62 (1964) |
Meksika
(1970) |
14,0 |
26,5 |
6,40 (1962) |
Tayland
(1970) |
22,6 |
- |
4,95 (1960) |
Kaynak: 1,2 (1960,1965, 1970), 4,6
Tablo:4- 15-44 Yaşlar
Arasında Yaşa Özel Ölüm Oranları Türkiye (1966-67)
Yaş |
Köyler |
Şehirler |
İsveç (1970) |
Grupları |
Erkek |
Kadın |
Erkek |
Kadın |
Erkek |
Kadın |
15-19 |
1,9 |
2,3 |
1,6 |
1,4 |
1,0 |
0,4 |
20-24 |
3,5 |
3,0 |
2,9 |
1,9 |
1,1 |
0,4 |
25-29 |
3,4 |
3,1 |
2,5 |
2,9 |
1,1 |
0,4 |
30-34 |
4,2 |
3,5 |
2,7 |
2,9 |
1,4 |
0,8 |
35-39 |
4,5 |
4,5 |
4,1 |
3,2 |
2,0 |
1,1 |
40-44 |
6,8 |
5,3 |
4,9 |
4,2 |
3,0 |
1,7 |
Ana sağlığı düzeyinin düşük
olduğu bir ülkede, bu hizmeti geliştirme yalnız kadınlar için değil, çocuk sağlığı
için de önemlidir. Çünkü ana sağlığı düzeyinin düşük oluşu, perinatal ve geç
neonatal ölümleri artırır.
5.Yetişkinlerin
Sağlık Durumu:
Ülkemizde yetişkinlerin sağlık durumu, çocuk
ve doğurganlık çağındaki kadınlara kıyasla çok iyidir. Yaşa özel ölüm oranları
yetişkinlerin sağlık durumlarını belirlemek için iyi bir ölçüttür. Bu oranlara
anlam kazandırmak için bunlar, tüm ülkeler arasında sağlık düzeyinin en yüksek
olduğu ülke olan İsveç’in yaşa özel oranlarıyla kıyaslanmıştır (Şekil:1).
Şekil:1- Türkiye’de Çeşitli Yaş
Gruplarının Sağlık Düzeyi
Bu
şekilde görüldüğü gibi, ülkemizde 0-4 yaşta ölüm oranı İsveç’inkinden 15
kat yüksektir. Bu oran yaş ilerledikçe hızla düşmekte ve 15 yaşta 2,7 olmaktadır.
Bundan sonra yine bir yükselme olmaktadır. Tablo:4’de görüldüğü gibi bu yükselişin
önemli yönü ana ölümleridir. İl ve ilçe merkezlerindeki ölümlerin % 6’sı
gebelikle ilgili ölümdür. Bunun yanında İsveç’den farklı olarak Tüberküloz
ölümü ve infeksiyon hastalıkları ölümü bizde önemli nedenler arasındadır.
(Tablo:5)
Tablo:5-İl Ve İlçe Merkezlerinde 15-44 Yaşlarında En
Önemli
Ölüm Nedenleri (1970)
|
Kadın |
|
Erkek |
Hastalıklar |
Sayı |
Yüzde |
Hastalıklar |
Sayı |
Yüzde |
Kalp Hast. |
902 |
20,8 |
Kazalar |
1735 |
23,5 |
Kanser |
437 |
10,8 |
Kalp Hast. |
1283 |
17,3 |
Tüberküloz |
400 |
9,2 |
Tüberküloz |
726 |
9,8 |
Kazalar |
386 |
8,9 |
Kanser |
648 |
8,8 |
Gebelik
Kompl. |
274 |
6,3 |
Adam
Öldürme |
475 |
6,4 |
MSS damar
lezy. |
131 |
3,0 |
MSS damar
lezy. |
222 |
3,0 |
Infeksiyon
hast. |
127 |
2,9 |
Nefrit
Nefroz |
119 |
1,6 |
Nefrit
Nefroz |
119 |
2,7 |
İnfeksiyon
Hast. |
109 |
1,5 |
Diğer |
1563 |
36,0 |
Diğer |
2080 |
28,1 |
TOPLAM |
4339 |
100,0 |
TOPLAM |
7397 |
100,0 |
İleri yaşlarda Türkiye ile İsveç’in sağlık
durumu arasındaki fark gittikçe azalmaktadır. 45 yaşında, Türkiye ve İsveç’te
beklenen hayat süreleri arasında fark yoktur. Her iki ülkede de, kadınların ortalama
33 yıl, erkeklerin 30 yıl daha yaşayacağı hesaplanmıştır.
Yetişkinlerin hastalıklarına gelince; il ve ilçe merkezlerinde Yunanistan ve İsveç’te
en çok öldüren 10 hastalık Tablo:6’da görülmektedir. Türkiye’de köylerde de,
10 önemli nedenin aynı olduğu ve aşağı yukarı aynı şekilde dizilmiş olması çok
olasıdır. Buna göre yetişkinler için en önemli sağlık tehlikesi, kalp
hastalıkları, kanserler, merkezi sinir sisteminin damar lezyonlarıdır. Yetişkinlerin
hastalıkları ve önem sıraları bakımından, ileri ülkelerle de aramızda pek fark
yoktur. En önemli fark 15-44 yaş grubunda Tüberkülozun üçüncü önemli hastalık
oluşu ve erkeklerde kanserden önce gelişi, infeksiyon hastalığı ölümlerinin ilk 10
hastalık arasında oluşu ve erkeklerde adam öldürmenin önemli bir neden oluşudur.
Tablo:6- Beş Yaştan Yukarı Nüfusta 10.Önemli Ölüm
Nedeninin Önem Sırası
Ve Önlenebilme Oranı (1970)
Ölüm Nedenleri
|
Türkiye İl ve İlçelerde
|
Yunanistan
|
İsveç
|
Ölümlerin
Önlenebilme Oranları |
Kalp
Hastalıkları |
1 |
1 |
1 |
10 |
Neoplazmalar |
2 |
2 |
2 |
50 |
MSS damar
Lezy. |
3 |
3 |
3 |
10 |
Kazalar |
4 |
4 |
4 |
50 |
Enfeksiyon
Has. |
5 |
7 |
10 |
100 |
Pnömoni |
6 |
5 |
5 |
80 |
Siroz |
7 |
10 |
- |
25 |
Adam
Öldürme |
8 |
- |
- |
50 |
Nefrit ve
Nefroz |
9 |
9 |
- |
25 |
Diyabet |
10 |
8 |
6 |
60 |
|
|
|
|
|
|
Kaynak :
2,5 ve7
6.Sonuç:
Türkiye’de hastalıklar şeklinde kendini gösteren
sağlık sorununa, kuramsal çerçeveyi gözönüne alarak çözüm ararsak, diyebiliriz
ki; Türkiye’de köyde ve kentte birinci öncelik verilmesi gereken sorun, ana ve çocuk
sağlığı sorunudur. Çocuklarda en önemli ölüm nedeninin pnömoni gibi korunulması
kolay bir hastalık oluşu, çocuk sağlığı konusunda öncelik verilmesi gereken
hizmetin, köy ve kentte çocuklara kolaylıkla yararlanabilecekleri tedavi olanağı
sağlamak olduğunu gösterir. Koruyucu hekimlik hizmetleri arasında da beslenme ve
aşılama programlarına öncelik verilmelidir. Aşılama programlarında başarı halinde
önemli sakatlık nedenlerinden biri olan çocuk felcinin de kökü kazınmış olur. Ana
sağlığı hizmetlerinin gelişmesi için, gebe bakımı, güç doğumlara gerekli
yardımın yapılması ve aşırı doğurganlığın kontrolü gerekir.
Ülkemizde sağlık hizmetleri arasında büyük
başarılardan biri tüberküloz savaşında kazanılmıştır. Ancak 15-44 yaş grubunda
ölenlerin % 9,6’sının tüberkülozdan öldüğü göz önüne alınırsa, tüberküloz
savaşında amaca ulaşılmış sayılmaz. Tüberkülozla savaş bugünkü yaklaşım ile
çözülemiyecek bir düzeye ulaşmıştır. Gezici ekiplerle aşı yapmak, tedavi
hizmetini il ve ilçe merkezlerindeki dispanserlerle yürüterek alınabilecek sonuç
budur. Tüberküloz savaşında daha fazla başarılı olmak için, toplum içine daha
fazla nüfuz etmiş bir örgütlenme zorunludur.
Yetişkinlerin önemli hastalıklarının kontrolüne
gelince; erken teşhis ve evde ayakta tedavi hizmeti, halkın kolayca yararlanabileceği
bir şekilde örgütlenmezse bu hastalıklar kontrol edilemez. Son zamanlarda sözü fazla
edilen kanser savaşı da bunun içindedir. Kentlerde yapılacak kanser savaş
tesislerinden ancak belirli bir azınlık ve hastalığın tedavi edilemeyeceği safhaya
gelenler yararlanabilirler. Hastaların sağlık tesislerinden yararlanmasında mesafenin
etkisi üzerinde ülkemizde ve dış ülkelerde yapılan pek çok araştırma vardır.
Yetişkinler için en önemli ölüm nedenlerinin önlenebilme olanaklarının sınırlı
oluşu, bunlarla savaş için kaynak tahsisinde bu hastalıklara öncelik verme gereğini
azaltır. Bunlar arasında koruma olasılığı en fazla olan kanser bile pnömoni
ölümleri ile karşılaştırıldığında, kanser savaşının pnömoni savaşı kadar
önemli olmadığı görülür. Devlet İstatistik Enstitüsü yayınlarına göre il ve
ilçe merkezlerinde toplam kanser ölümü yılda 8.000 civarındadır. Buna göre
Türkiye’de tahmin edilen kanser ölümü yılda 20.000 civarında olması gerekir.
Üstün başarılı bir erken teşhis ve tedavi programı yürütülmesi halinde kurtarılacak
hayat sayısı ise, yılda 10.000’i aşamaz. Oysa ki daha az masrafla pnömoni savaş
programının kurtaracağı hayat sayısı ise yılda 50.000 dolaylarında olacaktır.
Çocuk sağlığının geliştirilmesi için,
çocuk ölümlerinin yüksek oluşunun temel nedenini bilmek gerekir. 2.000 kişiye bir köy
ebesi düşen ve yıllık bütçesinden kişi başına düşen payın 3.750 lira olduğu
bir ülkede, ana ve çocuk ölümlerinin bu kadar yüksek oluşunun nedeni olarak
olanaksızlık gösterilemez. Sebep, şu veya bu nedenle konuya önem verilmemesidir. Ana
ve çocuk sağlığı hizmetleri, il merkezlerinde toplumsal etkisi çok sınırlı olan
ana çocuk sağlığı ve aile planlaması klinikleri açılarak sağlanamaz. Ana-çocuk
sağlığı sorununu ülke ölçüsünde çözebilmek için atılacak ilk adım,
sosyalleştirilmiş sağlık hizmetlerini kısa zamanda tüm ülkeye yaymak, sağlık
ocaklarının hekim kadrolarını doldurmak, hekimlerin ve köy ebelerinin eğitimlerini
hizmetin gerektirdiği yönde geliştirmektedir. Ancak bu çok zor hizmet başarılsa bile
ana ve çocuk sağlığı istenilen düzeye yükseltilemez. Etimesgut bölgesinde bebek
ölüm oranı ilk beş yılda hızla düşmüş, son beş yıldır binde 90 dolaylarında
kalmıştır. Çocuk ölümlerini özellikle her yıl en azından 50.000 çocuğu
öldüren pnömoni ile savaş için sağlık ocakları işler hale getirildikten sonra köy
ebelerine ve ebe bulunmayan köylerde, öğretmenlere pnömoninin kardinal belirtilerini
öğreterek hasta çocukları tedavi yetkisi verilmelidir. Etimesgut bölgesi için yapılan
bir hesaba göre pnömoni ölümleri önlenirse bebek ölüm oranı binde 90’dan binde
62’ye, pnömoni, ishal ve beslenme yetersizliği ölümleri önlenirse binde 46’ya düşer
ki, bu gelişmiş ülkelerdeki bebek ölüm oranlarına yakın bir orandır.(8)
Ülkemizde en önemli sağlık sorunu olan çocuk
sağlığı hizmetlerini geliştirmek için sağlık ocaklarının kurulması ve etkili
bir şekilde işletilmesi, yukarıda belirtilen ana sağlığı, tüberküloz ve yetişkinlerin
sağlık sorunları gibi sorunların çözümü için alınmış önemli tedbirlerden biri
olacaktır.
Yararlanılan
Kaynaklar
1- Heperkan, Y.ve ark.: Türkiye Nüfus Araştırmalarından Elde
Edilen Hayati İstatistikler, Hıfzıssıhha Okulu, Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanlığı (1970)
2- Hayati İstatistikler, İl ve İlçe Merkezlerinde Ölümler,
Devlet İstatistik Enstitüsü Yayınları, (1960), (1965), (1970).
3- Etimesgut Sağlık Bölgesinin Faaliyet Raporu, No: 1(1967-1969)
No:2(1970-1972) No: 3 (1970-1974)
4- Demographic Year Book, (1972) United Nations, New York
5- World Health Statistics Annual (1970) World Health Organization,
Geneva (1973)
6- Keyfitz, N.ve Fliger, N.: World Population An Analysis of Data,
The University of Chicago Press (1968)
7- Hanlon, J.J.: The principle of public health administration (5.
Baskı) C.V.Nosby Co.1960
Tezcan, S.: Etimesgut Bölgesinde Son beş yıllık doğum
kohordunda bebek ölümleri, Doçentlik tezi,1976
* Toplum ve Hekim, Sayı:1, Ocak 1978
|