Türkİye'de
Nüfus AraştIrmalarI*
1.Giriş:
1935-1957 döneminde
Hıfzısıhha Okulu'nun (Ankara) görevi, hekimler için kısa süreli kurslar
düzenlemekti. 1958 yılında okulun amaçlarına ilişkin temel politika değiştirilmiş
ve Hıfzısıhha Okulu'nu bir Halk Sağlığı Araştırma Merkezi olarak geliştirmek
yolunda programlar benimsenmiştir (1). Türkiye'nin nüfus ve sağlık sorunlarını
değerlendirmede en önemli güçlüklerden birinin, belki de birincisinin, veri
yetersizliği olduğu göz önünde bulundurulmuş ve bu nedenle demografiye ilişkin
çalışma ve araştırmalara öncelik verilmiştir.
1959-1963 yılları
arasında dört ayrı ve birbirinden bağımsız çalışma yürütülmüştür. Bu
araştırmalar sonucu elde edilen veriler geniş ölçüde kullanılmış (2,3,4,5) ve
fakat hiçbir yerde yayınlanmamıştır. Bugün bu çalışmaların bütünüyle tarihsel
bir değeri vardır. Bu çalışmalar amaçlarını fazlasıyla gerçekleştirmiş ve
sonuçları Türkiye'nin geleneksel nüfus politikasını değiştirmek için sorumlu
kişileri inandırmada kullanılmıştır. Bu yazının amacı, sözü geçen
çalışmaları ve onların sonuçlarını, Türkiye'de demografik verilerin
gelişmelerini inceleyen bilim adamlarına sunmaktır.
2. Batı ve Orta Anadolu'nun Köylük Bölgelerinde
Bebek ve Ana Ölüm Oranları (1959):
a- Amaç: Bu çalışmaların amacı doğum, ölü
doğum (stillbirth), kürtaj, bebek ve ana ölüm oranları hakkında gerekli verileri
toplamak, bir yandan bu demografik olgular ve diğer yandan bir topluluğun sağlık
düzeyini etkileyen ilişkili etmenler arasındaki korelasyonu (bağlantıyı)
incelemektir. Burada, sözü geçen çalışmanın yalnızca verileri sunulacak,
çözümsel (analitik) çalışma konu dışı bırakılacaktır.
b- Araştırma Yöntemi: Görüşmeler yoluyla
yürütülen bu araştırma 1959 yılı Ağustos ayında yapılmıştır. Araştırmada,
biri köy muhtarları, köy öğretmenleri, imamlar ve köy ihtiyar kurulu üyeleriyle
görüşülerek doldurulan iki soru kağıdı (Form A), diğeri, evli kadınla -eğer evli
kadın evde bulunmuyorsa onun hakkında bilgi verebilecek aynı evdeki birisiyle-
görüşülerek doldurulan (Form B) kullanılmıştır. Seçilen her köyde evlerin
yaklaşık olarak dörtte biri gezilmiştir. Görüşülen evli kadınların 15-44
yaşında olmalarına özen gösterilmiştir. Çalışmaların yürütüldüğü iller ya
da bölgeler, görüşmecilerin Hıfzısıhha Okuluna gelmeden önce çalışmış
oldukları yöreler arasından seçilmiştir. Bu seçim yönteminin kullanılmasında göz
önünde tutulan en önemli husus, halkın katılım ve işbirliğinin daha kolaylıkla
sağlanacağı düşüncesidir. Soru kağıdında çocuk düşürme ve çocuk düşürme
sonucu ölümlere ilişkin soruların bulunması, bu düşüncenin önemini
artırmıştır. Görüşmeci olarak, halk sağlığı uzmanlığı için Hıfzısıhha
Okuluna devam eden hekimlerden yararlanılmıştır. İller ya da bölgelerdeki köyler ve
köylerdeki haneler rasgele (random) seçilmiştir. Seçim, ya hane halkı reislerinin
adlarının yazılı olduğu bir torbadan kur'a yoluyla çekilerek, ya da örnekleme için
rasgele sayılar çizelgeleri kullanılarak yapılmıştır.
c- Sonuçlar: Görüşme, toplam 137 köyde 7092
evli ve 15-44 yaş arasındaki kadınla yapılmıştır. Bu çalışmada, bebek
ölümleriyle neo-natal ve peri-natal ölümler, doğum, ölü doğum ve kürtaj dahil her
türlü çocuk düşürmeleri hakkında bilgiler toplanmıştır (Tablolar:1, 2 ve 3).
Tablo:1- Türkiye'de Köysel
Bölgelerde Bebek, Neonatal ve Perinatal Ölümler (1959 Araştırması)
Bölgeler |
Canlı Doğum
Sayısı |
Ölenler Sayıları
ve Ölüm Oranları |
|
|
Neonatal |
Perinatal |
Bebek ( 0-12 ay ) |
Orta Anadolu |
1468 |
34
(23.1) |
44
(29.9) |
257
(175.1) |
Batı Anadolu |
1253 |
15
(11.9) |
27
(21.5) |
185
(155.6) |
TOPLAM |
2721 |
49
(18.0) |
71
(26.0) |
452
(166.1) |
Not: Parantez içindeki
sayılar bin canlı doğumda ölüm oranlarıdır.
Tablo:2- Türkiye'de Köysel
Bölgelerde Doğum, Ölü Doğum ve Çocuk Düşürme (1959 Araştırması)
|
Orta Anadolu |
Batı Anadolu |
TOPLAM |
Görüşme Yapılan
Kadın Sayısı |
3363 |
3729 |
7092 |
Canlı Doğum |
Sayı |
1468 |
1253 |
2721 |
|
Yüzde (1) |
43.7 |
33.2 |
38.3 |
Çocuk Düşürme |
Sayı |
266 |
122 |
382 |
|
Yüzde (2) |
18.1 |
9.7 |
14.0 |
Ölü Doğum |
Sayı |
35 |
23 |
58 |
|
Oran (yüzde) |
2.4 |
1.9 |
2.1 |
(1) Baz, görüşme yapılan kadın sayısı
(2) Her yüz canlı doğumda
Tablo:3- Doğum ve Düşük Nedeniyle Ana
Ölümleri (1959 Araştırması)
|
|
Orta Anadolu |
Batı Anadolu |
TOPLAM |
İncelenen Köylerin
Toplam Nüfusu |
63.395 |
69.279 |
132.674 |
Düşük Nedeniyle
Ana Ölümü |
Sayı |
35 |
6 |
41 |
|
Oran
(x) |
55.2 |
8.7 |
30.9 |
Diğer Nedenlerle Ana
Ölümleri |
Sayı |
32 |
4 |
36 |
|
Oran
(x) |
50.5 |
5.8 |
27.1 |
|
|
|
|
|
|
(x) Yüzbinde
3. Yozgat İli Hakkında
Bazı Demografik Bilgiler (1962):
a- Amaç: Türkiye'de kent ve kasabalardaki
ölümlerin Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından toplanmış ve yayınlanmış
olmasına karşın (6), köylük bölgelerdeki ölüm ve doğumlar hakkında elimizde veri
bulunmuyordu. Ölüm ve doğumlara ilişkin olarak nüfus memurlarının tuttukları
kayıtlar, demografik veri kaynağı olarak son derece yetersiz kalmaktaydı.
Hıfzısıhha Okulunun Tüberküloz Epidemiyolojik Araştırma Şubesi, Yozgat ilinde bir
tüberküloz prevalans araştırması düzenledi (7). Bu fırsattan yararlanarak kaba
doğum, ölüm ve bebek ölüm oranlarıyla ilgili verilerin toplanması için de bir
demografik araştırma yürütüldü.
b- Araştırma Yöntemi: Orta Anadolu'da bulunan
Yozgat ili, 1960 sayımı sonuçlarına göre 402.400 nüfusludur. Bölgenin diğer
illerine kıyasla ekonomik bakımdan az gelişmiş bir görünüm taşımaktadır.
Çalışmanın amacı köylük bölgeler hakkında bilgi toplamak olduğundan, Yozgat
kenti ve bitişiğindeki köyler çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmada
tabakalaşmış grup örnekleme yöntemi (stratified cluster sampling method)
kullanılmıştır. Yozgat ilinin köylük alanları iki ana kısma bölünmüştür:
Köyler ve ilçe merkezleri. İlk tabakada sekiz ilçe merkezi yer almıştır. Bu
tabakanın toplam nüfusu 34.229'dur. Bu ilçe merkezleri arasından rasgele örnekleme
yöntemini uygulayarak sekiz mahalle seçilmiştir. Bunun ardından, her mahalleden
nüfusu iki yüz dolayında olan bir grup seçilmiştir. Köylük bölgelerden oluşan
ikinci tabakada toplam 347.159 kişi yaşamaktaydı. Köylük bölgeler bölümlere
ayrılmış (köyler ya da küçük köyler için köy grupları) ve rasgele örnekleme
yöntemiyle bu tabakadan 24 birim seçilmiştir. Köylerdeki bu örneklemenin ikinci
aşamasında, yine rasgele örnekleme yöntemini kullanarak, her birimden iki yüzer
nüfuslu gruplar seçilmiştir.
Bu araştırmada prospektif
bir yönteme başvurulmuştur. Seçilen birimlerdeki hane üyelerini kaydeden memur, ilk
ziyaretinde üyelerin adını, yaşını ve cinsiyetini kaydetmiştir. Tam bir yıl sonra,
aynı haneleri ziyaret eden memur, doğum, ölüm ve göç gibi demografik değişmeleri
saptamıştır.
c- Sonuçlar: Araştırmanın sonuçları
Tablo:4'te verilmiştir.
Tablo:4- Yozgat İlinde
Ölümler, Doğumlar ve Göçler (1962)
|
İlçeMerkezleri |
Köyler |
TOPLAM |
Canlı doğum
sayısı |
138 |
496 |
634 |
Ölü doğum sayısı |
6 |
13 |
19 |
Ölenler sayısı |
43 |
223 |
266 |
Ölen bebek sayısı |
16 |
90 |
106 |
Ev halkı sayısı |
501 |
1694 |
2195 |
Kayıtlı nüfus |
3.292 |
10.295 |
13.587 |
Dışa göç eden
nüfus |
402 |
421 |
823 |
İçe göç eden
nüfus |
39 |
128 |
167 |
Yıl ortası nüfusu |
3.158 |
10.151 |
13.439 |
Kaba doğum
oranı(binde) |
43.6 |
48.9 |
47.2 |
Kaba ölüm oranı
(binde) |
13.6 |
22.0 |
19.8 |
Bebek ölüm oranı
(binde) |
116 |
181 |
166 |
Ölü doğum oranı |
0.043 |
0.026 |
0.030 |
Dışa göç oranı |
0.12 |
0.041 |
0.061 |
İçe göç oranı |
0.013 |
0.012 |
0.012 |
Ev halkı başına
nüfus |
6.3 |
6.0 |
6.2 |
4. Kazan Köylük Alanı
Sağlık Ocağında Doğum ve Ölümler (1962-1963):
a- Amaç: Kazan Sağlık Ocağı bölgesinde köy
nüfusları hakkında bildirimlere dayanarak bilgi toplamak ve bu şekilde toplanan
bilgileri nüfus kayıtları ile karşılaştırmak amacıyla bir çalışma
yapılmıştır. Hıfzısıhha Okulu 1961 yılında öğretim ve araştırma için bir
köy sağlık ocağı kurmuştur. Bölgede 23 köy ve yaklaşık olarak 7.500 nüfus
bulunmaktaydı. Bölgenin merkezi Ankara'nın kırk kilometre kuzey-batısında bulunan
Kazan köyüdür (8).
Sağlık ocağında bir
hekim, bir sağlık memuru, bir halk sağlığı hemşiresi ve dört köy ebesi
görevliydi. Bu ekip, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini yürütmekle
görevlendirilmişti. Ayrıca ölüm, doğum, hastalık ve göçlerle ilgili kayıtları
da tutuyorlardı. Hekim, halk sağlığı hemşiresi, sağlık memuru ve bir ebe Kazan
köyünde, diğer üç ebe de üç ayrı köyde yerleşmişti. Bir ebe yaklaşık 3-4
köye hizmet götürmekteydi.
b- Araştırma
Yöntemi: Bölgede 1961
yılında yaşayan toplam nüfusu köy köy dolaşarak sağlık memuru kaydetmiş ve ev
halkı fişine yazmıştır. Bu çalışmada ev halkı fişleri kullanılmıştır. Ebeler
ise, aynı yıl içinde meydana gelen doğum ve ölümleri sağlık ocağına
bildirmişlerdir.
c- Sonuçlar: 1962 ve 1963 yıllarında gözlenen
doğumlar ve ölümler Tablo:5'de belirtilmiştir. Kazan sağlık ocağının ve bucak
nüfus memurunun ölüm ve doğum kayıtları Tablo:6'da karşılaştırılmıştır.
Tablo:5- Kazan Sağlık
Ocağı Bölgesinde Ölümler ve Doğumlar
|
1962 |
1963 |
Canlı doğumlar |
363 |
298 |
Ölü doğumlar |
1 |
3 |
Ölümler |
108 |
118 |
Bebek ölümleri |
38 |
42 |
Beş yaşından
küçük çocuk ölümleri |
80 |
69 |
Yıl ortası nüfusu |
7.417 |
7.685 |
Kaba doğum oranı (
binde) |
48.9 |
38.8 |
Kaba ölüm oranı (
binde) |
14.6 |
15.3 |
Bebek ölüm oranı (
binde) |
105 |
141 |
Beş yaşından
küçük çocuk ölümlerinin toplam ölümlere oranı |
74 |
58 |
Tablo:6- Sağlık Ocağı ve
Nüfus Memurluğunun Ölüm ve Doğum Kayıtlarının Karşılaştırılması
Sağlık Ocağının
Kaydettiği |
Nüfus Memurluğunun
Kaydettiği |
|
Doğduğu veya öldüğü yılda |
Geçmiş yıllarda |
DOĞUMLAR |
1962
Yılı |
363 |
62 |
150 |
|
1963
Yılı |
298 |
54 |
128 |
ÖLÜMLER |
1962
Yılı |
108 |
23 |
33 |
|
1963
Yılı |
118 |
51 |
33 |
5. Türkiye'de Doğum ve
Ölüm Oranları:
a- Amaç: Hıfzısıhha Okulu, 1963 yılında,
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın isteği üzerine bir KAP çalışması
düzenlemiştir. Hıfzısıhha Okulu'nda CENTO danışmanı olarak bulunan, Londra Ekonomi
Okulu öğretim üyesi bayan K.E.Gales'den, bu KAP çalışmalarının bir parçası
olarak bir demografik araştırma düzenlemesi istenmiştir. Bu araştırma, Türkiye'de
bu alana ilişkin ulusal kapsamda ilk çalışma olmuş ve bebek ölümü, kaba doğum ve
ölüm oranları yönünden veri toplamayı amaç edinmiştir (9). Bu bölümde, Gales'in
araştırmasının bir özeti sunulmaktadır.
b- Araştırma Yöntemi: İlk kademede, ülke,
dört kesite bölünmüştür: Köyler, kasabalar, kentler ve büyük kent bölgeleri.
Örnekleme her kesit için ayrı ayrı yapılmış ve üç aşamada tamamlanmıştır.
İlk iki aşamadaki örnekleme, büyüklüğe orantılı olasılık yöntemiyle
yapılmıştır. İlk aşamada, örnekteki köylük bölgeleri, kasabaları ve kentleri
seçebilmek için her kesit ayrı ayrı örneklenmiştir. İkinci aşamada, köylük alanlardaki köylerle kasaba ve
kentlerdeki mahalleler rasgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Üçüncü aşamada
her köy ve mahalleden sabit sayıda hane seçilmiştir. Örnekteki toplam nüfus sayısı
9.701'dir.
Bu araştırmada beş soru
kağıdından yararlanılmıştır. Ölüm ve doğumlara ilişkin bilgileri toplamak için
kullanılan soru kağıdı oldukça kısaydı. Araştırmayla toplanmak istenen veriler
her evli kadının tüm gebelik olaylarını, her doğumun yılını, kürtaj ya da
düşük olaylarını ve ölmüş çocuklarının ölüm tarihlerini içeriyordu.
Geçmişteki son 24 ay içinde hanede meydana gelen tüm doğum ve ölümlerin kesin
tarihleri de kaydedilmiştir. Bir yaşından büyük çocukların kesin yıl-yaşı, bir
yaşından küçük çocukların ölümünde de ay-yaşının saptanması için çaba
harcanmıştır.
Görüşmeler 1963
yılının Temmuz ayı ortasından, aynı yılın Eylül ayı ortalarına kadar
sürmüştür. Görüşmeciler, öğretmen ya da üniversite öğrencilerinden
oluşmuştur. Görüşme tekniği konusunda görüşmeciler için iki hafta süreli bir
kurs düzenlenmiştir. Araştırmada görev alan toplam görüşmeci sayısı 75'tir.
Görüşmeciler beşer kişilik gruplar halinde çalışmışlar; kadın görüşmeciler
ölüm ve doğumlar hakkında gerekli verileri toplamak için örneğe çıkan hanelerde
bulunan 45 yaşın altındaki tüm evli kadınlarla görüşmüşlerdir. Görüşmeciler
tarafından doldurulan formlar, önce ekip başları ve Ankara'ya döndüklerinde de
istatistik memurları tarafından gözden geçirilmiştir.
c- Sonuçlar: Bu araştırmanın sonuçları
Tablo:7,8,9,10 ve 11'de verilmiştir. Köylerdeki ölü doğum oranı binde 21,
kasabalarda binde 24, kentlerde 28 ve büyük kent bölgelerinde binde 15 olarak
saptanmıştır.
Tablo:7- 1963
Araştırmasında Kaba Doğum Oranları
TABAKALAR |
Kaba Doğum Oranı
(binde) |
|
12 aylık verilere
göre |
24 aylık verilere
göre |
Köyler |
45.2 |
37.6 |
Kasabalar |
36.9
± 7.0 |
32.2
± 6.1 |
Kentler |
37.7
± 4.6 |
33.1
± 0.5 |
Büyük Kentler |
28.0
± 3.2 |
25.3
± 1.5 |
TÜM TÜRKİYE |
41.3 |
35.0 |
Tablo:8- 1963 Araştırmasında Köylerde
Bölgelere Göre Doğum Oranları
BÖLGELER |
Kaba Doğum Oranı (
binde ) |
|
12 aylık verilere
göre |
24 aylık verilere
göre |
Ege |
44.2 |
36.6 |
Marmara |
32.9 |
31.1 |
Akdeniz |
49.9 |
40.6 |
Karadeniz |
44.5 |
38.8 |
Orta Anadolu ( kuzey) |
53.9 |
46.7 |
Orta Anadolu (doğu) |
48.1 |
43.9 |
Orta Anadolu (güney) |
54.8 |
49.0 |
Kuzey doğu |
52.2 |
45.2 |
Güney doğu |
33.5 |
29.9 |
TÜM TÜRKİYE |
45.2 |
37.6 |
Tablo:9- 1963 Araştırmasında Kaba Ölüm
Oranları
TABAKALAR |
Kadın ve Erkek Kaba
Ölüm Oranları (binde) |
|
Son iki yıldaki
ölümlerin ortalaması |
Son on iki aydaki
ölümlerin ortalaması |
Köyler (*) |
15.9 |
21.0 |
Kasabalar |
16.2
± 4.8 |
19.4
± 7.9 |
Kentler |
9.5 ± 2.6 |
12.2
± 4.5 |
Büyük kentler |
12.7
± 1.7 |
14.6
± 1.9 |
TÜM TÜRKİYE |
14.7 |
18.9 |
(*) Sadece kadınların kaba
ölüm oranıdır. Eğer erkek ölüm oranları da hesaba katılırsa yukarıdaki oranlar
16.7 ve 20.8 olur.
Tablo:10- 1963
Araştırmasında Bebek Ölüm Oranları
TABAKALAR |
Bebek Ölüm
Oranları (binde) |
|
12 aylık verilerden |
24 aylık verilerden |
Köyler |
278 |
190 |
Kasabalar |
219
± 78 |
153 ± 33 |
Kentler |
200 ± 114 |
143
± 54 |
Büyük kentler |
158
± 42 |
101
± 32 |
TÜM TÜRKİYE |
247 |
170 |
Tablo:11- 1963
Araştırmasında Köylerde Bölgelere Göre Bebek Ölüm Oranları
BÖLGELER |
Bebek Ölüm
Oranları (binde) |
|
12 aylık verilere
göre |
24 aylık verilere
göre |
Ege |
240 |
172 |
Marmara |
306 |
211 |
Akdeniz |
268 |
167 |
Karadeniz |
258 |
166 |
Orta Anadolu ( kuzey) |
367 |
249 |
Orta Anadolu (doğu) |
367 |
221 |
Orta Anadolu (güney) |
331 |
226 |
Kuzey doğu |
324 |
228 |
Güney doğu |
149 |
102 |
TÜM TÜRKİYE |
278 |
190 |
6. Özet ve Sonuçlar:
Türkiye Nüfus
Araştırması (TNA)sonuçları (10) ve Shorter'le Demeny tarafından verilen oranlar
(11), 1959-1963 döneminde yürütülen çalışmaların sonuçlarını değerlendirmede
ölçü olarak kullanılacaktır.
a- Kaba Doğum Oranları: Değişik
araştırmalardan sağlanan sonuçlardan hesaplanan kaba doğum oranları Tablo:12 ve
Tablo:13'de gösterilmiştir. TNA'da, Türkiye'nin dört bölgesi için elde edilen doğum
oranlarının ortalaması binde 39'dur. Türkiye'nin doğu bölgesi (TNA çalışmasında
5.bölge) sosyalleştirilmiş sağlık hizmetlerinin kapsamına girmektedir. Bu bölgede
1967 yılının ilk sekiz ayında bildirilen toplam doğum sayısı 156.900'dür (12).
Bunu ve diğer dört bölgedeki doğumların toplamını kullanarak, Türkiye'nin 1967
yılındaki doğum oranını binde 41 olarak hesaplayabiliriz. Demeny ve Shorter'in
hesaplarına göre, Türkiye'nin 1955-1960 dönemindeki doğum oranı binde 44.7 ile binde
46.6 arasındadır. 1963 araştırmasında 24 aylık bir döneme dayanan verilere göre
kaba doğum oranı binde 37.6 dır.
Tablo:12- Türkiye'de Doğum
Oranları (binde)
TABAKALAR |
Demeney Shorter
1955-1960 |
1963 Araştırması |
TNA (19 doğu ili
hariç)
1965-1967 |
|
|
12 aylık verilerden |
24 aylık verilerden |
|
Köyler |
49.2 |
45.2 |
37.6 |
44 |
Kasabalar (*)
Kentler (*) |
35.4 |
37.7
± 4.6 |
33.1
± 0.5 |
32 |
|
|
36.9
± 7.0 |
32.2
± 6.1 |
|
Büyük Kentler |
23.8 |
28.2
± 3.2 |
25.3
± 1.5 |
30 |
TÜM TÜRKİYE |
44.5 |
41.3 |
35.0 |
39 |
Not: Shorter'in
oranlarının doğan çocuklarla yaşayan çocuklara ait kısmı 1963 verilerine, yaş ve
cinsiyete ait kısmı 1960 nüfus sayımı verilerine dayanmaktadır.
(*)
Shorter'in çalışmasında doğum oranı yönünden köyler ve kasabalar birlikte ele
alınmış ve bu oran 35.4 olarak belirtilmiştir.
Tablo:13- Türkiye'de Kaba
Doğum Oranları (binde)
Araştırmalar |
Köyler |
Kentler |
Büyük Kentler |
Tüm Türkiye |
Yozgat Araştırması |
47.2 |
- |
- |
- |
Kazan Çalışması
1962 |
48.9 |
- |
- |
- |
Kazan Çalışması
1963 |
38.8 |
- |
- |
- |
1963 Araştırması
(A) |
45.2 |
37.7
± 4.6 |
28.2
± 3.2 |
41.3 |
1963 Araştırması
(B) |
37.6 |
33.1
± 0.5 |
25.3
± 1.5 |
35.0 |
TNA (*) |
44 |
32 |
30 |
39 |
(A) 12 aylık verilere
dayanılarak.
(B) 24 aylık verilere
dayanılarak.
(*) Doğu Anadolu'da
17 ili kapsamamaktadır.
Araştırmanın
sonuçlarına değinen Gales'e göre, oranlar arasındaki farklılıkları şu nedenlere
bağlamak olanaklıdır: "Geride bıraktığımız yılın oran tahminlerindeki
geçerlilik payını artırmak için soruşturmalarımızı iki yıl geriye
uzattığımızda, doğumlara ve bebek ölümlerine ilişkin olarak sağlanan yeni
sonuçlar hayli şaşırtıcı oldu. Şöyle ki, eldeki diğer tahminlerin ışığında
son on iki ayın verilerine dayanan tahminler hayli yüksek gözüktü. Elimizde bunu
doğrulayacak ya da yalanlayacak somut veriler olmadığından, bu raporda, geçtiğimiz
yıla ek olarak, son iki yıldaki doğum ve bebek ölüm oranlarını da verdik".
Gales'in sonuçlarını Türkiye Nüfus
Araştırması'ndan edinilen sonuçlarla karşılaştıracak olursak, on iki aylık
gözlemin verilerine dayanan oranla uyuşmanın diğerlerine kıyasla daha yüksek
olduğunu görürüz.
1955-1960 ve 1966-1967
dönemleri için hesaplanan oranların geçerli olduğunu benimser ve sözü geçen
oranın on yıllık bir dönemde düzenli şekilde dört puan düştüğünü kabul
edersek, 1963 yılında Türkiye'de beklenen doğum oranı binde 43 olur. 1963
araştırmasında elde edilen doğum oranı binde 41.3'tür. Bu farklılık, 6., 8., ve 9.
bölgelerde yapılan görüşmelerdeki bazı yanılmalardan doğmuş olabilir (bakınız:
Tablo:7).
Demeny ve Shorter'in
bulguları ve TNA sonuçlarıyla, Yozgat ve 1962 Kazan araştırmalarında bulunan doğum
oranları tahmin edilen sınırlar dolayındadır. Kazan köylük bölgesindeki kaba
doğum oranı, 1963 yılında, diğerlerine göre düşüktür. O yıl meydana gelen tüm
doğumların kaydedilmemesi, aradaki bu farkın önemli nedenlerinden biri olabilir.
1963 araştırmasında
bulunan kaba doğum oranları bölgesel bir farklılık göstermektedir
(bakınız:Tablo:7). Gales'e göre bu bölgesel farklılıkların temel nedeni örnekleme
dışı bazı yanılmalardır. Türkiye Nüfus Araştırması, Türkiye'nin çeşitli
bölgeleri arasında, doğum oranlarında bazı belirgin farklılıkların olduğunu
göstermektedir. Bu nedenle, değişik bölgelerdeki değişik oranlar, büyük ölçüde
değişik doğurganlık düzeylerinin
sonucudur. 6., 8., ve 9. bölgelerdeki doğum oranları, bu bölgelerde yaşayan
kitlelerin okur-yazarlık ve sosyo-ekonomik düzeylerinin çok düşük olması
yüzünden, mantıksal olarak yüksek olmalıdır. Sosyalleştirilmiş sağlık hizmetleri
uygulamalarında edinilen bilgiler de bu görüşü desteklemektedir. Bu durumda, elde
edilen oranların geçerli olmadığı sonucuna varmak gerekmektedir. Yanılmalar ya
görüşmeciye ya görüşülen kişiye ya da her ikisine birden ait olabilir.
b- Ölüm Oranları: Değişik araştırma
sonuçlarından hesaplanan ölüm oranları Tablo:14'de gösterilmiştir.
Tablo:14- Türkiye'de Ölüm
Oranları (binde)
Araştırmalar |
Köyler |
Kasabalar |
Kentler |
Büyük Kentler |
Tüm Türkiye |
Yozgat Araştırması |
19.8 |
- |
- |
- |
- |
Kazan Çalışması
1962 |
14.6 |
- |
- |
- |
- |
Kazan Çalışması
1963 |
15.3 |
- |
- |
- |
- |
1963 Araştırması
(A) |
15.9 |
16.2
± 2.6 |
9.5
± 2.6 |
12.7
± 1.7 |
14.7 |
1963 Araştırması
(B) |
21.0 |
19.4
± 7.9 |
12.7
± 1.7 |
14.6
± 1.9 |
18.9 |
TNA (*) |
16 |
- |
11 |
10 |
14 |
(A) 12 aylık
verilere dayanılarak.
(B) 24 aylık verilere dayanılarak.
(*) Doğu Anadolu'daki 17 ili kapsamamaktadır.
Türkiye Nüfus
Araştırması sonuçlarına göre, dört ayrı bölgenin ortalaması olarak hesaplanan
ölüm oranı binde 14'tür. Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirildiği bölgelerdeki
ölüm oranları hakkında maalesef elimizde yeterince bilgi yoktur. 1955 ve 1960 nüfus
sayımı sonuçlarına dayanarak Demeny ve Shorter'in yaptığı hesaplar, Türkiye'deki
ölüm oranını binde 17.1 ile binde 19.1 aralığına yerleştirmektedir. Demeny ve
Shorter'in bulgularını, doğum oranlarını, nüfus artış oranlarını ve 1965 nüfus
sayımının genel sonuçlarını göz önünde bulundurursak, 1963 yılında köylük
bölgelerdeki ölüm oranının binde 15.9 ve tüm ülkedeki ölüm oranının de binde
14.7'den yüksek olduğu sonucuna ulaşırız. Bebek ölümlerine dayanarak yapılan oran
tahminleri beklenenlere yakın ise de bu bulguları güvenilir sayma olanağı yoktur,
çünkü bulunan bebek ölümleri kabul edilecek nitelikte değildir.
Devlet İstatistik
Enstitüsünce yayınlanan verilerden hesaplanan yöreselleştirilmiş (allocated) ölüm
oranları, büyük kent bölgeleri için binde 10.2 ve il merkezleri için binde 9.0'dır.
Büyük kent bölgelerindeki ölüm oranı, Türkiye Nüfus Araştırması'nın
sonuçlarına hayli yaklaşmakla birlikte, il merkezleri için hesaplanan oran
inanılmayacak kadar düşüktür. Küçük yerlerde bildirilen ölümlerin gerçek ölüm
sayısından az olması bunun bir nedeni olabilir. 1963 Araştırması'nda kentler ve
büyük kentler için hesaplanan ölüm oranlarıyla Türkiye Nüfus Araştırmasında
elde edilen ölüm oranlarını karşılaştıracak olursak, sonuçların hayli
benzeştiğini görürüz. Bunun için de, daha önce yaptığımız gibi, 1963
araştırmasının on iki aylık döneminin bulgularını kabul etmek gerekmektedir.
Türkiye Nüfus
Araştırmasına göre, Türkiye'nin köylük bölgelerindeki ölüm oranı binde 16'nın
altında değildir. Yozgat Araştırmasında elde edilen sonuç bundan farklıdır.
Yozgat, nispeten az gelişmiş bir il olduğundan ve ülkenin tüm köylük
bölgelerindeki ölüm oranı, araştırmaya Doğu Anadolu'nun alınması halinde, binde 16'nın üstünde olabileceğinden bu
oranı geçerli kabul etmekte pek belirgin bir sakınca yoktur. Kazan çalışmasının
sonucunda elde edilen ölüm oranı, tüm ülkenin köylük bölgelerini içeren bir
ortalamaya göre düşüktür. Bu bölgede köy sağlık hizmetlerinin büyük ölçüde
sağlanmış olması, bu düşük oranın en akla yatkın nedenidir.
c- Bebek Ölüm Oranları: Değişik
araştırmalarda bebek ölümlerine ilişkin olarak sağlanan oranlar belirgin bazı
farklılıklar göstermektedir (Tablo:15).
Tablo:15- Türkiye'de Bebek
Ölüm Oranları (binde)
Araştırmalar |
Köyler |
Kasabalar |
Kentler |
Büyük Kentler |
Tüm Türkiye |
Yozgat Araştırması |
166 |
- |
- |
- |
- |
1959 Araştırması |
166 |
- |
- |
- |
- |
Kazan Çalışması
1962 |
105 |
- |
- |
- |
- |
Kazan Çalışması
1963 |
141 |
- |
- |
- |
- |
1963 Araştırması
(A) |
278 |
219
± 78 |
200
± 114 |
158
± 12 |
247 |
1963 Araştırması
(B) |
190 |
153
± 33 |
143 ± 54 |
101
± 32 |
170 |
TNA (*) |
171 |
- |
116 |
115 |
154 |
(A) 12 aylık
verilere dayanılarak.
(B) 24 aylık verilere dayanılarak
(*) Doğu Anadolu'daki 17 ili kapsamamaktadır.
Bu farklılıklar özellikle
1963 araştırmalarında görülmekte ve oranlar, diğer araştırmalara kıyasla, hayli
yüksek bir düzeyde belirlenmektedir. Doğum ve ölüm oranlarındaki durumun aksine, 24
aylık dönem bulgularına dayanılarak hesaplanan bebek ölüm oranları diğer
araştırmalardaki oranlara benzemektedir.
Bebek ölümlerine ilişkin
olarak az gelişmiş ülkelerde geçmişe dönük (retrospective) sorgu yönteminde iki
önemli yanılgı kaynağı vardır. Bu kaynaklardan birisi bellek (hafıza) etmenidir.
İlgili dönem uzadıkça, bildirim azlığı artmaktadır. Yanılgının ikinci önemli
kaynağı memeyle beslenme çağındaki tüm çocukların bebek olarak bildirilmesidir. Bu
nedenle, 24 aylık bir dönemde sağlanan sonuçların gösterdiği sınırlar arasına
düşmektedir. Kazan yöresinde bebek ölüm oranlarının düşük olmasının bir
önemli nedeni de, buradaki köy sağlık hizmetlerinin gelişmiş olmasından olabilir.
Kazan yöresinde, 1962 ve 1963 sonuçlarının belirgin farklılıklar göstermesi,
bildirim yetersizliği (özellikle 1962 yılında) etmenini ister istemez
anımsatmaktadır.
d- Ana Ölümleri, Çocuk Düşürme, Ölüm Doğum,
Neo-natal ve Pre-natal Ölümler: Üzülerek belirtmek gerekir ki, Türkiye'de ana
ölümlerine ait istatistiksel veriler son derece yetersizdir. 1959 araştırmasının
sonuçlarına göre ana ölüm oranı (nüfus bazında) yüz binde 58'dir ve
görüldüğü üzere bu oldukça düşük bir orandır. Ana ölüm oranları konusunda
bir ikinci kaynak, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün yayınıdır (6). 1964 yılında
bildirilen ana ölümlerinin toplamı (Doğu Anadolu dışında ve sadece il ve ilçe
merkezlerinde) 392'dir. Türkiye Nüfus Araştırması'nın verilerinden çıkarılan
doğum tahminleri ve bildirilen bu ölüm sayısından, ana ölüm oranının yüz binde
130 olduğunu hesaplayabiliriz* .
Çocuk düşürmenin
Türkiye'deki yaygınlık derecesi hakkındaki ilk bilgileri 1959 araştırması
vermiştir. Görüşmeciler tarafından kaydedilen yıllık toplam düşük sayısı
382'dir. Bu sayıdan, Türkiye'deki her yirmi doğurganlık çağındaki kadından birinin
her yıl çocuk düşürdüğü sonucu çıkmaktadır. Orta Anadolu'da bu oran beşte bir
dolaylarındadır (Tablo:2). Burak'ın yaptığı tahminlere göre, Türkiye'de nüfus
planlaması programlarının benimsetilmesi ve yürütülmesi için girişilen
kampanyalarda bu sayıdan geniş ölçüde yararlanılmıştır. Düşüklerin
Türkiye'deki yaygınlık derecesi konusunda ikinci bir araştırma 1963 KAP
çalışmasıdır. Bu araştırma sonuçlarına göre, köylük bölgelerde yaşayan
doğurganlık çağındaki kadınların yüzde dördü ve kent ya da kasabalarda yaşayan
doğurganlık çağındaki kadınların yüzde on ikisi her yıl en az bir kez kürtaja
başvurmaktadır (14).
Türkiye'de ölü
doğumlarla ilgili verilerin tek kaynağı yukarda sıraladığımız araştırmalardır.
1959 ve 1963 Yozgat araştırmasında ölü doğum oranı binde 21 olarak
hesaplanmıştı. Kazan araştırmasının verdiği binde sekizlik sonuç ise kabul
edilemeyecek kadar düşüktür.
Pre-natal ve neo-natal
ölümlere ilişkin veriler 1959 araştırmasında toplanmıştır (Tablo:16). Erken bebek
ölümlerine ilişkin olarak elimizde bunun dışında hiç veri yoktur. Bu verilerden
hesaplanan oranlar aşağıda sunulmuştur.
Tablo:16- 1959
Araştırmasına Göre Canlı Doğanlarla İlgili Ölüm Oranları (binde)
Ölüm Oranları |
Batı |
Orta |
Ortalama |
Neo-natal ölüm
oranı |
11.9 |
23.1 |
17.1 |
Pre-natal ölüm
oranı (*) |
39.3 |
47.0 |
43.1 |
Geç neo-natal ölüm
oranı |
6.8 |
8.6 |
8.0 |
Neo-natal sonrası
ölüm oranı |
134.1 |
145.2 |
140.1 |
(*) Ölü doğumlarla ilk
yedi günde meydana gelen ölümlerin toplamı.
e- Nüfus Dairesinde Ölüm ve Doğum Kayıtları:
Tablo:6'da da görüldüğü gibi, bir yıl içinde meydana gelen toplam ölüm ve
doğumların ancak yüzde 21'i aynı yıl içinde nüfus memuru tarafından
kaydedilebilmiştir. Türkiye'de nüfus kayıtlarının son derece yetersiz olduğu
konusunda açıklanan ilk nicel (quantitative) kanıt budur. Bu gözlemden
çıkarabileceğimiz bir sonuç ta, hiç değilse bir süre için, demografik
araştırmaların bulgularına bel bağlamanın zorunlu olduğu, demografik olaylara
ilişkin güvenilir bilgi sağlamanın tek yolunun şimdilik bu olduğudur.
Teşekkürler
1959 araştırmasında
örneklemeler ve görüşmeler V. Akay, H. Aydın, S.
Baykaner, N. Baykan, R. Dirican, S. Fitil, Y.
Heperkan, B. Ongül, A. H. Özkömür, O.S.Peker, Z.Tuğcu ve K.Tural tarafından
yapılmıştır.
Yozgat çalışmasında
örnekleme, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi üyesi olan Dr.A.A.Weber tarafından
yapılmıştır. Hane üyelerinin kaydı ve demografik gelişmelerin izlenmesi,
Hıfzısıhha Okulu Tüberküloz Araştırma ekibi istatistik memuru Selahattin
Parlakyıldız tarafından yürütülmüş, verilerin değerlendirilmesine Dr.R.Dirican
yardımcı olmuştur.
Kazan araştırması,
Dr.Haluk K.Önüt'ün gözetimi altında Kazan Köy Sağlık Ocağı personeli tarafından
gerçekleştirilmiştir.
1963 araştırması Bayan
K.E.Gales'in sorumluluğu altında yürütülmüştür. Verilerin değerlendirilmesi ve
raporun hazırlanması aynı kişi tarafından üstlenilmiştir. Örneklemeyi AID
danışmanı J.Tucker düzenlemiştir. Araştırmanın diğer kısımlarına ve
aşamalarına Dr.R.Dirican, Dr.G.W.Angell ve Dr.M.Stycos önemli katkıda
bulunmuşlardır.
Yararlanılan
Kaynaklar
1. Gören, S., Görsel, M.: Hıfzısıhha Okulu
Tarihçe ve Çalışmaları. Hıfzısıhha Okulu yayını, Ankara, 1961
2. Örnek: Birleşmiş Milletler -
"Population and Vital Statistics Report", A serisi, cilt:16, No.1
3. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıtları,
1965
4. Üner, R., Fişek, N.H.: Türkiye'de Doğum
Kontrolü Uygulaması Üzerinde İncelemeler, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
Yayın No.264, 1961
5. Devlet Planlama Teşkilatı: Birinci Beş
Yılık Kalkınma Planı (1963-1967), Ankara, 1962
6. Devlet İstatistik Enstitüsü: İl ve ilçe
Merkezlerindeki Ölümler 1964, Yayın No.502
7. Başkök, C. ve ark.: Türkiye, Yozgat İli,
İlçe ve Köylerinde Örnekleme ile Yapılan Tüberküloz Prevalansı Raporu,
Hıfzısıhha Okulu Yayın No.13, 1964
8. Fişek, N.H., Gören, S., Önüt, H.K.: Kazan
Sağlık Ocağının Yıllık Raporu 1963-1964, Hıfzısıhha Okulu, Ankara
(yayınlanmamış veriler)
9. Gales, K.E.: The Report of an Inquiry into
Birth and Death Rates in Turkey, Hıfzısıhha Okulu, 1964 (yayınlanmamış rapor)
10. Heperkan, Y. ve ark.:
Türkiye Nüfus Araştırması Bülteni, Hıfzısıhha Okulu.
11. Demeny, P., Shorter, F.C.:
Türkiye'de Ölüm Seviyesi, Doğurganlık ve Yaş Yapısı Tahminleri, İktisat
Fakültesi Yayın No.218, İstanbul Üniversitesi Yayınları No.1306, 1968, İstatistik
Enstitüsü No.2
12. Türkiye Cumhuriyeti
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Bütçe Raporu, 1968
13. Burak, Z.T.: Özel
yazışma, 1960
14. Stycos, M.: Ankara
Milletlerarası Jinekoloji Seminerindeki Tebliğinden.
* Türkiye
Demografyası kitabı içinde, Hacettepe Üniversitesi Yayınları No.D-13, Ankara, 1971.
* TNA'da bulunan
doğum oranları ve 1964 nüfusu kullanılarak hesaplanan doğan çocuk sayısı
296.322'dir.
|