Çocuk
Düşürmenİn Önlenmesİ Konusunda Bİr AraştIrma*
A- ÖZET
Bu yazıda kırsal bir
bölgede isteyerek çocuk düşürme olguları ve çeşitli gebelikten korunma
yöntemlerinin isteyerek çocuk düşürmeyi ne ölçüde önlediği konusunda yapılan
bir araştırmanın sonuçları sunulmuştur. Bulgulara göre geleneksel yöntemleri
kullananlar arasında isteyerek çocuk düşürme oranı binde 41, UİA (Uterus İçi
Araç) kullananlarda binde 10 dur.
B- GİRİŞ
İsteyerek çocuk düşürme
olayı ilk çağlardan beri hekimlerin, din adamlarının, düşünürlerin ve
hükümetlerin ilgilendiği bir toplum ve sağlık sorunudur. Hekimlerin, din
adamlarının, düşünürlerin ve hükümetlerin bu konudaki görüş ve
davranışlarının bazen yasaklayıcı, bazen erkinci ve bazen kolaylaştırıcı
olduğunu görüyoruz (1,2). Olay toplum içinde incelendiğinde, önemli olanın
hekimlerin, din adamlarının, düşünürlerin ve hükümetlerin görüşlerinin değil
kadınların tutum ve davranışlarının olduğu görülür. Kadın gebe kaldığı zaman
çocuk doğurmak istemiyorsa bu çocuğu, hayatını tehlikeye atma pahasına da olsa,
düşürüyor. Örneğin Katolik kilisesinin büyük etkisi altında olan Latin Amerika
ülkelerinde isteyerek çocuk düşürme büyük bir sorundur (3). Türk Ceza Kanununda
isteyerek çocuk düşüren kadınların 2-5 yıl hapse mahkum edileceği hükmü
bulunmasına rağmen ülkemizde isteyerek çocuk düşüren kadın sayısı yılda yüz
binin üzerinde tahmin edilmektedir (4,5). Tablo:1'de küçük ailenin norm olarak kabul
edildiği bazı ülkelerde isteyerek çocuk düşürme oranları görülmektedir (4,6). Bu
veriler ile gebeliği önleyen yöntem kullanma oranları kıyaslanırsa çocuk düşürme
oranlarının gebeliği önleyen etkili yöntemlerin kullanılmadığı Japonya ve
Sosyalist ülkelerde yüksek, etkili yöntemlerin uygulandığı batı ülkelerinde
düşük olduğu görülür (6,7). Ülkemiz bu bakımdan batı ülkelerinden çok
Sosyalist ülkelere benzemektedir.
Tablo:1- Küçük Ailenin Norm Olduğu Bazı
Ülkelerde 1970 Dolaylarında İsteyerek Çocuk Düşürme Oranları ve Gebelikten Korunma
Ülkeler |
Çocuk Düşürme
Oranı (Binde) |
Korunma Oranı
(Yüzde) |
GÇ Kullanan Oranı
(Yüzde) |
UIA-HH-Kaput Kullanan
oranı (Yüzde) |
Danimarka |
10.0 |
84 |
7 |
71 |
İngiltere |
10.1 |
84 |
25 |
62 |
A.B.D. |
11.2 |
67 |
8 |
67 |
Polonya |
17.7 |
57 |
49 |
22 |
Japonya |
28.2 |
- |
- |
- |
Türkiye |
30.0 |
40 |
54 |
26 |
Çekoslovakya |
31.4 |
66 |
52 |
37 |
Macaristan |
81.3 |
70 |
66 |
16 |
S.S.C.B. |
240.0
|
- |
- |
- |
NOT: Çocuk düşürme
oranında baz, doğurganlık çağındaki kadınlar,korunma oranında gebelik riski
altında olan kadınlar ve diğerlerinde korunma yöntemi kullanan kadınlar.
GÇ= Geri çekme
Zamanımızda sağlık
yöneticileri isteyerek çocuk düşürmenin kanunlarla yasaklanarak önlenemeyeceği görüşündedirler. İsteyerek
çocuk düşürmeyi önlemenin en etkili yolu gebeliği önleyen etkili yöntemlerin
kullanılmasını yaymaktır. Gebeliği önleyen yöntemlerin etkinliği, kullanış
farklılıkları nedeniyle, her toplumda aynı değildir. Bu nedenle toplumumuzda
isteyerek çocuk düşürmeyle gebeliği önleyen yöntemler arasındaki ilişkiyi
saptamakta, hizmetlere yön verme bakımından, yarar vardır. Bu araştırmanın amacı,
bu ilişkiyi saptamak ve gebeliği önleyen yöntemlerin kullanılması konusunda yapılan
eğitimin isteyerek çocuk düşürme oranına yaptığı etkiyi deneysel olarak
değerlendirmektir.
C- YÖNTEM VE MATERYEL
1. Denekler:
Etimesgut sağlık
bölgesinde doğurganlık çağındaki evli kadınlar Haziran 1974 den Mayıs 1976' ya
kadar gebelikten korunma, gebe kalma ve gebeliklerin sonucu yönünden iki yıl
izlenmiştir. Araştırmadaki deneklerin sayısı ve araştırmanın başında ve sonunda
gebeliği önleyen yöntem kullanma oranları Tablo:2 de gösterilmiştir.
Zamanımızda sağlık
yöneticileri isteyerek çocuk düşürmenin kanunlarla yasaklanarak önlenemeyeceği görüşündedirler. İsteyerek
çocuk düşürmeyi önlemenin en etkili yolu gebeliği önleyen etkili yöntemlerin
kullanılmasını yaymaktır. Gebeliği önleyen yöntemlerin etkinliği, kullanış
farklılıkları nedeniyle, her toplumda aynı değildir. Bu nedenle toplumumuzda
isteyerek çocuk düşürmeyle gebeliği önleyen yöntemler arasındaki ilişkiyi
saptamakta, hizmetlere yön verme bakımından, yarar vardır. Bu araştırmanın amacı,
bu ilişkiyi saptamak ve gebeliği önleyen yöntemlerin kullanılması konusunda yapılan
eğitimin isteyerek çocuk düşürme oranına yaptığı etkiyi deneysel olarak
değerlendirmektir.
Tablo:2- Deneklerin
Kullandığı Gebeliği Önleyen Yöntemler
Yöntemler |
Haziran 1974
Sayı
Yüzde |
Mayıs 1976
Sayı Yüzde |
Değişme
Yüzde |
UIA |
524
34.4 |
609
42.2 |
16 |
HH (Hormonal hap) |
91
6.0 |
127
8.8 |
40 |
Kaput |
49
3.2 |
31
2.2 |
-17 |
GÇ (Geri çekme) |
337
22.1 |
342
23.7 |
2 |
Diğer |
100
6.6 |
94
6.5 |
-6 |
Korunmayan (a) |
422
27.7 |
239
16.6 |
-57 |
Toplam |
1523 100.0 |
1442
100.0 |
|
(a) Gebelik riski altında.
2. Takip Yöntemi:
Etimesgut sağlık
bölgesinde görevli köy ebeleri her ay yaptıkları ev ziyaretlerinde deneklere kısa
bir anket uygulayarak kadının ay başının aksayıp aksamadığını, gebeliği
önleyen yöntem kullanıp kullanmadığını ve düşük yapıp yapmadığını
sormuşlardır. Aynı zamanda gebe kalmak istemeyen kadınlara nasıl korunacakları ve en
etkili yöntemin UİA olduğu konusunda eğitim yapmışlardır. İsteyerek çocuk
düşürdüğü saptanan kadınlara ayrı bir anket uygulanmıştır (8). Etimesgut
sağlık bölgesi çalışmaları ve bu bölgede aile planlaması hizmetlerinin nasıl
yürütüldüğü bundan önce yayınlanmıştı (9,10).
3. Değerlendirme:
İki yıl süreyle izlenen
ve çeşitli yöntemler ile korunan kadınlarda yöntemin başarısızlık oranı gebelik
oranıyla, gebeliği önleyen yöntemlerin çocuk düşürmeyi önlemedeki etkisi de
düşük oranıyla değerlendirilmiştir. Bu oranların hesaplanmasında baz olarak
Kadın-Yıl sayısı alınmıştır. Kadın-yıl sayısı takip süresinde izlenmeye
başlanan, izleme süresinde takipten çıkan veya izlenmeye başlanan kadınların
izlenme süreleri toplanarak hesaplanmıştır. Bundan başka toplanan veriler, korunduğu
halde gebe kalan ve isteyerek düşük yapan kadınların çocuk düşürdükten sonra
korunan yöntemlerini değiştirip değiştirmedikleri ve çocuk düşürme nedenleri
yönünden de değerlendirilmiştir.
D- BULGULAR
1. Gebeliği Önleyen Yöntemlerin İsteyerek Çocuk Düşürme
Oranına Etkisi:
Tablo:3'de çeşitli
gebeliği önleyen yöntemlerin başarısızlık göstergeleri ve bu yöntemi
kullananların yaptıkları isteyerek çocuk düşürme oranları görülmektedir.
Bulguların ilginç bir yönü, gebeliği
hemen hemen yüzde yüz önleyen hormonal hapların bizim kültürümüzde hiç de
başarıyla kullanılamamasıdır. Aynı durum -daha az oranda olmakla beraber- kaput
kullanan ailelerde de görülmektedir. Araştırma bölgemizde UİA ların koruma oranı
diğer ülkelerdeki sınırlar içindedir. Önemli gözlemlerden biri de emzirmenin belli
bir oranda korumasına rağmen en az güvenilir yöntem olmasıdır. Son zamanlarda
emzirmenin iyi bir yöntem olduğu konusundaki yayınların aşırı iddialı olduğunu bu
gözlem göstermektedir (11).
Yöntemler isteyerek çocuk
düşürmenin kontrolü yönünden incelenirse, en başarılı yöntemin UİA olduğu
görülür. Lavaj ve spermisitler gibi diğer yöntemler ise çocuk düşürmenin
önlenmesinde hemen hemen etkisizdir.
Tablo:3- Kullanılan Yöntemlere Göre Gebelik ve
İsteyerek Çocuk Düşürme
Yöntemler |
Kadın-Yıl |
Gebelik
Sayı Oranı
(Yüzde) |
İsteyerek Düşük
Sayı
Oranı (Yüzde) |
UIA |
170 |
13
1.1 |
12
10 |
HH |
232 |
30
12.9 |
12
52 |
Kaput |
70 |
6
8.6 |
4
57 |
GÇ |
714 |
128
17.9 |
25
35 |
Diğer |
190 |
41
21.6 |
12
63 |
Emzirme(a) |
92 |
25
27.3 |
7
8 |
Korunmayan (b) |
160 |
146
91.3 |
0
0 |
(a) Postpartum dönem
hariç, (b) Çocuk istediği için korunmayan.
2. Çocuk Düşürmenin
Yöntem Seçimine Etkisi:
Tablo:4' deki veriler
gebeliği önleyen yöntem kullandıkları halde gebe kalan kadınların yüzde 42'sinin
isteyerek çocuk düşürdükten sonra kullandıkları yöntemi değiştirmediklerini
göstermektedir. Bu oran, en başarısız yöntemlerden biri olan geri çekmeyi kullanan
ailelerde yüzde 65'tir. Demek oluyor ki kadınlar istemedikleri halde gebe kalsalar ve
çocuk düşürseler bile kullandıkları yöntemi kolay kolay değiştirmemektedirler.
Çocuk düşürdükten sonra yöntem değiştiren kadınların yüzde 44'ü UİA
kullanmaya başlamışlardır.
Tablo:4- Çocuk Düşürmeden
Önce ve Sonra Kadınların İsteyerek
Kullandığı Gebeliği Önleme yöntemleri
Düşükten Önce (1) |
Düşükten Sonra (2) |
Toplam |
|
UİA |
HH |
Kaput |
GÇ |
Diğer |
Korunmayan |
|
UİA |
5 |
0 |
1 |
1 |
1 |
1 |
8 |
HH |
6 |
4 |
0 |
2 |
0 |
0 |
12 |
Kaput |
1 |
0 |
1 |
0 |
0 |
0 |
2 |
GÇ |
4 |
5 |
0 |
13 |
3 |
0 |
25 |
Diğer |
7 |
0 |
2 |
2 |
3 |
0 |
14 |
Korunmayan |
2 |
0 |
0 |
2 |
0 |
2 |
6 |
Toplam |
25 |
9 |
4 |
20 |
7 |
3 |
67 |
Fark(2-1) |
17 |
-3 |
2 |
-5 |
-7 |
-4 |
- |
3. İsteyerek Çocuk
Düşürme Nedenleri:
Tablo:5'de kadınların
isteyerek çocuk düşürme nedeni olarak gösterdikleri nedenler görülmektedir. En
önemli neden (olguların yüzde 74'ü) çok çocuklu olmaktır. Kadını çok çocuklu
olma nedeniyle çocuk düşürmeye zorlayan çocuk sayısı 2 den başlamakta 3 çocuktan
sonra hızla artmaktadır. Doğumlar arası sürenin kısa oluşu ikinci önemli nedendir.
Sık gebe kalma nedeniyle çocuk düşüren 17 kadının beşi UİA ile, onu diğer
yöntemlerle korunduğunu ikisi de emzirdiği için korunmadığını söylemiştir.
4. Aile Planlaması
Eğitiminin İsteyerek Çocuk Düşürmek Üzerine Etkisi:
Yöntem bölümünde
belirtildiği gibi deneklere iki yıl süre ile aile planlaması eğitimi yapılmıştır.
Bu eğitim süresi sonunda hem UİA kullananlar oranında hem de tüm yöntemlerle
korunanlar oranında bir artış olmuştur (Tablo:2). Araştırma süresinde kadınların
isteyerek yaptıkları düşük sayısının dağılımı Tablo:6'da görülmektedir. Bu
verilere dayanarak çizilen dağılım diyagramında zaman ile çocuk düşürme
olgularının azaldığı görülmektedir. Bu iki değişken arasında gözlenen
ilişkinin regresyon doğrusu Y= -0.19 x + 7.38) eğilimi istatistik bakımdan önemlidir
(t=2.473, p<0.05).
Tablo:5- İsteyerek Çocuk
Düşürme Nedenleri
Çocuk Sayısı |
Çok Çocukluluk |
Gebelikler Aralığı
Dar |
Çocuk İstemiyor |
Toplam |
1 |
0 |
5 |
0 |
5 |
2 |
1 |
9 |
1 |
11 |
3 |
9 |
3 |
1 |
13 |
4 |
20 |
0 |
0 |
20 |
5 |
23 |
0 |
0 |
25 |
Toplam
Yüzde |
53
74 |
17
24 |
2
2 |
72
100 |
Tablo:6- İsteyerek Çocuk
Düşürme Olgularının Aylara Dağılımı (Haziran 1974-Mayıs 1976)
Aylar |
Sayı |
Aylar |
Sayı |
Aylar |
Sayı |
Aylar |
Sayı |
Hz. |
5 |
Ar. |
11 |
Hz. |
7 |
Ar. |
2 |
Tm. |
2 |
Oc. |
6 |
Tm. |
7 |
Oc. |
0 |
Ağ. |
5 |
Şb. |
7 |
Ağ. |
5 |
Şb. |
4 |
Ey. |
4 |
Mt. |
4 |
Ey. |
4 |
Mt. |
4 |
Ek. |
10 |
Ns. |
6 |
Ek. |
7 |
Ns. |
3 |
Ks. |
10 |
My. |
6 |
Ks. |
0 |
My. |
2 |
E- SONUÇ VE TARTIŞMA
Gebelikten korunma yöntemi
kullanma bakımından deneklerle diğer ülkelerin kadınları ve Türkiye ortalaması
kıyaslanırsa, denekler arasında gebelikten korunanların oranının Türkiye
ortalamasının çok üstünde ve gebelikten korunmanın en yaygın olduğu ülkeler
düzeyinde olduğu görülür. Deneklerle diğer ülke kadınları arasındaki fark etkili
yöntem seçmededir. Çocuk düşürme olaylarının az olduğu ülkelerde etkili yöntem
kullananların oranı yüzde 60-70 dolaylarında olmasına karşın deneklerde bu oran
yüzde 53 tür. Türkiye'de ise gebelikten korunan ailelerin ancak yüzde 23'ü etkili
yöntem kullanmaktadır.
Çeşitli gebelikten korunma
yöntemlerinin ne ölçüde isteyerek çocuk düşürme olgularını etkilediği konusuna
gelince; denekler arasında isteyerek çocuk düşürmenin en düşük olduğu grup UİA
kullanan kadın grubudur. Bu grupta isteyerek çocuk düşürme oranı küçük ailenin
norm olduğu ülkelerde gözlenen (Tablo:1) isteyerek çocuk düşürme oranı
düzeyindedir. Diğer yöntemleri kullanan deneklere gelince, bunlar arasında duş ve
spermisit gibi dört temel yöntem dışındaki yöntemleri kullananlarda isteyerek çocuk
düşürme oranı çok yüksektir (Yüzde 63). Teorik olarak yüzde yüze yakın koruma
değeri olan HH (hormonal hap) ve Kaput ile korunan ailelerde gebelik oranlarının
yüksek oluşu, deneklerin bu yöntemleri başarı ile kullanamadığını ve bu nedenle
isteyerek çocuk düşürme olgularını önlemede UİA kadar etkili olmadığını
göstermektedir.
Avrupa'da ve özellikle
Sosyalist ülkelerde oldukça yaygın olarak kullanılan GÇ (geri çekme) ye gelince; bu
yöntemin ülkemizde ve denekler arasında da yaygın olduğu görülmektedir. Sayısal
bir kıyaslama yapılırsa GÇ nin en yaygın olarak kullanıldığı Macaristan'da
korunanların yüzde 66'sı, Türkiye'de yüzde 54'ü ve deneklerimizde yüzde 23'ü bu
yöntemi kullanmaktadır. Geri çekme yönteminden söz ederken, Avrupa ülkelerinde
gebelikten korunma konusunda yapılan karşılaştırmalı bir incelemede GÇ yöntemi kullanmanın yaygınlığıyla isteyerek çocuk
düşürme oranları arasında pozitif bir korelasyonun saptanmış olduğunu da belirtmek
yerinde olur (7).
İsteyerek çocuk
düşürmeyle gebelikten korunmanın yaygınlığı ve etkili yöntem kullanma arasında
gözlenen ilişkinin -ülkelerin sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarının farklı
olması nedeniyle- ikincil bir ilişki olması olasılığı düşünülebilir. Bizim
gözlemlerimiz bu ilişkinin bir neden-sonuç ilişkisi olduğunu kanıtlamaktadır.
Çünkü, yaptığımız deneyde deneklerin sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri
değişmemiş, onlara yapılan eğitimle gebeliği önleyen yöntem kullanma oranları ve
kullandıkları yöntemler değiştirilmiştir. Bu değişmeye bağımlı olarak da çocuk
düşürme olgularında istatistik yönden önemli bir azalma olmuştur (Tablo:6).
Yukarıdaki gözlem ve
kıyaslamaları göz önüne alarak diyebiliriz ki; ülkemizde yüksek olan çocuk
düşürme olgularını önlemek için geri çekme yerine etkili yöntemlerin, özellikle
UİA'ın, kullanılmasını sağlamak gerekir. Ancak Tablo:4'de sunulan veriler bu
değişmenin kolay olmayacağını göstermektedir. Geri çekmeyle korunan ve isteyerek
düşük yapan 25 kadından 13'ü çocuk düşürdükten sonra da aynı yöntemi
kullanmayı sürdürmüşlerdir. Bu nedenle hizmet sunma ve eğitimin sürekli ve yeterli
olması gerekir.
Hemen hemen yüzde yüz
koruyucu olan HH ve kaputa gelince; gözlemlerimiz bu yöntemlerin bizim kültürümüzde
başarıyla kullanılmadığını göstermektedir. Bu nedenle bu yöntemlerin
kullanılmasını teşvik etmede yarar yoktur.
Düşükleri azaltma yolunda
uygulanabilecek bir diğer önlem de istek üzerine kadın ve erkeklere sterilizasyon
ameliyatı yapılmasına izin vermektir. Sterilizasyon gebeliği önleyen yöntemler
arasında en emin ve hiç bir yan etkisi olmayan yöntemdir. Bir çok ülkede, özellikle
A.B.D.. de kullanılması hızla yayılan bu yöntemin bizde yasaklanması artık
anlamsızdır. Bu müdahale kadın ve erkek yönünden bir plastik ameliyat yaptırmaya
karar vermektir. Bunu yasaklama ise gebeliği önleme yöntemlerinin kullanılmasının
serbest olduğu bir ülkede yöntem seçme özgürlüğüne müdahaledir.
Teşekkür
Bu araştırma, Dünya
Sağlık Teşkilatının bağışı ile desteklenen aile planlamasında eğitim
yöntemlerinin değerlendirilmesi, çocuk düşürme ve laktasyonun gebeliği önleme
etkisi konularında yapılan bir araştırmanın bir bölümüdür. Bu araştırmanın
yürütülmesinde bizimle işbirliği yapan deneklere, veri toplayan ebe ve hemşire Fatma
Savaş ile Türkan Kuzey'e ve verilerin analizinde yardım eden Beyhan Ünsal ve Vildan
Poyraz'a teşekkür ederim.
Kaynaklar
1. Nazer, I.R., Karmi, H.S. ve Zayit, M.Y.: Islam
and Family Planning (Moslem outlook on abortion and sterilization); IPPF Middle East and
African Region, 2: 259-480, 1972.
2. Guttmacher, A.F.: The case for legal abortion,
Diablo Press, Berkeley Cal., 1967.
3. Raquena, M.: Abortion in Latin America, R.E.
Hall tarafından derlenen "Abortion in a changing World" adlı kitapta, Columbia
University Press, N.Y., 1970.
4. Fişek, N.H.: Epidemiological study on
abortions in Turkey, I.R. Nazer tarafından
derlenen "Induced abortion, A hazard to Public Health" adlı kitapta, IPPF
Middle East and African Region, 1972.
5. Kişnişçi, H. ve Akın, A.: Türkiyede
çocuk düşürme üzerine epidemiolojik bir araştırma, 1973, Eylül 1975 de Çeşmede
toplanan "İkinci Türkiye Demografyası" konferansına sunulmuştur.
6. Moore-Cavar, E.C.: International inventory of
information on induced abortions, Division of Social and Administrative Sciences,
International Institute for the Study of
Human Reproduction, Columbia University, 1974.
7. _______: Fertility and Family
Planning in Europe Around 1970, A comparative study of twelve national surveys, United
Nations Deparment of Economic and Social Affairs, Population Studies No:58, New York,
1976.
8. Carpenter-Yaman, C. ve Fişek, N.H.: Questions
related to the study of abortion from abortion studies and population surveys in Turkey.
1962-1976. 1977 yılında Meksika şehrinde toplanan IUSSP genel konferansında
sunulmuştur.
9. _______: Etimesgut Sağlık
Bölgesinin 1973-1975 Yılları Çalışma Raporu, H.Ü. Toplum Hekimliği Enstitüsü,
Ankara, 1977.
10. Fişek, N.H.: An integrated
health/family planning program in Etimesgut district, Turkey, Studies in Family Planning
5: (7), 210-220, 1974.
11. :
Breast-feeding, the best contraceptive? Outcome of the sixth workshop on fertility
regulation during lactation (Potts), IPPF News. 2:( 1 ), Jan/ Feb. 1977.
* TUBİTAK VI Bilim
Kongresi, 17-21 Ekim, Ankara, 1979
|