| Türkİye’de
            Gebelİğİ Önlemek İçİn Aİlelerİn KullandIklarI Yöntemler*        1.Giriş:       Ülkemiz, dünya ülkeleri
            içinde doğurganlığın yüksek olduğu ülkeler arasındadır(1). Aşırı
            doğurganlığın, neden olduğu ekonomik ve sosyal sorunlar bir yana, kadın sağlığı
            üzerindeki olumsuz etkileri küçümsenmeyecek kadar önemlidir. Kadın ölümlerinin,
            çocuk düşürme ve doğum komplikasyonları nedeniyle oluşan jinekolojik
            hastalıkların gebelik sayısına koşut olarak arttığı; beslenme ve çalışma
            koşulları uygun olmayan kadınlarda sık gebeliğin beslenme yetersizliği
            hastalıkları yaptığı; fizyolojik olarak kadının erken ihtiyarlamasına neden
            olduğu ve çok çocuklu ailelerde çocuk ölümlerinin fazla olduğu bilinen
            gerçeklerdendir.       Çeşitli ülkelerde
            aşırı doğurganlığın nedenleri üzerinde yapılan araştırmalara göre, bazı
            ülkelerde aileler fazla çocuk istememelerine karşın korunamamakta ve çok sayıda
            çocukları olmaktadır. Diğer bir kısım ülkelerde ise, aileler çocuk sayısını
            kısıtlamak istememekte ya da en azından çocuk sayısıyla ilgilenmemektedirler.
            Türkiye’de 1963 yılında tüm ülkeyi temsil eden örneklem üzerinde yapılan bir
            araştırmada, ailelerin istediği ortalama çocuk sayısının 3.1 olduğu
            saptanmıştır(2). 1968 yılında tekrarlanan bir araştırmada da bu sonuç
            doğrulanmıştır(3). Bu duruma göre ülkemizde sorun, kadınları ve eşlerini az
            çocuk yapmaya teşvik değil, az çocuk isteyen ailelere hizmet götürmek sorunudur.
            1968 yılında doğum yapan 1.2 milyon kadından 300.000’inin gebe kalmadan önce
            gebeliği önleyici yöntem kullanmış olduklarını söylemeleri ve çocuk düşürme
            olaylarının artmakta olması, az çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara gerekli hizmetin
            götürülmediğinin kanıtlarındandır(4, 5). Ülkemizin önemli sorunu olan aşırı
            doğurganlık üzerinde Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü’nce çeşitli
            araştırmalar yapılmaktadır.        Bu yazının amacı,
            ülkemizde çocuk sayısını kısıtlamak isteyen ailelerin gebeliği önlemek için
            hangi yöntemleri seçtikleri ve bu seçimi hangi sosyal ve ekonomik etmenlerin
            etkilediğini gösteren bulgularımızı sunmaktır. Bulgularımız, gebeliği önleyici
            yöntem seçiminde çeşitli sosyal ve ekonomik etmenler arasında köy-kent, eğitim
            düzeyi ve gelir farklılıklarının en önemli etmenler olduğunu göstermiştir. Bu
            nedenle yazımızda bu üç etmen bakımından farklılıklar gösteren gruplardaki
            ailelerin gebeliği önlemek için hangi yöntemleri seçtikleri ve kullandıkları
            bildirilecektir.       2.Materyal ve Metot:       a-Metot: Bu yazı, Hacettepe Üniversitesi Nüfus
            Etütleri Enstitüsünün 1968 yılında tüm Türkiye’yi 13 bölge ve tabakayla temsil
            eden bir örnek üzerinde yaptığı anket araştırmasında elde edilen verilere
            dayanmaktadır(6). Bu araştırmada kadın anketçiler rasgele örneklem yöntemiyle
            seçilen 15-44 yaş arasında 3.281 evli kadınla görüşme yapmışlar ve bu görüşme
            esnasında yanlarında başka kimse bulunmamıştır. Anket sonuçlarının
            geçerliliğini saptamak için yürütülen bir incelemede doğum, düşük, kullanılan
            gebeliği önleyici yöntemler gibi objektif sorularda net hatanın yüzde 0.5 dolayında
            olduğu görülmüştür(7).       b-Tanımlar: Araştırmada yerleşme yerleri,
            eğitim düzeyi ve gelirle ilgili olarak aşağıda bildirilen tanımlar
            kullanılmıştır: (1) Yerleşme yerleri,
            nüfuslarına göre dört tabakaya ayrılmıştır (a) Metropoller: Nüfusu
            üç yüz binin üstündeki yerleşme yerleri,  (b) Kentler: Nüfusu
            15.000-300.000 olan yerleşim yerleri, (c) Kasabalar: Nüfusu
            2.000-14.999 olan yerleşme yerleri, (d) Köyler: Nüfusu
            2.000’den az olan yerleşme yerleri. (2) Eğitim düzeyinin
            etkisi konusunda elde ettiğimiz veriler, okuma-yazma bilmeyenlerle okur-yazar olduğu
            halde ilkokulu bitirmemiş olanların gebeliği önleyici yöntem kullanma bakımından
            tutumları arasında fark olmadığını göstermiştir. Bu nedenle bu kadınlar bir
            grupta toplanmıştır. Diğer yandan orta okuldan daha fazla öğrenim görmüş kadın
            sayısının az olması nedeniyle bu kadınlar da orta okulu bitiren kadınlarla birlikte
            bir grupta toplanmıştır. Böylece, kadınlar öğrenim durumlarına göre şu üç
            gruba ayrılmıştır: (a) İlkokulu bitirmemiş
            olanlar, (b) İlkokulu bitirmiş
            olanlar, (c) Orta okul ve daha
            yüksek öğrenim görmüş olanlar. (3) Kişilerin geliri,
            Bulutay ve arkadaşlarının geliştirdiği programa göre, uygulanan ankette gelir
            konusuyla ilgili 15’den fazla sorudan yararlanılarak hesaplanmıştır(8). Anket
            uygulanan kadınlar, ailede kişi başına düşen yıllık gelire göre aşağıdaki
            şekilde üç grupta toplanmıştır: (a) Yıllık geliri 1.000
            liradan az olanlar, (b) Yıllık geliri
            1.000-4.000 lira olanlar, (c) Yıllık geliri 4.000
            liradan fazla olanlar.       c-Gebeliği Önlemek İçin Kullanılan Yöntemler:
            Ankette kadınlara gebeliği önlemek için herhangi bir yöntem kullanıp
            kullanmadıkları, kullanıyorlarsa anket uygulandığı sırada bu yöntemlerden
            hangisini kullanmakta oldukları sorulmuştur. Verilen yanıtlara göre, anket uygulanan
            kadınların gebeliği önlemek için ağızdan alınan hap, rahim içi araç, kaput,
            krem, geri çekme ve lavaj yöntemlerini kullandıkları anlaşılmıştır.       3.Bulgular ve Tartışma:        a-Kullanılan Yöntemler: Anket uygulanan 3.281
            kadından 1.139’u (yüzde 34.7), gebeliği önleyici yöntem kullandıklarını
            söylemişlerdir. Bulunan sayı örnek ağırlığıyla çarpılırsa, anketin temsil
            ettiği doğurganlık çağındaki 4.656.290 kadından 1.451.990’ının (yüzde 31.2)
            gebeliği önleyici yöntem kullandıkları anlaşılır. Gebeliği önleyici yöntemler
            arasında en sık kullanılan geri çekme yöntemidir. Bundan sonra kullanılma
            sıklığına göre lavaj, kaput, ağızdan alınan hap, rahim içi araç ve tablet
            gelmektedir (Tablo:1). Bu durum, çocuk istemeyen bir milyondan fazla kadından, gebeliği
            önleyici yöntem kullananların yüzde 75’inin gebeliği önlemek için güvenilir
            olmayan yöntem kullanmakta olduklarını göstermektedir. Bunun nedeni, ağızdan alınan
            hap, rahim içi araç ve kaput gibi güvenilir yöntemleri duymamış olmaları veya
            zararlı sanmaları, bu hizmetten yararlanmak için mali güçlerinin yetersiz olduğu
            veyahut ta yaşadıkları yerde kendilerine güvenilir yöntemleri öğretecek ve
            uygulayacak sağlık personeli bulunmamasıdır.        Tablo:1- Türkiye’de
            Kadınların Kullandıkları Gebeliği Önleyici Yöntemler ve Kullananların Sayıları   
              
                |   |   | Tahmin Edilen (x) |  
                | Yöntemler | Örnekte Dağılım  | Sayı  | Yüzde  |  
                | Ağızdan alınan hap | 107 | 99.540 | 6.86 |  
                | Rahim içi araç | 57 | 72.470 | 4.99 |  
                | Kaput | 178 | 203.040 | 13.98 |  
                | Geri Çekme | 549 | 750.420 | 51.68 |  
                | Lavaj | 225 | 306.030 | 21.08 |  
                | Krem | 1 | 3.540 | 0.24 |  
                | Vajinal Tablet | 22 | 16.950 | 1.17 |  
                | Diyafram | - | - | - |  
                | Diğer | - | - | - |  
                | Yöntem Kullananlar
                Toplamı | 1.139 | 1.451.990 | 31.18 |  
                | Yöntem
                Kullanmayanlar Toplamı | 2.142 | 3.204.300 | 68.82 |  
                | GENEL TOPLAM | 3.281 | 4.656.290 | 100.00 |  (x) Gebeliği önleyici
            yöntem kullanan aile sayısı, örneğe çıkan aile sayısını örnek ağırlıkla
            çarparak hesaplanmıştır       Ülkemizdeki durumu diğer
            ülkelerle kıyaslamak istersek, örnek olarak A.B.D. ve Güney Kore’yi alabiliriz. 1965
            yılında A.B.D.’de aile planlaması üzerinde yapılan bir araştırmada, gebeliği
            önleyici yöntem kullanan beyaz kadınların yüzde 27’sinin ağızdan alınan hap,
            yüzde 21’inin kaput ve yüzde 10’unun diyafram gibi güvenilir yöntemler
            kullandığı saptanmıştır(9). Bizde çok yaygın olan geri çekme A.B.D.’ de en az
            kullanılan (yüzde 5) yöntemdir. Güney Kore’ye gelince, 1966 yılında yapılan bir
            araştırmada 15-44 yaşlar arasındaki evli kadınların yüzde 24’ünün gebeliği
            önleyici yöntem kullandığı ve bunların yüzde 46’sının rahim içi araç, yüzde
            32’sinin kaput ve yüzde 3’ünün ağızdan hap kullandığı görülmüştür(10).
            Kullanılan gebeliği önleyici yöntemler bakımından A.B.D. ve Güney Kore ile ülkemiz
            arasında en önemli fark, bu ülkelerde sterilizasyon ameliyatının yaygın oluşudur.
            A.B.D.’ de 1955 yılında ailelerin yüzde 4’ünde kadın veya kocasının
            sterilizasyon ameliyatı yaptırdığı anlaşılmıştır. Bu oran 1960’da yüzde
            6’ya yükselmiştir(11). Güney Kore’de 1967 yılında doğurganlık çağındaki
            kadınların yüzde 4’ünün sterilizasyon ameliyatı yaptırmış olduğu
            anlaşılmıştır(12, 13).       
            b-Köy-Kent Farkının Etkisi: Kullanılan yöntemin seçiminde, ailenin köy
            ya da kentte yaşaması önemli bir rol oynamaktadır (Tablo:2),       Tablo:2- Yerleşme Yerinin
            Büyüklüğüne Göre, Kullanılan Gebeliği Önleyici Yöntemlerin Dağılımı (yüzde)   
              
                | Yöntemler | Metropoller | Kentler | Kasabalar | Köyler | TOPLAM |  
                | Ağızdan alınan hap | 8.5 | 12.0 | 6.9 | 2.5 | 6.9 |  
                | Rahim içi araç | 2.7 | 7.2 | 5.2 | 4.9 | 5.0 |  
                | Kaput | 24.7 | 14.0 | 19.4 | 5.1 | 13.8 |  
                | Geri Çekme | 46.1 | 40.4 | 49.7 | 63.2 | 51.8 |  
                | Lavaj | 17.4 | 24.4 | 14.2 | 24.1 | 21.1 |  
                | Tablet, krem | 0.6 | 2.0 | 1.6 | 0.2 | 1.4 |  
                | T O P L A M | 100.0 | 100.0 | 100.0 | 100.0 | 100.0 |  
                | Yerleşme yerlerinde
                tahmin edilen kadın sayısı | 331.750 | 350.330 | 228.290 | 541.620 | 1.451.990 |          Köylerde yaşayan 2.8
            milyon ailenin yüzde 19’unun gebeliği önleyici olarak kullandıkları yöntem, geri
            çekme ve lavaj gibi kendi olanaklarıyla uyguladıkları yöntemlerdir. Kentlere doğru
            gidildikçe gebeliği önleyici yöntem kullananların oranı artmaktadır. Üç büyük
            kentte (metropoller) ailelerin yüzde 67’si gebeliği önleyici yöntem kullanmaktadır.
            Bu artış, özellikle ağızdan alınan hap, rahim içi araç ve kaput kullananlar
            arasında görülmektedir. Bu üç yöntemi kullananların oranı, köylerde yüzde 12.5
            olmasına karşın, metropollerde yüzde 36'dır. Yöntemler arasında köy ve kent
            arasındaki farkı en çok etkiyen yöntem kaputtur. Metropollerde gebeliği önleyici
            yöntem kullanan her dört aileden biri kaput kullandığı halde, bu oran köylerde bire
            yirmidir. Köy ve kent arasında yöntem seçme farkında, köylülerin gebeliği önlemek
            için ilaç ve araç gibi çağdaş olanakları bulmalarının güç olmasının da rol
            oynadığı düşünülebilir.       c-Öğrenim Düzeyinin Etkisi: Gebeliği önleyici
            yöntem seçimini etkileyen ikinci önemli etmen, kadınların öğrenim düzeyidir.
            Öğrenim görmemiş kadınların yüzde 24.6’sı gebeliği önleyici yöntem
            kullanmaktadır (Tablo:3). Bunların yüzde 80’inin kullandığı yöntem geri çekme
            veya lavajdır. Orta okul ve daha yüksek öğrenim gören kadınların yüzde 75’i
            gebeliği önleyici yöntem kullanmakta ve kullanılan yöntemlerin yüzde 54.7’si
            ağızdan alınan hap, rahim içi araç ve kaput gibi güvenilir yöntemlerdir. Öğrenim
            düzeyinin kullanılmasını etkilediği yöntemlerin başında kaput gelmektedir.
            İlkokulu bitirmemiş olanların bu yöntemi seçmemelerine karşın, okumuşların hemen
            hemen yarısının kullandığı yöntem kaputtur. Buna karşılık rahim içi aracı,
            ilkokulu bitirmemiş olanlar, bitirenlere göre daha çok tercih etmektedirler.    
       Tablo:3- Öğrenim Düzeyine Göre Kadınların
            Tercih Ettikleri Gebeliği Önleyici Yöntemlerin Dağılımı (yüzde)   
              
                | Yöntemler | İlkokuluBitirmemiş
 | İlkokulu  Bitirmiş | Orta okul veya fazla | TOPLAM |  
                | Ağızdan alınan hap | 4.6 | 11.3 | 9.1 | 6.9 |  
                | Rahim içi araç | 6.0 | 3.8 | 1.1 | 5.0 |  
                | Kaput | 7.8 | 17.4 | 44.5 | 13.8 |  
                | Geri Çekme | 56.8 | 45.7 | 35.7 | 51.8 |  
                | Lavaj | 23.3 | 20.1 | 9.6 | 21.1 |  
                | Tablet, krem | 1.5 | 1.7 | - | 1.4 |  
                | T O P L A M | 100.0 | 100.0 | 100.0 | 100.0 |  
                | Öğrenim
                gruplarında tahmin edilen kadın sayısı | 911.540 | 409.150 | 131.300 | 1.451.990 |          d-Gelirin Etkisi: Gelir de gebeliği önleme
            yönteminin seçilmesinde önemli etmenlerdendir (Tablo:4). Gelir arttıkça ağızdan
            alınan hap kullanılması artmakta, rahim içi araç, geri çekme ve lavaj gibi
            yöntemlerin kullanılması azalmaktadır. Gelirin bu etkisi, yerleşme yerine ve
            öğrenim düzeyine bağlı değildir. Ağızdan alınan hap ve kaput kullanılmasının
            gelire koşut olarak artması, bu yöntemlerin yayılmasında ailenin mali olanaklarının
            rol oynadığını göstermektedir. Bu duruma göre bu yöntemlerin daha geniş ölçüde
            kullanılmasında fiyatların düşürülmesi veya parasız araç ve ilaç dağıtma
            programları etkili olabilir.       Tablo:4- Gelir Düzeyine Göre
            Kadınların Tercih Ettikleri Gebeliği Önleyici Yöntemlerin Dağılımı (yüzde)   
              
                |   | Kişi Başına
                Yıllık Gelir (TL) |  
                |  Yöntemler
 | 1000’den az  | 1000-4000 | 4000’den çok | TOPLAM |  
                | Ağızdan alınan hap | 4.0 | 7.5 | 12.1 | 7.2 |  
                | Rahim içi araç | 8.9 | 2.8 | 1.3 | 4.4 |  
                | Kaput | 5.7 | 12.8 | 32.0 | 14.1 |  
                | Geri çekme | 57.3 | 55.1 | 39.2 | 53.0 |  
                | Lavaj | 23.8 | 19.4 | 15.3 | 20.0 |  
                | Tablet, krem | 0.3 | 2.4 | 0.1 | 1.3 |  
                | T O P L A M | 100.0 | 100.0 | 100.0 | 100.0 |  
                | Gelir gruplarında
                tahmin edilen kadın sayısı  | 345.860 | 564.300 | 200.070 | 1.110.230 |        NOT: Bu tabloda toplam
            kadın sayısının az olmasının ve toplam kolonunda yüzdelerdeki farkın nedeni, bazı
            ailelerin gelir sorularına tam yanıt vermemesidir.       4.Sonuç ve Özet:       Türkiye’de evli ve
            doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 31.2’si gebeliği önleyici yöntem
            kullanmaktadır. Bunların yüzde 73’ünün kullandığı yöntem geri çekme ve lavaj
            gibi güvenilir olmayan yöntemlerdir. Güvenilir olmayan yöntemleri köylerde
            yaşayanlar, öğrenim görmemişler ve geliri az olanlar; kentlerde yaşayanlara,
            öğrenim görmüşlere ve geliri yüksek olanlara oranla daha çok kullanmaktadırlar. En
            yüksek öğrenim grubunda olan ve metropollerde yaşayan kadınlar bir alt gruptaki
            kadınlara oranla ağızdan alınan hapı daha az kullanmaktadırlar. Bunun nedeni, bu
            gruptaki ailelerin kaputu daha büyük ölçüde tercih etmeleridir. Rahim içi araca
            gelince, bu yöntem okumuşlardan çok okumamışlar tarafından tercih edilmektedir.
            Ağızdan alınan hap özellikle yüksek gelirli grubun seçtiği yöntemdir. İşaret
            edilmesi gereken bir nokta da, rahim içi aracı okumamışların, ağızdan alınan
            hapları yüksek gelirlilerin çoğunlukla seçmesine karşın, bu yöntemlerin ülkemizde
            A.B.D ve Güney Kore gibi ülkelere kıyasla henüz yaygın olarak kullanılmadığıdır.
            Bu iki yöntemi kullananlar, doğurganlık çağındaki tüm kadınların yüzde
            4’ünü, gebeliği önleyici yöntem kullananların ancak yüzde 12’sini teşkil
            etmektedir. Yararlanılan
            Kaynaklar  1.  Demographic
            Year Book, 1969 (21st edition) United Nations, 1970. 2.  Berelson,
            B.: Turkey: National Survey on Population Studies in Family Planning, No.5, Aralık 1964. 3.  Özbay,
            F., Shorter, F.C.: Türkiye’de Aile Planlaması Uygulamalarında 1963 ve 1968 Yılları
            Arasında Görülen Değişmeler, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu,
            III.Bilimsel Kongresi, 25-27 Ekim 1971, Ankara. 4.  Fişek,
            N.H.Türkiye’de Doğurganlık, Çocuk Düşürme ve Gebeliği Önleyici Usul Kullanma
            Arasında İlişkiler, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, III.Bilimsel
            Kongeresi, 25-27 Ekim 1971, Ankara. 5.  Fişek,
            N.H.: An Epidemiological Study on Abortion in Turkey, IPPF Conference on “ Induced
            Abortion-a Hazard to Public Health “ Beirut, 8-11 Şubat, 1971. 6.  Çavdar,T.,
            Karadayı, F. Serinken, H. Srikantan, K.S. Timur,S.: Türkiye’de Aile Yapısı ve Nüfus
            Sorunları Araştırmasının Veri Toplama Teknikleri ( 1968 ) Hacettepe Üniversitesi
            Yayınları, D-9, 1971. 7.  Srikantan,
            K.S.: Survey as an Instrument of Planning and Evaluation in Developing Countries,
            Basılıyor(Yayının bir kopyası Hacettepe Nüfus Etütleri Dokümantasyon Merkezinde
            vardır ) 8.  Bulutay,
            T., Timur, S.ve Ersel H.: Türkiye’de Gelir Dağılımı, 1968, Ankara Üniversitesi
            Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları No.325,1971. 9.  Westoff,C.F.:
            United States: Methods of Fertility Control; 1955, 1960 and 1965. Studies in Family
            Planning, No.17, Feb.1967. 10. The Findings of
            National Survey of Family Planning, Ministry of Health, Republic of Korea, 1966. 11. The Korean Family
            Planning Programme in Charts, and ed., 1969 Ministry of Health, Republic of Korea. 12. Westoff, C.F.:
            Fertility Control in the United States, World Population Conference, 1965 (Cilt II) United
            Nations, 1965.   The Republic of Korea: Country Profiles, Population
            Council, April, 1970.  
            
 
 * Hacettepe
              Tıp/Cerrahi Bülteni, Cilt:5, Sayı:4, Ekim, 1972 |