Türkİye'de
AşIrI DoğurganlIk ve KullanIlan Gebelİğİ
Önleyİcİ Yöntemler*
A- GİRİŞ:
Aile planlaması
programları hazırlamak ve bu programların uygulanmasında sağlanacak başarıyı
tahmin etmek için doğurganlığın yüksek oluşunun nedenlerini bilmek gereklidir. Az
gelişmiş ülkelerin çoğunda bu nedenler aileleri çok çocuklu olmaya iten ekonomik,
sosyal ya da kültürel etkenlerdir. Ekonomik etkenlere örnek olarak halı dokumakla
geçindikleri için çocuk işçiye gereksinimi olan aileleri; sosyal etkene örnek olarak
yaşlılık ve hastalık gibi iş göremezlik durumunda çocuklarından başka güvencesi
olmayan aileleri gösterebiliriz. Bu ülkelerde aşırı doğurganlığı kontrol
programlarının başarılabilmesi için öncelikle bu ve buna benzer etkenlerin olumsuz
etkilerini ortadan kaldırmak gerekir.
Bazı toplumlarda ise,
aşırı doğurganlığın nedeni aileleri çok çocuklu olmaya zorlayan ekonomik, sosyal
ve kültürel etkenler değildir. Bu toplumlarda sosyo-ekonomik yapı değiştiği,
karı-koca küçük aileyi norm olarak kabul ettiği halde aileler gebeliği önleme
yöntemlerini -özellikle etkili yöntemleri- bilmedikleri ya da kullanamadıkları için
aşırı doğurganlık ortaya çıkmaktadır. Türkiye'de doğurganlığın yüksek oluş
nedenlerini inceleyen yazarın (1,2), Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsünün 1968
yılı nüfus sorunları ve aile yapısı konusunda yaptığı araştırmanın verilerine
dayanarak vardığı sonuçlara göre, Türkiye'de aşırı doğurganlığın nedeni,
ailelerin gebeliği önleyici etkili yöntemleri kullanmamaları ya da
kullanamamalarıdır.
Adı geçen Enstitünün
1973 Yılı Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırma verileri de bu yargıyı
desteklemektedir. Bu araştırmada "Sizin gibi bir aile için en uygun çocuk
sayısı kaçtır?" sorusuna, kadınların yüzde 65.7'si ve "Siz kaç
çocuğunuz olsun isterdiniz?" sorusuna da kadınların yüzde 66.6'sı üç ya da
daha az karşılığını vermişlerdir (Tablo:1). Demek oluyor ki Türkiye'de ailelerin
büyük çoğunluğu (Üçte ikisi) küçük aileyi norm olarak kabul etmişlerdir. Buna
karşın toplam doğurganlık oranı 5.3'tür.
Tablo:1- Türkiye'de Ailelerin İstedikleri Çocuk
Sayısına Göre Dağılımı
İdeal veya istenen
çocuk sayısı |
İdeal çocuk (1)
(Yüzde) |
İstenen çocuk (2)
(yüzde) |
1 |
1.1 |
1.5 |
2 |
29.9 |
32.1 |
3 |
35.6 |
32.1 |
4 |
14.1 |
17.4 |
5+ |
19.3 |
16.0 |
T
O P L A M |
100.0 |
100.0 |
(1) "Sizin gibi bir aile için en uygun
çocuk sayısı kaçtır?" diye sorulmuştur.
(2) "Siz kaç çocuğunuz olsun
isterdiniz?" diye sorulmuştur.
Türkiye'de küçük
ailelerin norm olarak kabul edilmiş olduğunun bir başka kanıtı da istenmeyen
gebeliklerin çok oluşudur. 1973 yılı "Türkiye'de Nüfus Yapısı ve Sorunları
Araştırması" verilerine göre, anket uygulandığı sırada gebe olan kadınların
yüzde 41.7'si ve "Son gebe kaldığınızda çocuğunuz olsun istiyor
muydunuz?" sorusunu yanıtlayan ve anket uygulandığı sırada gebe olmayan
kadınların yüzde 34.9'u istemeden gebe kaldıklarını belirtmişlerdir. Bu demektir
ki, Türkiye'de aileler istenmeyen gebelikleri önleyebilselerdi 1973 yılında kaba
doğum oranı binde 32 değil (4), binde 21 olurdu ve Türkiye'de aşırı doğurganlık
diye bir sorun olmazdı.
Türkiye'de düşük yapan
kadınların oranının, gebeliği önleyici yöntemlerin yaygın olarak kullanıldığı
batı ülkelerine kıyasla yüksek oluşu (Tablo:2), çocuk düşürecek kadar doğum
kontrolüne motive olan kadınların bile gebeliği önleyici yöntemlerden
yeteri kadar yararlanamadığını gösterir. Türkiye'de aşırı
doğurganlığın
temel nedeninin hizmet eksikliği olduğunun bir başka kanıtı da halka aile planlaması
hizmetleri yeterli bir düzeyde sunulduğu zaman doğurganlığın hızla düşmesidir.
Etimesgut Sağlık Bölgesinde yedi yıl içinde kaba doğum oranı yılda binde 35.1'den
yılda 26.9'a ve toplam doğurganlık oranı 5.0'dan 3.68'e düşmüştür (5,6).
Tablo:2- Türkiye'de ve
Çeşitli Ülkelerde İsteyerek Çocuk Düşürme Oranları
Ülkeler |
Yıl |
Oran (binde) |
Danimarka |
1971 |
10.0 |
Kanada |
1972 |
11.3 |
İngiltere |
1972 |
11.5 |
İsveç |
1971 |
12.2 |
A.B.D. |
1971 |
13.2 |
Norveç |
1971 |
13.9 |
Finlandiya |
1971 |
18.0 |
Türkiye |
1968 |
36.1 |
Türkiye |
1973 |
28.6 |
Baz: 15-44 yaşında evli
kadın sayısı.
Türkiye'de aşırı
doğurganlığın temel nedeni halkın aile planlanması hizmetlerinden yararlanamaması
olduğuna göre, aile planlanması hizmetlerinin programını hazırlayan ve
değerlendirenlerin, halkın çeşitli kesimlerinin hangi yöntemleri kullandıklarını
ve zaman boyutu içerisinde yöntem seçmedeki değişmeleri bilmeleri gereklidir. Bu
yazının amacı da yönetici ve bilim adamlarına, 1973 yılında çocuk sayısını
sınırlamak isteyen ailelerin hangi yöntemleri kullandıkları ve 1968'den bu yana
yöntem seçiminde değişme olup olmadığı konusunda veriler sunmaktır.
- MATERYAL VE METOD:
Bu yazı, 1968 ve 1973 yıllarında Hacettepe Nüfus
Etütleri Enstitüsü'nün yaptığı araştırmalardan toplanan verilere dayanmaktadır.
Türkiye'de 1968'de yapılan Nüfus Sorunları ve Aile Yapısı Araştırmasında tüm
ülkeyi temsil eden 15-44 yaşında 3.068 kadınla görüşme yapılmıştır (7). 1973
Türkiye'de Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırmasında tüm ülkeyi temsil eden ve
6.530 hane halkını kapsayan örnekte 15-49 yaş arasında evli 4.581 kadına anket
uygulanmıştır. Örnek ağırlığına göre Türkiye'de 1973 yaz aylarında 15-49 yaş
arasında evli kadın sayısı 5.334.208'dir.
Bu yazıda coğrafi
bölgelerin, yerleşme yerlerinin, eğitim düzeyinin, kişi başına düşen gelirin,
yaşın, çocuk sayısının ve üstün motivasyonun, gebeliği önlemek için kullanılan
yöntemlerin seçimini nasıl etkilediği incelenmiştir. Bu bağımsız değişkenler
şöyle tanımlanmıştır:
1. Bölgeler: İller, Türkiye Nüfus
Araştırmasında olduğu gibi beş bölgede toplanmıştır (8).
2. Yerleşme Yerleri: 1973 Araştırmasında
yerleşme yerleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır:
Metropoller : Ankara,
İstanbul ve İzmir
Kentler
: 10.000 ya da fazla nüfuslu yerler
Kasabalar :
2.000 - 9.999 nüfuslu yerler
Köyler
: 1.999 ya
da daha az nüfuslu
Bu sınıflama 1968
Araştırmasındakinden biraz farklıdır. 1968 Araştırmasında kasabalar 2.000-15.000
nüfuslu yerler olarak tanımlanmıştır.
3. Eğitim Düzeyi: Anket uygulanan kadınlar
eğitim yönünden üç grupta toplanmıştır:
a- İlköğretimi tamamlamamış (okuma-yazma bilmeyenler dahil).
b- İlköğretim görmüş.
c- Orta öğretimi ya da daha yüksek öğretim kurumunu tamamlamış.
4. Gelir: Gelir tahminleri 1973 Araştırması
verilerine dayanılarak hesaplanmıştır (8). Anket uygulanan kadınlar, ailelerinin tüm
gelirinden ailede kişi başına düşen ortalama yılık gelire göre düşük, orta ve
yüksek gelirli olarak üç grupta toplanmıştır. Grupların sınırları 1968
Araştırmasındaki sınırlara göre şöyle fark etmiştir:
Düşük
1.000 Tl.den az
1.499 dan az
Orta
1.000 - 3.999 Tl.
1.500- 4.999
Yüksek
4.000 ya da çok
5.000 den çok
5. Yaş ve Çocuk Sayısı: 1968 verilerinden
yararlanılarak hazırlanan yazıda, yaş ve çocuk sayısının yöntem seçme
üzerindeki etkisi incelenmemiştir. Yazar, Etimesgut Bölgesinde yürüttüğü bir
araştırmada otuz yaşından yukarı kadınların çoğunlukla geleneksel yöntemleri,
gençlerin ise etkili yöntemleri kullandıklarını gözlemiştir (5). Bu nedenle, bu
yazıda bu varsayımı ülke çapında gerçeklemek için, kadınların yaşı ve
doğurdukları canlı çocuk sayısını bağımsız değişken olarak kullanmıştır.
6. İsteyerek Düşük Yapma: Bir kadının
isteyerek düşük yapmış olması, aile planlaması için yüksek motivasyonun bir
işaretidir. Motivasyonun yüksek oluşunun gebeliği önleyici yöntem seçiminde etkisi
olup olmadığını saptamak üzere anket uygulanan kadınlar, isteyerek düşük yapanlar
ve yapmayanlar olarak iki grupta toplanmıştır.
Bu çalışmada verilerin
toplanması ve işlenmesi Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü mensupları tarafından
yapılmış ve Hacettepe Üniversitesi Bilgi işlem Merkezi bilgisayarından
yararlanılmıştır. İstatistik analizlerde önemlilik testleri örnekteki denek
sayılarıyla yapılmıştır.
- BULGULAR VE
DEĞERLENDİRME:
1. Gebeliği Önleyici Yöntem Kullananlar:
1973 Araştırması sonuçlarına göre, anketin uygulandığı
sırada sürekli ya da ara sıra gebeliği önleyici yöntem kullananların bulunduğu
ailelerin sayısı 1.848.359'dur (Tablo:3). Bunlar 15-49 yaş gruplarındaki tüm
kadınların yüzde 35.18'idir. Eğer baz olarak bu yaş gruplarında sadece gebe kalma
riski altında olan kadınlar alınsa (yani aybaşından kesilmiş, kendisi ya da kocası
kısır olanlar ve gebeler hariç tutulursa) oran yüzde 53 olur. Diğer araştırmalarla
kıyaslayabilmek için 45-49 yaş grubu hesaba katılmazsa, oranlar yukarıdaki sıraya
göre yüzde 36.12 ve yüzde 43.04 olur.
Tablo:3- 1968 ve 1973
Yıllarında Türkiye'de Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanan Ailelerin Seçtikleri Yöntemler
Yöntemler |
Yöntem kullanan aile
sayısı ( x 1.000)
1968
1973
(1)
(2) (1) (2) |
Yüzde dağılım
1968
1973
(1)
(2)
(1)
(2) |
Ağızdan Hap |
99
86 226 169 |
6.86
6.10 12.22 9.15 |
Rahim İçi Araç |
73
73 109 109 |
4.99
4.99
5.86 5.90 |
Kaput |
203
138 232 132 |
13.98 9.53 12.49 7.47 |
Geri Çekme |
750
561 1.168 856 |
51.68 38.66 63.05 46.32 |
Spermisitler |
21
-
71
45 |
1.41
-
3.80 2.44 |
Diğer |
306
-
470
391 |
21.08 - 25.88 21.16 |
Korunan Aile: |
|
|
15-49 yaş grubu |
-
- 1.848 1.408 |
-
-
35.18 26.80 |
15-44 yaş grubu |
1.139 - 1.740 1.300 |
31.20 - 36.12 27.08 |
(1) "Halen....
kullanıyor musunuz?" sorusuna "Evet" diyenler.
(2) "Sürekli mi,
ara sıra mı kullanıyorsunuz?" sorusuna "Sürekli" diyenler.
Yöntem kullanma oranını
hesaplamada göz önüne alınabilecek bir nokta da ağızdan alınan hap, kaput ve geri
çekme gibi yöntemlerin sürekli kullanılıp kullanılmadığıdır. 1973
Araştırmasında "halen hap alıyorum" diyenlerin yüzde 25'i, kaput
kullananların yüzde 40'ı ve geri çekme yöntemi kullananların yüzde 27'si bu
yöntemleri kullandıklarını, fakat sürekli olarak kullanmadıklarını
söylemişlerdir.
Yöntem seçimine gelince,
geleneksel yöntemler en yaygın olanlardır. Yöntem kullanan ailelerin yüzde 46'sı
sürekli olarak geri çekme ve yüzde 21'i sürekli olarak lavaj ve tampon gibi geleneksel
yöntemleri kullanmaktadır. Ağızdan alınan hap, rahim içi araç ve kaput
kullananların toplam sayısı ancak 525.830 kişidir. Hap ve kaputu sürekli
kullanmayanlar hesaba katılmazsa bu sayı 409.547'ye düşer ki bu 15-49 yaşında evli
kadınların yüzde 7.7'si, gebelik riski altında olanların yüzde 11.6'sını
oluşturur. Sürekli kullanılan etkili yöntemler, üstün tutma sırasına göre,
ağızdan alınan hap, kaput ve rahim içi araçtır.
2. Bölgeler:
Ülkemizin beş coğrafi
bölgesinde ailelerin kullandıkları yöntemler Tablo:4'de görülmektedir. Gebeliği
önleyici yöntem kullanma bakımından bölgeler arasında büyük farklar vardır.
Gebeliği önleyici yöntem kullanmanın en yaygın olduğu bölgeler Batı ve Kuzey
Anadolu'dur (yüzde 46). En düşük oran da Doğu Anadolu'dadır (yüzde 16). Etkili üç
yöntemi kullanma bakımından bölgeler arası fark önemlidir (Ki kare=60.10; n=4;
p<0.001).
Tablo:4- 1973 Yılında Beş
Coğrafi Bölgede Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanan Ailelerin Seçtikleri Yöntemler
(yüzde)
Yöntemler |
Orta Anadolu |
Kuzey Anadolu |
Batı Anadolu |
Güney Anadolu |
Doğu Anadolu |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
19.43 |
4.95 |
9.97 |
15.89 |
17.99 |
12.23 |
Rahim İçi Araç |
11.46 |
3.87 |
3.44 |
7.30 |
5.95 |
5.86 |
Kaput |
12.91 |
9.44 |
13.00 |
9.91 |
19.89 |
12.50 |
Geri Çekme |
53.54 |
80.27 |
64.60 |
50.01 |
53.10 |
63.05 |
Spermisitler |
3.34 |
1.66 |
5.21 |
3.30 |
3.80 |
3.80 |
Diğer |
19.94 |
21.70 |
28.08 |
28.51 |
32.95 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
|
|
|
Aile sayısı |
415.267 |
366.223 |
767.858 |
169.676 |
134.184 |
1.852.248 |
Aile yüzdesi |
32.98 |
46.27 |
46.63 |
23.15 |
16.02 |
35.18 |
NOT: Tablodaki yöntem
kullanan yüzdelerinde baz, yöntem kullanan aile sayısıdır. Yüzdelerin toplamının
100'den fazla oluşunun nedeni, bazı ailelerin birden fazla yöntem kullanmasıdır. Aile
yüzdelerinde baz, anket uygulanan tüm kadınlardır (kısır, aybaşından kesilmiş ve
gebeler dahil).
Orta Anadolu'da etkili
yöntemler diğer bölgelerden çok (yüzde 43.8), Kuzey Anadolu'da da diğer bölgelerden
çok daha az (yüzde 18.3) kullanılmaktadır. Türkiye'de yöntem kullanan kadınların
ortalama yüzde 30.6'sı etkili yöntem kullanmaktadır.
3. Yerleşme Yerleri:
Metropol, kent, kasaba ve
köylerde yaşayanların gebeliği önleyici yöntem kullanma oranları ve seçtikleri
yöntemler Tablo:5'de gösterilmiştir. Ailelerin yaşadıkları yer, hem gebeliği
önleyici önlem kullanmayı, hem de yöntem seçmeyi önemli olarak etkilemektedir (Ki
kare=14.30; n=3; 0.01>p>0.001).
Tablo:5- 1973 Yılında
Gebeliği Önleyici Yöntem Kullanan Ailelerin Seçtikleri Yöntem ve Yerleşme Yerlerine
Göre Dağılımı (yüzde)
Yöntemler |
Metropoller |
Kentler |
Kasabalar |
Köyler |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
12.98 |
13.16 |
15.27 |
10.94 |
12.22 |
Rahim İçi Araç |
6.67 |
6.09 |
6.99 |
5.21 |
5.86 |
Kaput |
18.00 |
16.58 |
14.36 |
7.28 |
12.49 |
Geri Çekme |
60.32 |
54.09 |
55.71 |
70.69 |
63.05 |
Spermisitler |
6.67 |
5.58 |
2.37 |
1.61 |
3.80 |
Diğer |
19.39 |
30.81 |
28.26 |
24.78 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
|
|
Aile sayısı |
378.671 |
532.398 |
102.729 |
848.449 |
1.852.248 |
Aile yüzdesi |
52.42 |
44.36 |
40.91 |
27.24 |
35.18 |
Açıklama için Tablo:4'ün
dip notuna bakınız.
Bölgeler kontrol
değişkeni olarak alındığı zaman da aynı farklar görülmektedir. Bu fark,
özellikle köylerden ileri gelmektedir. Köylerde ailelerin yöntem kullanma oranları
yüzde 27 ve yöntem kullananlar arasında etkili üç yöntemden birini seçenlerin
oranı yüzde 23.4'dür. Oysa ki, bu oranların metropol, kent ve kasabalar için
ortalaması yüzde 46.7 ve 36.6'dır. Köyler dışındaki yerleşme yerlerinde yaşayan
kadınlar arasında etkili ve geleneksel yöntemleri seçme bakımından görülen farklar
önemli değildir (Ki kare=0.71; n=2, 0.70<p).
4. Eğitim Düzeyi:
Kadınların eğitim
düzeyleri yöntem kullanma ve etkili yöntem seçmeyi etkilemektedir (Tablo:6). Eğitim
düzeyi yükseldikçe yöntem kullananların oranı artmaktadır. Eğitim düzeyi yüksek
olanlar, diğerlerine kıyasla kaput ve spermisitleri daha üstün tutmakta, ağızdan
alınan haplarla geleneksel yöntemleri ise yeğlememektedirler. Rahim içi aracı yeğ
tutanlar daha çok ilkokul düzeyinde eğitim görenlerdir. Eğitimin yöntem seçmedeki
etkisi istatistik bakımından çok önemlidir (Ki kare=18.76; n=2, p<0.001).
Tablo:6- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici
Yöntem Seçiminde Eğitimin Etkisi (yüzde)
Yöntemler |
İlköğretimi
tamamlamamış |
İlköğretim
görmüş |
Orta ya da yüksek |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
12.54 |
11.90 |
10.66 |
12.33 |
Rahim İçi Araç |
4.96 |
7.71 |
5.76 |
5.86 |
Kaput |
9.74 |
14.96 |
27.75 |
12.50 |
Geri Çekme |
67.06 |
56.64 |
64.12 |
63.05 |
Spermisitler |
2.67 |
5.39 |
7.41 |
3.80 |
Diğer |
25.48 |
27.29 |
18.31 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
|
Aile sayısı |
1.162.192 |
572.034 |
118.022 |
1.852.248 |
Aile yüzdesi |
29.93 |
48.44 |
50.04 |
35.18 |
Açıklama için Tablo:4'ün
dip notuna bakınız.
İlköğretimi
tamamlamamış olanların etkili yöntemler arasından üstün tuttukları yöntemler
-üstünlük sırasına göre- hap, kaput ve rahim içi araçlardır. İlk, orta ya da
daha yukarı eğitim görenlerin en sık kullandığı yöntemler ise kaput ve haptır.
5. Gelir:
Kişi başına gelirin
yüksek olduğu aileler diğerlerine kıyasla kaput ve spermisitleri daha üstün
tutmaktadırlar. Bunlar rahim içi araç, hap ve geleneksel yöntemleri diğer ailelerden
daha az kullanmaktadırlar. Gelir düzeyi yükseldikçe etkili yöntem kullanma oranı
yüzde 25.6'dan yüzde 34'e yükselmektedir (Tablo:7). Ancak, kullanılan yöntem
sayısına göre yapılan önemlilik testinde fark önemli bulunmamıştır (Ki kare=1.99;
n=2; 0.50>p>0.30).
Tablo:7- 1973 Yılında
Gebeliği Önleyici Yöntem Seçiminde Kişi Başına Yıllık Gelirin Etkisi (yüzde)
Yöntemler |
1.499
TL. veya az |
1.500-4.999
TL. |
5.000
TL.'dan çok |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
13.71 |
11.61 |
9.21 |
12.23 |
Rahim İçi Araç |
7.03 |
6.40 |
4.56 |
5.86 |
Kaput |
4.85 |
10.65 |
20.22 |
12.50 |
Geri Çekme |
69.21 |
64.52 |
59.21 |
63.05 |
Spermisitler |
1.22 |
3.19 |
5.54 |
3.80 |
Diğer |
27.21 |
24.83 |
26.83 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
|
Aile sayısı |
229.766 |
756.236 |
450.221 |
1.437.223 |
Aile yüzdesi |
23.51 |
41.45 |
44.68 |
35.18 |
Açıklama için Tablo:4'ün
dip notuna bakınız.
6. Yaş:
Gebeliği önleyici yöntem
kullanma oranı yaşla yükselmekte, 30-34 yaşlar arasında en yüksek düzeye ulaşmakta
(yüzde 46.3) ve tekrar azalmaktadır. Etkili yöntem seçmede de aynı türde bir
değişme görülmektedir (Tablo:8). Etkili yöntem kullanma bakımından 30-39 yaş grubu
en üst düzeydedir (yüzde 34.3). Yöntem seçmede yaşın etkisinde gözlenen değişme
de önemlidir (Ki kare=11.59, n=4; 0.05>p>0.02).
Tablo:8- 1973 Yılında
Gebeliği Önleyici Yöntem Seçiminde Kadının Yaşının Etkisi (yüzde)
|
Yaş gruplarına
göre yöntem seçenler |
Yöntemler |
15-19 |
20-24 |
25-29 |
30-34 |
35-39 |
40-44 |
45-49 |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
7.04 |
12.32 |
14.39 |
13.28 |
13.13 |
8.14 |
8.86 |
12.23 |
Rahim İçi Araç |
5.76 |
5.88 |
6.57 |
6.48 |
7.66 |
2.28 |
1.21 |
5.86 |
Kaput |
5.42 |
13.87 |
10.63 |
14.68 |
13.31 |
10.12 |
15.56 |
12.50 |
Geri Çekme |
67.30 |
61.66 |
62.42 |
60.44 |
60.58 |
72.29 |
67.40 |
63.05 |
Spermisitler |
3.22 |
6.57 |
2.39 |
3.67 |
2.74 |
2.91 |
1.22 |
3.80 |
Diğer |
28.20 |
21.55 |
25.49 |
26.07 |
26.07 |
24.09 |
33.24 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
|
|
|
|
|
Aile sayısı |
64.301 |
265.821 |
385.092 |
377.629 |
431.814 |
240.264 |
84.172 |
1.849.092 |
Aile yüzdesi |
16.04 |
28.36 |
43.81 |
46.27 |
45.00 |
31.72 |
16.28 |
35.18 |
Açıklama için Tablo:4'in
dip notuna bakınız.
7. Canlı Doğum Sayısı:
Canlı doğum sayısının
yöntem kullanma ve seçme üzerine etkisi de yaşın etkisi gibidir. Canlı doğum
sayısı arttıkça kullanma ve etkili yöntem seçme oranı yükselmekte, üçten fazla
doğum yapanlarda düşmektedir. Ancak, gözlenen bu fark önemli bulunmamıştır (Ki
kare=1.65; n=3; 0.70>p>0.50). Bulguların ayrıntısı Tablo:9'da verilmiştir.
8. Çocuk Düşürme:
İsteyerek çocuk
düşürme, aile planlamasında yüksek düzeyde motive olma göstergesi olarak kabul
edilebilir. İsteyerek çocuk düşürenler diğerlerine kıyasla kaput ve rahim içi
aracı daha sık seçmektedirler. Ağızdan alınan hap bakımından gruplar arası fark
yok gibidir. Genel olarak etkili yöntem seçmede gruplar arası fark (yüzde 28.5'e
karşı yüzde 40.8) önemlidir (Ki kare=9.77; n=1; 0.01>p>0.001). Bulguların
ayrıntısı Tablo:10'da verilmiştir.
Tablo:9- 1973 Yılında Gebeliği Önleyici
Yöntem Seçiminde Canlı Doğum Sayısının Etkisi (yüzde)
|
Kadının doğurduğu
canlı çocuk sayısı |
Yöntemler |
0 |
1 |
2 |
3 |
4 |
5+ |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
9.33 |
10.71 |
11.74 |
10.07 |
10.03 |
15.18 |
12.23 |
Rahim İçi Araç |
- |
4.63 |
4.23 |
7.57 |
7.96 |
5.71 |
5.86 |
Kaput |
4.66 |
16.23 |
14.34 |
17.49 |
11.35 |
8.71 |
12.50 |
Geri Çekme |
58.82 |
63.26 |
63.99 |
54.72 |
64.85 |
66.57 |
63.05 |
Spermisitler |
3.25 |
5.84 |
3.25 |
4.77 |
4.68 |
2.67 |
3.80 |
Diğer |
47.69 |
17.49 |
25.16 |
27.04 |
25.33 |
25.96 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
|
|
|
|
Aile sayısı |
44.933 |
193.187 |
344.145 |
353.344 |
265.028 |
656.621 |
1.853.248 |
Aile yüzdesi |
8.53 |
31.58 |
47.76 |
45.45 |
41.01 |
32.87 |
35.18 |
Açıklama için Tablo:4'ün
dip notuna bakınız.
Tablo:10- İsteyerek Düşük
Yapan Kadınlarla Yapmayanların Kullandıkları Gebeliği Önleyici Yöntemler (yüzde)
Yöntemler |
İsteyerek düşük
yapmayanlar |
İsteyerek düşük
yapanlar |
TOPLAM |
Ağızdan Hap |
12.27 |
11.98 |
12.23 |
Rahim İçi Araç |
4.82 |
10.88 |
5.86 |
Kaput |
11.36 |
17.99 |
12.50 |
Geri Çekme |
64.68 |
55.14 |
63.05 |
Spermisitler |
3.38 |
5.89 |
3.80 |
Diğer |
25.19 |
27.90 |
25.58 |
Yöntem Kullanan |
|
|
|
Aile sayısı |
1.536.370 |
316.878 |
1.853.248 |
Aile yüzdesi |
33.09 |
62.75 |
35.18 |
Açıklama için Tablo:4'ün
dip notuna bakınız.
D- TARTIŞMA VE
SONUÇ:
Türkiye'de 1968 ve 1973
yılları arasında gebeliği önleyici yöntem kullanan ailelerin oranı yüzde 31.2'den
35.2'ye yükselmiştir. Bu artış istatistik bakımdan çok önemlidir (Ki kare=70.79;
n=1; p<0.001). Yöntem seçimindeki değişmeye gelince (Tablo:3), bu dönemde üç
etkili yöntemden birini kullanmakta olan ailelerin oranı yüzde 25.8'den yüzde 30.6'ya
yükselmiştir. Ancak bu artış istatistik bakımdan önemli bir fark değildir (Ki
kare=0.74; n=1; 0.30<p<0.50). 1968 ve 1973 yılları arasında gebeliği önleyici
çeşitli yöntem kullananların sayıları kıyaslandığı zaman fark daha büyük gibi görünmektedir
(Tablo:3). Bunun nedeni doğurgan kadın sayısındaki artışın hesaba
katılmamasıdır.
Çeşitli yöntemlerin
artış oranları şöyledir:
Yöntemler
Artış oranı 1973/1968
Ağızdan Hap
2.28
Rahim İçi Araç
1.49
Kaput
1.14
Geri Çekme
1.56
Spermisitler
3.38
Diğer yöntemler
1.54
Yöntem kullanma ve seçme
oranları diğer ülkelerle kıyaslandığı zaman Türkiye'de bu oranların oldukça
düşük olduğu görülür (Tablo:11). Gelişmiş ülkelerde hem gebeliği önleyici
yöntem kullanan kadınların sayısı yüksektir, hem de kullananların büyük
çoğunluğu etkili yöntem kullanmaktadır. Örneğin, A.B.D.'nde 1970 yılında
doğurganlık çağındaki evli kadınların yüzde 67'si etkili yöntemleri ve özellikle
ağızdan alınan hapları seçmektedirler. Aşırı doğurganlığı kontrol edebilen
Güney Kore ve Taiwan gibi ülkelerde de başarının en önemli nedeni etkili yöntem
kullanılmasıdır. Oysa ki Türkiye'de hâlâ etkisi sınırlı olan geleneksel
yöntemler yaygın olarak kullanılmaktadır.
Tablo:11- Çeşitli Ülkelerde
Ailelerin Gebeliği Önlemek İçin Seçtikleri Yöntemler (yüzde)
Yöntemler |
İngiltere
(1960) |
A.B.D.
(1970) |
Taiwan
(1974) |
Güney Kore
(1966) |
Türkiye
1968 1973 |
Ağızdan Hap |
- |
41 |
12 |
3 |
7
12 |
Rahim İçi Araç |
- |
9 |
57 |
51 |
5
6 |
Kaput |
52 |
17 |
- |
36 |
14 13 |
Geri Çekme |
19 |
2 |
31 |
- |
52 63 |
Spermisitler |
10 |
11 |
- |
10 |
1
4 |
Diğer Yöntemler |
19 |
20 |
- |
- |
21 21 |
Not: İngiltere, ABD ve
Melbourne'da lavaj, spermisitlere dahildir. Türkiye'de lavaj diğer yöntemler
içindedir. ABD'de diyafrağm (yüzde 25) ve ritm (yüzde 22) diğer yöntemler
içindedir.
1968 ve 1973 yılları
arasında Türkiye'de uygulamada görülen artış, büyük ölçüde halkın hekim
hizmetine gereksinmeden kullanabildiği yöntemlerden ileri gelmektedir. Bununla birlikte,
1973 yılında yerleşme yerleri tabakalarının tümünde 1968 yılına kıyasla
geleneksel yöntemlerden etkili yöntemlere, az da olsa, bir geçiş vardır. Bu geçiş
köylerde ve kasabalarda daha belirgin olmakla birlikte, metropol ve kent düzeyine
ulaşmamıştır.
1973 yılında köy ve
kasabalarda etkili yöntem kullananların sayısı 1968 yılına kıyasla 1.7 kat artarak
140.000'den 237.000'e yükselmiştir. Bu artış, çoğunlukla, köylerde ağızdan
alınan hap sayısındaki artıştan ileri gelmektedir. Metropol ve kentlerde artış
oranı ise 1.4'dür. Çeşitli eğitim gruplarındaki uygulamalara gelince, en önemli
değişme, orta okul ve daha yukarı düzeyde eğitim görenlerde kaput kullananların
sayısındaki düşüştür. Metropollerde ve yukarı eğitim düzeyindeki kadınlarda
gebeliği önleyici yöntem kullanmadaki düşüş de, kaput kullanmadaki bu düşüşe
bağlıdır. Kaput kullanmada gözlenen düşüşün nedeni hakkında kesin bir söz
söylemek olanaksızdır. Gözlenen bir başka değişme de eğitim görmemişler
arasında ağızdan alınan hap yönteminin belirgin bir ölçüde (yüzde 4.6'dan yüzde
10.0'a) artmasıdır.
Sonuç olarak denilebilir
ki, 1968 ve 1973 yılları arasında ailelerin gebeliği önleyici yöntem
kullanmalarında bir artış ve etkili yöntemlere doğru geçiş eğilimi vardır. Etkili
yöntem kullanmada artış, daha çok, ailelerin hekim hizmetine gereksinme duymadıkları
yöntemlerde olmuştur. Rahim içi araç gibi hekim hizmetini gerekli kılan yöntemi
kullananların sayısındaki artış tüm artışın ancak yüzde altısıdır. 1973
yılında isteyerek çocuk düşürme olgularındaki düşüş ise gebeliği önleyici
yöntemlerin daha başarılı olarak uygulandığı şeklinde yorumlanabilir. Ancak, bu
geçiş ve başarılı kullanma, doğurganlığı önemli bir surette etkileyecek
ölçüde değildir. Bu duruma göre, halkın isteği olan aşırı doğurganlığın
kontrolü sorununu çözebilmek için, bu beş yıllık dönemde, etkili yöntemler halka
tanıtılamamış ve halkın bu yöntemleri kullanması sağlanamamıştır. Halka aile
planlaması hizmeti götürmek, hükümetin başaramadığı görevlerden biri olarak
önemini korumaktadır.
Yararlanılan
Kaynaklar
1. Fişek, N.H.:
Türkiye'de Gebeliği Önlemek İçin Ailelerin Kullandıkları Usuller. Hacettepe
Tıp/Cerrahi Bülteni 5:(4), 1974, 352-359.
2. Fişek, N.H.:
Population Planning in Turkey: National and Foreign Priorities. Int. Journal of Health
Services 3:(4), 1973, 791-796.
3. Heperkan, Y. ve
arkadaşları: Hayati İstatistikler 1966-67, SSYB Hıfzısıhha Okulu, 1970.
4. 1973 Nüfus
Yapısı ve Sorunları Araştırması verilerine dayanılarak tahmin edilmiştir. Bu sayı
geçen on yıllarda doğurganlık düşüş hızına dayanılarak yapılan tahmine de
uymaktadır.
5. Fişek, N.H.: An
Integrated Health/Family Planning Program in Etimesgut District, Turkey. Studies in Family
Planning, 5:(7), 1974, 210-220.
6. An Account of the
Activities of the Etimesgut Rural Health District (1970-1974). Institute of Community
Medicine, Hacettepe University, 1975.
7. Çavdar, T. ve
arkadaşları: Türkiye'de Aile Yapısı ve Nüfus Sorunları Araştırmasının Veri
Toplama Teknikleri (1968). Hacettepe Üniversitesi Yayınları D-9, 1971.
8. Çavdar, T. ve
arkadaşları: 1973 Nüfus Yapısı ve Sorunları Araştırması Veri Toplama Teknikleri
(Basılacak).
* Türkiye'de Nüfus
Yapısı ve Nüfus Sorunları, kitabı içinde Hacettepe Üniversitesi Yayınları D-25,
1978 Ankara.
|