|   Çocuk
            SağlIğI Yönünden SağlIk Hİzmetlerİnİn Örgütlenmesİ ve Yönetİmİ*  
                 
            1. Örgütlenme İlkesi: 
                  Sağlık Hizmetlerin
            örgütlenmesinde iki temel yaklaşım vardır. Bunlardan biri tek görevli (unipurpose),
            diğeri çok görevli (multipurpose) örgütler kurmaktır. Tek görevli örgüte örnek
            olarak Çocuk Sağlığı Merkezleri (Well baby clinics), çok görevli örgüte örnek
            olarak da her yaş ve cinsteki kişilerin tüm koruyucu ve iyileştirici hizmetlerinden
            sorumlu bir örgüt -örneğin, bir sağlık ocağı- gösterilebilir. Bu iki
            yaklaşımın da yarar ve sakıncaları vardır. 
                  Tek görevli örgütlerin
            sakıncalarından biri, çok görevli örgütlere kıyasla, daha geniş bir alanda ve çok
            sayıda nüfusa hizmet götürmeleridir. Tek görevli örgütlerin geniş bir alana hizmet
            sunmasının nedeni personelin çalışma saatlerinde boş kalmalarını önlemektir.
            Hizmetin çok sayıda nüfusa verilmesi kentlerden çok kırsal bölge için
            sakıncalıdır. Sakınca, çok sayıda nüfusu kapsamak için alanın genişlemesi ve
            mesafelerin uzamasından doğar. Mesafenin uzaması halkın hizmet için sağlık
            tesislerine gelmesini güçleştirir. Personel, hizmeti köy ve evlerde veriyorsa, bir
            yerden diğerine giderken yolda geçen süreler daha az hizmet verilmesine, temasın
            seyrekleşmesine neden olur. Sorunu açıklamak için Türkiye'de kırsal bölgede çocuk
            sağlığı hizmeti ele alınabilir. Bu hizmette görevli personelin -her gün 30 çocuk
            muayene etmesi için- 20 köydeki çocukların sağlığını gözetmekten sorumlu olması
            gerekir. Deneyimler bir kişinin 3-4 köyden fazlasına (yaklaşık olarak 2000 nüfus)
            nitelikli hizmet veremediğini göstermektedir. Bu da, sade çocuk sağlığı ile
            yükümlü kişinin hizmet bölgesinde 50-60 bebekten sorumlu olacağı anlamına gelir.
            Böyle bir örgütün maliyetini zengin ülkeler bile göze alamaz. 
                  Tek görevli örgütlerin
            sakıncalarından bir diğeri,her hizmet için kurulan tek görevli örgütler arasında
            işbirliği ve eşgüdümü sağlamada karşılaşılan zorluklardır. Çocuk sağlığı
            gibi çok etkenli (multifactorial) bir konuda başarı -sadece çocuğun beden ve ruh
            gelişmesini kovalayan hekim ve hemşirenin çalışmasına değil- çevre sağlığı,
            bulaşıcı hastalıklarla savaş, beslenme gibi hizmetleri yürütenlerin de
            başarısına bağlıdır. Tek görevli örgütlenmede bir diğer sorun da -örgüt tüm
            işlere yetecek güçte değil ise- öncelik verilmeyen programlarda yeter gelişme
            yapılamamasıdır. 
                  Tek görevli örgütlenmenin
            en önemli yararı, hizmeti veren personel bir alanda uzmanlaşacağı için hizmetin daha
            nitelikli olması ve personel yetiştirilmesindeki kolaylıktır. Bunun yanında çeşitli
            görevler arasında öncelik verme sorununun olmayışını da yararlar arasında
            belirtmek gerekir (1). 
                  2. Personel Politikası: 
                  Sağlık hizmetlerinin
            personel politikasında iki karşıt görüş vardır. Bunlardan biri örgütte hizmeti en
            iyi görecek olanların çalıştırılması, diğeri herkese hizmet verecek biçimde
            personel yetiştirme ve çalıştırmadır. Bu görüşlerin çocuk sağlığı
            hizmetlerine yansıması, «çocukların periyodik muayenelerini çocuk sağlığı
            uzmanı hekimler mi, ana-çocuk sağlığı hemşireleri mi, ebeler mi, yoksa halk
            arasından seçilmiş ve eğitilmiş gönüllüler mi yapacaktır?» şeklinde ifade
            edilebilir. Çeşitli ülkelerde farklı uygulamalara rast gelinmektedir. 1973 yılında
            Tunus'ta sınırlı sayıdaki Ana-Çocuk Sağlığı Merkezleri'nde çocuk sağlığı
            hizmeti çocuk sağlığı uzmanlarına verilmişti. Ebe ve hemşirelerin çocukları
            muayene etmesine izin verilmiyordu. 1968 yılında Kolombiya'da «Promotora» adı verilen
            köylü genç kızlar eğitiliyor ve çocukların gelişmesini kovalama bunlara görev
            olarak veriliyordu. 
                  Tunus'taki uygulamada
            merkezlere gelen çocuklara verilen hizmet mükemmel olmakla beraber Tunus'taki
            çocukların büyük kısmı hizmetten yoksundu (2). Kolombiya'da ise -kusursuz olmasa
            bile- her çocuğa etkili hizmet verilebiliyordu. Sağlık yönetiminde çağdaş
            yaklaşım, önce herkese hangi düzeyde hizmet verilebiliyorsa o modelin kabulü, bundan
            sonra da hizmetin niteliğini arttırmak için eğitim ve denetime ağırlık vermektir
            (2). 
                  3. Personelin Denetimi: 
                  Çağdaş yönetim biliminde
            üzerinde ısrarla durulan bir hizmet, denetimdir. Denetim üstün astı çalışmak  için  güdülemesi
            (teşvik etmesi),  onu  işbaşında
              eğitmesi ve desteklemesidir (3). Yönetimin başarısı özellikle az
            gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetlerinin başarısı- denetime bağımlıdır. Fendall
            bir kitabında «Denetim yeteri kadar anlaşılmamış ve uygulanmamış bir sanattır.
            Standart eğitim görmemiş personelin başarısızlığının en önemli nedeni yetersiz
            denetimdir» der. Satterthwaite de Pakistan'da yardımcı sağlık personelinin uterus
            içi araç takma projesinin başarısızlığa uğramasının nedenini yetersiz denetime
            bağlar. 
                  Denetim, ilk kez endüstride
            uygulanmıştır. Denetim konusunda yapılan araştırmaların çoğu da endüstride
            yapılmıştır. Denetimin hizmetin verimine etkisini gören yöneticiler bunu diğer
            alanlarda da uygulama çabasına girmişlerdir. Ancak denetimin başarılı olabilmesi
            için, aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi gerekir. 
                  a- Denetçilerin
            görevlerinin ayrıntılı bir listesi denetilenin ve denetenin elinde bulunmalıdır. 
                  b- Denetçi konuyu
            denetilenden iyi bilmeli ve denetilen, denetçiden bir şeyler öğrenebileceğine
            inanmalıdır. 
                  c- Denetçi, denettiği
            kişilerle, otoritesini kaybetmeden, dostça ilişki kurabilmelidir. Böyle bir ilişki
            hizmeti üretmekle görevli kişiye sorunlarını, bilgi ve beceri noksanını denetçiye
            açma cesaretini verir. Bağıran, azarlayan, kişiyi küçük düşüren bir üst, çok
            bilgili olsa bile iyi denetçi olamaz. 
                  d- Denetçi teknik konular
            yanında denetim yöntemleri konusunda da eğitilmelidir. Denetimde en etkili
            yaklaşımlar denetilen kişi çalışırken onu gözlemek, aynı işi beraber yapmak,
            hizmetle ilgili ayrıntılı kayıtları kontrol etmek, aynı işi yapanların
            katıldığı tartışmalı toplantılar düzenlemek ve hizmet verilenlerin durumunu ve
            görüşünü saptamaktır. 
                  4. Koruyucu ve İyileştirici Hizmetlerin
            Entegrasyonu: 
                  Batı ülkelerinde hasta
            olan yetişkinler ve çocuklar için tedavi hekimliği, çocuğun sağlığını korumayı
            amaçlayan çocuk sağlığı hizmetlerinden çok önce kurumlaştığı ve hekimlerin
            sağlığı koruma hizmetlerine fazla ilgi duymadıkları için, hükümetler ve
            gönüllü kuruluşlar yalnız koruyucu hizmetler yapan çocuk sağlığı merkezleri
            kurmaya başlamışlardır. Hekimlerin bu merkezlerde hasta çocukların muayene ve
            tedavisine karşı çıkmaları nedeniyle de bu merkezler buldukları hasta çocukları
            hekimlerin muayenehanelerine göndermişler ve batı ülkelerinde çocuk sağlığı
            hizmeti kurumlaşmıştır. Bu uygulama yapay bir çözümdür ve sakıncaları vardır. 
                  Ülkelerinde çocuk
            sağlığı hizmetlerini geliştirmek isteyen kimi az gelişmiş ülkeler bu sistemi
            değiştirmeden uygulamak istemişlerdir. Bir süre sonra, bir yandan yeter sayıda hekim
            olmayışı, diğer yandan halkın direnciyle karşılaşmaları nedeniyle koruyucu ve
            iyileştirici çocuk sağlığı hizmetlerini entegre etmek (katıştırmak) zorunda
            kalmışlardır. Entegrasyonda daha ileri giden örnekler de vardır. Ana sağlığı ve
            çocuk sağlığıyla görevli bir Ana-Çocuk Sağlığı Merkezi kurmak ve tüm sağlık
            hizmetlerinin yürütüldüğü sağlık ocaklarına benzer merkezlerde çocuk sağlığı
            hizmetlerini de yürütmek bu yaklaşımlara örnek olarak gösterilebilir. 
                  5. Türkiye'de Çocuk Sağlığı Hizmetleri: 
            Türkiye'de çocuk
            sağlığına Cumhuriyetin kuruluşundan sonra önem verilmeye başlanmıştır. Prof.I.
            Hilmi Alantar 1931 yılında yayınladığı Püerikültür adlı kitabının önsözünde
            şunları yazmıştır (4): 
            «Her memlekette
            olduğu gibi bizde de, Cumhuriyet hükümetinin kuruluşundan beri, çocuğa layık
            olduğu önem verilmeye başlandı. İlk zamanda yalnız hasta çocuklar için hastaneler,
            poliklinikler bulunurken şimdi sağlıklı çocukların kontrolü için de çocuk bakım
            evleri, kreşler tesis ediliyor». 
            Cumhuriyetin kuruluş
            döneminde yukarıdaki çalışmalar ve birkaç «Doğum ve Çocuk Bakımevi» yapılmakla
            beraber memleket ölçüsünde, çocuklara özel, önemli bir çalışma yapıldığı
            söylenemez. Hükümetin ilk ciddi çalışmaları 1952 yılında Sağlık ve Sosyal
            Yardım Bakanlığı (SSYB) ile Dünya Sağlık Örgütü ve UNİCEF arasında yapılan
            bir anlaşmayla başlar. Bu anlaşmada öngörüldüğü üzere, ülkemizde Ana-Çocuk
            Sağlığı Merkezleri, şubeleri ve istasyonları kurulmaya başlanmıştır.
            Örgütlenmede, başlangıçta batı modeli kopya edilmiş ve merkezlerde sadece sağlam
            çocuklar bakılmıştır. Ancak sistem halkın tepkisiyle karşılaştığından, bir
            süre sonra, merkeze kayıtlı çocuklar hastalanınca bu merkezlerde tedavi edilmeye
            başlanmıştır. Merkezlerde tercihen uzman hekimler, uzman yoksa diğer hekimler
            çalıştırılmıştır. Hemşire ve ebelere çocuk muayene yetkisi  verilmemiştir. 
                  1961 yılında kabul edilen
            sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi kanununda örgütlenme ilkesi, dar bölgelerde
            çok görevli örgüt kurmaktır. Çok görevli temel örgüt sağlık ocaklarıdır.
            Sağlık ocaklarında çocuk sağlığı hizmeti hekimin, denetçi ebe-hemşirenin ve
            sağlık evi ebelerinin görevidir. Sağlık evi ebelerinin görevleri şunlardır (5): 
                  a- Gebelerin periyodik
            muayenesi ve bakımı, 
                  b- Doğuma yardım, 
                  c- Lohusaların bakımı, 
                  d- Çocukların periyodik
            muayeneleri, 
                  e- Çocukların
            aşılanması, 
                  f- Periyodik muayenelerde
            hekimin görmesi gereken kadın ve çocukları hekime veya hastaneye sevk, 
                  g- Evde doğum yapması
            tehlikeli olan gebelerin zamanında hastaneye başvurmalarını sağlamak, 
                  h- Aile planlaması, ana ve
            çocuk sağlığı, beslenme ve diğer sağlık konularında kadınlara sağlık eğitimi
            yapmak, 
                  ı- Ölüm, doğum ve
            göçleri sağlık ocağına bildirmek, 
                  j- Bulaşıcı
            hastalıkları sağlık ocağına bildirmek, 
                  k- Hasta takip ve
            tedavisinde hekimin verdiği diğer görevleri yapmak. 
                  Çocuk sağlığı konusunda
            ebeler çocukların aşılarını ve fiziksel ve ruhsal gelişmelerini izlemek için
            periyodik muayeneleri yaparlar, gelişmelerini normal bulmadıkları veya hastalık
            semptomu olan çocukları hekime yollarlar, çocukları tetanos neonatorum'dan korumak
            için anneleri gebe iken aşılarlar. Annelere ve büyükannelere çocuk bakımı ve
            beslenmesi eğitimi yaparlar. 
                  1981 yılında ülkemizde
            çocuk sağlığı hizmeti yapan 1890 sağlık ocağı ve 9357 sağlık evi kurulmakla
            beraber Ana-Çocuk Sağlığı (AÇS) örgütleri de çalışmalarını sürdürmüştür.
            1981 yılında 127 AÇS merkez veya dispanseri, 63 AÇS şubesi ve 445 AÇS istasyonu
            vardı (6). 
                  6. Türkiye'de Çocuk Sağlığı Durumu: 
                  Cumhuriyetin kuruluşundan
            bu yana, çocuk sağlığı düzeyi çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının,
            hekimlerin, hastane ve polikliniklerin, AÇS merkezlerinin ve sağlık ocaklarının
            çalışmalarının etkisi ve sosyo-ekonomik gelişmeye bağımlı olarak Tablo:1'de
            görüldüğü gibi önemli ölçüde gelişmekle beraber Tablo:2'de görüldüğü gibi,
            birçok gelişmiş ülkelerden bile düşüktür (7,8,9). 
            Tablo:1- Türkiye'de
            1945-1980 Yıllarında Bebek Ölüm Hızları 
              
            
              
                Yıllar  | 
                Bebek ölüm 
                Hızı (binde)  | 
                Yıllar  | 
                Bebek ölüm  
                hızı (binde)  | 
               
              
                1945  | 
                274  | 
                1965  | 
                169  | 
               
              
                1947  | 
                270  | 
                1967  | 
                156  | 
               
              
                1949  | 
                255  | 
                1969  | 
                145  | 
               
              
                1951  | 
                245  | 
                1971  | 
                134  | 
               
              
                1953  | 
                235  | 
                1973  | 
                123  | 
               
              
                1955  | 
                224  | 
                1975  | 
                112  | 
               
              
                1957  | 
                212  | 
                1977  | 
                102  | 
               
              
                1959  | 
                199  | 
                1979  | 
                 96  | 
               
              
                1961  | 
                189  | 
                1981  | 
                 90  | 
               
              
                1963  | 
                178  | 
                   | 
                   | 
               
             
            Kaynak:      (1) Trends in fertility and
            mortality in Turkey US-NRC yayını, 
                       
            (2) 1969-1981 DPT Beş Yılık Kalkınma Plan Tahminleri. 
                  Çocuk sağlığı düzeyini
            saptamak için en geçerli ölçüt bebek ölüm hızıdır. Bunun nedeni, bebeklerin
            çevrenin sağlık koşullarına çok duyarlı olmalarıdır. Neonatal dönemle post
            neonatal dönemde ölüm nedenleri çok farklı olduğundan, çocukların sağlığını
            koruma çalışmalarını planlamak ve değerlendirmek için neonatal ve post neonatal
            ölüm hızları çok değerlidir. Bunun yanında bebeklik yaşından sonra 3-4 yaşa
            kadar olan dönem de çocuk sağlığı bakımından önemli olabilir. Bu nedenle yaşa
            özel çocuk ölüm hızlarının kullanılması gerekli ölçüt olabilir.            
            Tablo:2- Türkiye'de ve
            Yabancı Ülkelerde Çocuk Ölümleri 
              
            
              
                Ülkeler  | 
                Yıl  | 
                Neonatal ölüm
                hızı (binde)  | 
                Postneonal ölüm
                hızı (binde)  | 
                Bebek ölüm hızı
                (binde)  | 
               
              
                Türkiye  | 
                1975  | 
                37.6  | 
                74.4  | 
                112.0  | 
               
              
                    Etimesgut  | 
                1980  | 
                30.3  | 
                40.4  | 
                  70.7  | 
               
              
                Madagaskar  | 
                1972  | 
                12.0  | 
                40.2  | 
                  52.2  | 
               
              
                Tunus  | 
                1973  | 
                20.6  | 
                42.0  | 
                  62.6  | 
               
              
                Arjantin  | 
                1974  | 
                24.5  | 
                34.4  | 
                  58.9  | 
               
              
                Hindistan  | 
                1970  | 
                28.3  | 
                32.7  | 
                  61.0  | 
               
              
                Pakistan  | 
                1968  | 
                63.2  | 
                61.1  | 
                124.3  | 
               
              
                Batı Almanya  | 
                1974  | 
                15.3  | 
                  5.9  | 
                  21.1  | 
               
              
                Romanya  | 
                1974  | 
                12.8  | 
                22.1  | 
                  35.0  | 
               
              
                Portekiz  | 
                1974  | 
                20.9  | 
                17.0  | 
                  37.9  | 
               
              
                ABD  | 
                1974  | 
                12.3  | 
                  4.4  | 
                  16.7  | 
               
              
                İsveç  | 
                1975  | 
                  6.1  | 
                  2.2  | 
                   8.3  | 
               
             
              
                  Ülkemizde çocuk ölümleri
            ne için yüksektir? Tıbbi neden olarak hastalıkları ve beslenme yetersizliğini,
            sosyal neden olarak sağlık örgütlerinin yetersizliği ve kültür gibi öğeleri ele
            alabiliriz:0-4 yaş grubunda il ve ilçe merkezlerimizde ölüm nedeni olan hastalık ve
            durumların İsveç'le kıyaslanması Tablo:3'de görülmektedir. İl ve ilçe
            merkezlerinde bile 1979 yılında 0-4 yaş ölüm nedenlerinin yüzde 43'ünün infeksiyon
            hastalıkları, bebek ölümlerinin yüzde 28'inin güç doğumdan oluşu
            çocuklarımızın sağlık düzeyini olumsuz etkileyen nedenlerin büyük çoğunlukla
            hizmetten yoksunluk olduğunu gösterir. 
              
             
             
            Tablo:3- Türkiye'de İl ve
            İlçe Merkezlerinde ve İsveç'te 0-4 Yaşlarında Ölüm Nedenleri 
              
            
              
                 | 
                 | 
                 | 
                 | 
               
              
                Doğum travması  | 
                10682           
                400  | 
                Perinatal nedenler  | 
                436                
                      79  | 
               
              
                Pnömoni  | 
                9826              
                368  | 
                Konjenital anoma.  | 
                323                
                      59  | 
               
              
                Perinatal nedenler  | 
                5104              
                191  | 
                Kazalar  | 
                76                  
                14  | 
               
              
                Diyare  | 
                4589              
                172  | 
                SS ve DO Hast.  | 
                46                  
                8  | 
               
              
                Diğ.infek.hast.  | 
                1211              
                45  | 
                Neoplazmlar  | 
                37                  
                7  | 
               
              
                Diğer hast.  | 
                6594              
                247  | 
                Diğer hast.  | 
                168                
                      30  | 
               
              
                Toplam  | 
                38006           
                1423  | 
                Toplam  | 
                1086              
                197  | 
               
             
            Hız:Yüz binde 
                  Hizmetten yoksunluk
            ailelerin kolaylıkla kullanabileceği şekilde sağlık tesisleri olmamasından veya
            halkın çocuk sağlığıyla ilgili inanç ve alışkanlıklarından -daha kapsamlı bir
            deyimle halkın kültüründen- ileri gelebilir. Ancak kültürel etmenlerin
            olumsuzluğunda da yüzyıllar boyu çocuklar için kullanılabilecek bir sağlık
            hizmetinin olmayışının rolü vardır. 1974-1975 yıllarında Devlet İstatistik
            Enstitüsü'nün yaptığı bir nüfus araştırmasının sonuçları (Tablo:4)
            çocuklarımızın hizmetten yoksunluklarının somut kanıtını vermektedir (10). 
            Tablo:4- Ölmeden Önce
            Hekim Tarafından Muayene Edilenlerin Yaş Grubu ve Bölgelere Göre Dağılımı (yüzde) 
              
            
              
                Yerleşim Yerleri  | 
                Çocuğun Yaşı 
                   0             
                1-4           
                5+  | 
                Toplam  | 
               
              
                Kentsel  | 
                   | 
                   | 
               
              
                Metropol  | 
                94.9           
                50.0         
                88.4  | 
                98.3  | 
               
              
                100.000 +  | 
                83.9          100.0          76.0  | 
                81.3  | 
               
              
                  50.000-100.000  | 
                50.1           
                57.6         
                88.7  | 
                76.4  | 
               
              
                  10.000-  50.000  | 
                82.8           
                67.9         
                74.3  | 
                75.5  | 
               
              
                    2.000- 
                10.000  | 
                58.9           
                68.3         
                73.1  | 
                67.7  | 
               
              
                Kırsal  | 
                   | 
                   | 
               
              
                Gelişmiş  | 
                45.9           
                66.2         
                63.9  | 
                58.1  | 
               
              
                Orta gelişmiş  | 
                38.4           
                59.3         
                51.5  | 
                48.0  | 
               
              
                Az gelişmiş  | 
                20.6           
                30.0      
                   47.7  | 
                33.1  | 
               
              
                Toplam  | 
                45.7           
                55.7         
                65.0  | 
                57.3  | 
               
             
              
                  Varolan sağlık hizmetini
            kullanmayı etkileyen etmenler arasında ekonomik güçsüzlük, sağlık hizmetine
            gereksinme duymama ve ev ile sağlık hizmetinin verildiği yer arasındaki mesafe
            sayılabilir. Ülkemizde çocuk sağlığı hizmetleri ücretsiz olduğundan, ekonomik
            gücün olumsuz etkisi söz konusu olamaz, ancak hasta çocukların tedavisinde ekonomik
            güç bazı aileler için olumsuz bir etkendir. Hizmetin kullanılmasını engelleyen
            inanç ve alışkanlıklar da önemli bir etkendir. Sağlık personelinin eğitim yaparak
            ve hizmet sunarak kültürü değiştirmek için sabırla çalışmaları gerekir.
            Mesafeye gelince, dünyanın her yerinde ve özellikle kırsal bölgede, mesafenin
            uzaması ile sağlık tesislerine başvurma arasında ters bir orantı saptanmıştır
            (11). 
                  Hizmet sunacak tesis ve
            personel sayısının azlığı ve dağılımını bozukluğu az gelişmiş ülkelerin
            önemli sorunudur. İyi yöneticileri olan az gelişmiş ülkeler bu soruna çocuk
            sağlığı hizmetlerinde -sık görülen hastalıklar dahil- halk sağlığı
            hemşirelerini, ebeleri ve hatta gönüllü sağlıkçıları kullanarak çözüm
            getirmişlerdir. Ancak bu personelin başarılı hizmet görebilmeleri için, başkanı
            hekim olan bir ekip içinde hizmet görmeleri ve saptadıkları, karar veremedikleri veya
            önemli gördükleri vakaları hekime yollamaları gerekir. Ülkemizde iyi çalışan bir
            sağlık ocağında çocuk sağlığı hizmetleri böyle yürütülür ve de
            başarılıdır. Buna örnek olarak Etimesgut ve Çubuk Sağlık Bölgeleri
            gösterilebilir. Tablo:5'de görüldüğü gibi Etimesgut bölgesinde bebek ölüm hızı
            15 yılda binde 140'tan binde 71'e düşmüştür (12). Bu kırsal bölgelerde
            çocukların sağlık durumu kentlerden iyidir. Bu bölgelerde pnömoni, diyare ve diğer
            infeksiyon hastalıkları ölümleri önlenebilirse durum daha da iyi olacaktır. 
            Tablo:5- Etimesgut Bölgesinde Bebek Ölümleri 
              
            
              
                Yıllar  | 
                Neonatal ölüm
                hızı (binde) 
                   | 
                Postneonatal ölüm
                hızı (binde)  | 
                Bebek ölüm hızı
                (binde)  | 
               
              
                1967  | 
                36  | 
                106  | 
                  142  | 
               
              
                1970  | 
                26  | 
                  77  | 
                  103  | 
               
              
                1975  | 
                36  | 
                  60  | 
                    96  | 
               
              
                1980  | 
                30  | 
                  41  | 
                    71  | 
               
             
              
                  Pnömoni ve enterit
            ölümlerine gelince; enterit tedavisi için ağızdan rehidratasyon sıvısı kullanma ev
            halkı tarafından uygulanan yöntem haline getirilmeli, pnömoni ölümlerini
            önleyebilmek için de -sıtma ve trahom savaşında oldugu gibi- yardımcı sağlık
            personeli pnömoni teşhis ve tedavisi konusunda eğitilmeli, bunlara muayene ve tedavi
            yetkisi vererek yurt ölçüsünde büyük bir program başlatılmalıdır. 
            Kaynaklar 
            1.   Fişek, N.H.: Halk Sağlığına Giriş. HÜ-DST
            Araştırma ve Araştırıcı Yetiştirme Merkezi Yayını No.2, 1983 
            2.   Fişek, N.H.: Yazarın yerinde gözlemi, 1968
            ve 1974 
            3.   Fişek, N.H.: Research Projects on Auxiliaries
            and Field and Community Workers 
            4.   Alantar, İ.H.: Püerikültür, Maarif
            Velâleti Yayını, Devlet Matbaası 1931 
            5.   Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
            (SSYB): Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirildiği Bölgelerde Hizmetin Yürütülmesi
            Hakkındaki Yönerge, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Yayını No.154, 1965 
            6.   Sağlık ve Sosal Yardım Bakanlığı (SSYB):
            Türkiye Sağlık İstatistik Yıllığı, 1979-1981 Sağlık ve Sosyal Yardım
            Bakanlığı Yayını No.498, 1983 
            7.   Shorter, F.C. and Macura, M.: Trends in
            Fertility and Mortality in Turkey, 1935-1975 National Academic Press, Washington D.C. 1982 
            8.   WHO: World Health Statistics Annual (Volume 1)
            World Health Organization, Geneva, 1980 
            9.   Devlet İstatistik Enstitüsü: İl ve İlçe
            Merkezlerinde Ölüm İstatistikleri, 1979 Devlet İstatistik Enstitüsü Yayını No.959,
            1981 
            10.      Yener, S.: 1974-1975 Nüfus
            Araştırmasındaki Ölümlerle İlgili Verilerin Değerlendirilmesi, Hacettepe
            Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Doktora Tezi 1980 
            11.      King, M.: Medical Care in
            Developing Countries, Oxford University Press 1966 
            12.      Hacettepe Üniversitesi
            Toplum Hekimliği Enstitüsü: Hacettepe Üniversitesi'nde Toplum Hekimliğinin ilk 15
            Yılı, H.Ü. Toplum Hekimliği  Enstitüsü
            Yayını No:16 Ankara, 1981 
            
             
               
              * İstanbul
              Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Konferansında (İstanbul 1983) tebliğ
              edilmiştir. 
               
              |