PROF. DR. NUSRET FİŞEK'İN KİTAPLAŞMAMIŞ YAZILARI - III
Eğitim, Tıp Eğitimi, Uzmanlık, Sürekli Eğitim ve Diğer Konulardaki Yazıları

 

Tıpta Uzmanlık Üzerine*

       Dokuz Nisan günü 10.000 üzerinde hekim arkadaşımız TUS sınavına girdi. Bunlardan ancak %10’u uzman hekim olma şansına kavuşacaktır. Bu durum geçen yıl böyle idi, gelecek yıllarda da böyle olacaktır. Türkiye’de daha fazla sayıda hekimin klinik dallarında uzman olarak yetiştirilmesi olanaksızdır. Toplum ve tıp fakültelerindeki eğitim, her hekimi uzmanlaşmaya koşullandırmaktadır ve gereksizdir. Gerekli önlem alınmazsa mutsuz, küskün ve verimsiz bir hekim kitlesinin oluşması kaçınılmazdır.

       Hükümet bu soruna çözüm bulmalıdır. Çözüm yolu vardır. İlk önlem, her yıl tıp fakültelerine 5.000 değil, 1.500-2.000 öğrenci almaktır. İkinci önlem, tıp fakültesi mezunlarından klinik dallarında asistan olmayanların toplumda sık görülen hastalıkların tedavisi konusunda uzmanlar kadar bilgi ve beceri sahibi yapılmasıdır. Batı ülkelerinde genel pratisyenlik, tıp fakültelerinden mezun olduktan sonra toplumda sık görülen hastalıkların tedavisinde uzmanlaşmış kişilere verilen addır. Ülkemizde genel pratisyen deyimi, tıp fakültelerinden mezun olduktan sonra tamamlayıcı eğitim görmemiş hekimlere verilen ad olduğu için, bir toplumda sık görülen hastalıkların tedavisinde uzmanlaşan hekime yeni bir unvan vermemiz gereklidir. Uygun bir isim, toplum sağlığı uzmanı olabilir.

       Toplum sağlığı uzmanlığı eğitimi Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Kurumunun tüm hastanelerinde gerekli koşullar hazırlanarak sağlanabilir. Bu önlemle hem hekimlerimiz daha mutlu olur, hem de halkımıza daha nitelikli sağlık hizmeti verilir. Hükümet bu sorunu hekimlerimiz ve halkımızın yararına çözmek isterse, Türk Tabipleri Birliği de ayrıntılı bir uygulama planı sunmaya hazır ve isteklidir.



* T.T.B. Haber Bülteni, Sayı: 18, Nisan 1989

 

BAŞA DÖN.....ANA SAYFA.....SAYFA BAŞI