Tıpta Gelişmeleri İnceleme Yolları*
Bilimler arasında
tıp özellikle son 50 yıl içinde en hızla gelişen bilimlerden biridir. Bir yandan
yeni teşhis ve tedavi yöntemleri keşfedilmekte, bir yandan da tıp fakültelerinde veya
mezun olduktan sonra doğru diye öğrendiğimiz bilgi ve yöntemlerin yanlış olduğu
saptanmaktadır. ABD Halk Sağlığı Dairesinin bir yayınına göre tıp bilgilerinin
yarısı yedi yılda bir eskisinden farklı olmaktadır. Çeşitli ülkelerde yapılan
incelemeler göstermiştir ki, hekimlerin tıptaki yenilikleri takip edebilmeleri ve ilaç
firmalarının birbiri ile çelişen reklamları arasında doğruyu bulabilmeleri hemen
hemen olanaksızdır. Bu nedenle bazı ülkelerde hükümetler -örneğin SSCB'de-
bazılarında da -örneğin ABD'de- Tabip Dernekleri hekimlere yenilikleri izleyebilmeleri
için programlar hazırlamış ve hekimlerin bu programları izlemeleri zorunlu olarak
kabul edilmiştir.
Hekimlerin tıptaki
gelişmeleri takip etmeleri için yararlanabilecekleri kaynaklar şunlardır:
1- Dergi ve Kitaplar:
Hekimlerin bilgilerini
yenilemek için başvurdukları geleneksel kaynak, kitap ve dergilerdir. Hekimler çok
yüklü günlük çalışmalarından sonra okumak için ayırabildikleri zamanda,
kendilerine fyada sağlamayan bir çok yazı arasında bunalmakta ve okuma isteklerini
yitirmektedirler. Bu gerçeği görenler hekimlere yardımcı olmak amacı ile tıptaki
değişme ve gelişmeleri hekimlere duyurmak veya unutulan bilgileri hatırlatmak için
dergi ve kitaplar yayınlanmaktadırlar. Değerli olan kaynak, bu biçim yayınlardır. Bu
çeşit yayınların hazırlanmasında karşılaşılan güçlük ise hekimlerin neyi
öğrenmek istediklerini, onlar için neyin önemli olduğunu, dergiyi hazırlayanların
bilmemesidir. Çoğunlukla konular tahmine dayanılarak seçilmekte, seçimde hekimlerin
gereksinmeleri değil, yazarların konuya verdikleri önem rol oynamaktadır.
2- Soru - Yanıt Yöntemi:
Bu programı
hazırlayanlar hekimin her gün karşılaştığı sorunları ve tıptaki değişiklikleri
göz önüne alarak sorular ve yanıtlarını hazırlarlar. Hekim kendisini ilgilendiren
sorunun yanıtını kendi bilgisi ile karşılaştırarak doğruyu ve bilgi
değişikliğini öğrenir. Hazırlanan yanıtlar kısa ve açık ise bu yöntem çok ilgi
çekicidir. Bu yöntem hekime bilgisini değerlendirme olanağını da vermekte ve hekimin
bilgi noksanı başkalarınca fark edilmeyeceğinden hekimin küçük düşme endişesine
kapılmasına yer vermemektedir.
3- Görsel ve İşitsel Gereçler:
Bunların en
gelişmiş şekli teybe alınmış konferanslar ve televizyonda takip edilen video
kasetleridir.
4- Danışmacıdan Yararlanma:
Bu yöntemin
kullanılması için danışma merkezleri kurmak gerekir. Hekimler bu merkezlerdeki
uzmanlar ile konuşarak veya mektup ile sorunlarının yanıtını alarak yararlanırlar.
5- Mesleki Toplantılar:
Kongreler,
konferanslar, hastanedeki vaka takdim toplantıları, dergi kulüpleri ve kurslar iyi
düzenlendiği takdirde çok değerli faaliyetlerdir. Ancak bir yandan hekimlerin büyük
bir kısmının aynı bilgiyi kazanma gereksinmesi duymaması, bir yandan da kongrelerde
tebliğ sunanların, vaka takdim edenlerin ve hatta konferans verenlerin, eğitimden çok
bilimsel erklerini gösterme amacında oluşları bu olanaktan yararlanmayı
sınırlamaktadır.
6- Kurslar:
Kısa ve uzun sürekli
kurslar hekimlere bilgiler aktarılmasında baş vurulan geleneksel yollardandır. Kurs
programlarının kursa katılan hekimlerin gereksinmesine göre değil de kursu yapanın
düşüncesine göre düzenlenmesi, hekimin işinden bir süre ayrılmasının
yaratacağı sorunlar ve hekimlerin bilgi kazanma çabalarının yanlış yorumlanabilme
endişesi bu yöntemin sakıncalarındandır.
T.T.B.'nin Programı:
Türk Tabipleri
Birliği Merkez Konseyi üyelerimizin tıptaki yenilikleri izlemeleri için bir program
geliştirmeyi planlamaktadır. Toplum ve Hekim dergisi bu amaç ile yayınlanmaktadır.
Merkez Konseyi hekimlerimizin mesleki sorunlarını yanıtlayacak bir merkez ile eğitim
amaçlı kaset koleksiyonu olan bir video merkezi kurmak ve mesleki toplantıları teşvik
etmeyi düşünmektedir. Programımızı uygulamaya geçmemize engel, mali gücümüzün
yetersizliğidir. Üyelerimiz odalara ve odalar Merkez Konseyine aidatlarını muntazam
olarak öderler ise bu programı gerçekleştirmemek için neden yoktur. Konsey 1984
yılında odaların göndermesi gerekli aidatın yüzde elli dördünü almış ve hiçbir
oda 1985 yılı bütçesinden yasal olarak Merkez Konseyine göndermekle yükümlü olduğu aidatını göndermemiştir.
|