Başlarken*
Türk Tabipleri
Birliğinin hizmetlerini planlarken, diğer ülkelerdeki uygulamaları ve tıp meslek
ahlak kurallarını göz önünde tutmak gerekir. Tıp meslek ahlak kuralları, kökenini
bir yandan Hamurabi Kanunlarından, diğer yandan Hipokrat’tan alır. Neolitik çağ
koşullarına göre konan bu kurallar, bugünün koşul ve gereksinimlerini
karşılayamaz. Ancak, “Bir hekim için hastasına hizmet kendi kişisel sorunlarından
önce gelir” ve “Bir hekim sağlığından sorumlu olduğu kişiye en iyi biçimde
hizmet etmekle yükümlüdür” kurallarının değerini koruduğu da bir gerçektir.
Kişiye yapılacak en iyi, en etkili sağlık hizmetinin onu hastalanmaktan korumak
olduğu göz önüne alınırsa, zamanımızda tıp meslek ahlak kurallarının temel
ilkesi şöyle belirtilebilir. “Hekimlik mesleğinin işlevi herkesin sağlığını
korumak, her hasta ve sakat kişiye gereksindiği hizmeti vermektir. Hekimler bu işlevi
yürütmekle sorumludur.”
Bu kural, Türkiye
Büyük Millet Meclisince onaylanan “İnsan Hakları Bildirisi” ve”Dünya Sağlık
Örgütü Anayasası” na şu biçimde yansımıştır: “Irk, din, politik inanç,
sosyal ve ekonomik durum ayrımı gözetmeksizin, herkesin erişilebilecek en yüksek
sağlık düzeyine ulaşması temel haklarından biridir.”
Herkese en yüksek
düzeyde sağlık hizmeti sunmanın koşullarından biri, hekimlerin tıp teknolojisindeki
gelişmeleri yakından izlemeleridir. Bu konuda yapılan araştırmalar, tıpta bilgilerin
yarı ömrünün yedi yıl olduğunu göstermiştir. Bir başka deyimle, tıptaki
yenilikleri yedi yıl izlemeyen bir hekimin bildiklerinin yarısı yanlış ya da
eksiktir. Bu bilgi kaybı hekim için kişisel yönden önemli olmayabilir. Buna karşın
hekimin bu hatasını hastası yaşamıyla ödeyebilir. Bu nedenle gelişmiş ülkeler,
hekimlerin sürekli eğitimlerini sağlamak çabalarına girmişlerdir. Kimi ülkelerde bu
eğitim hükümetler tarafından, kimilerinde ise tıp fakülteleri ve dernekler eliyle
yürütülmektedir. Sürekli eğitim yapan fakültelerde bu işler için kurulan Enstitü
ve bölümler vardır. Aralarında İngiltere, Norveç, Amerika Birleşik Devletleri ve
Kanada’nın da bulunduğu bir kısım ülkelerdeyse Tıp Meslek Dernekleri bu hizmeti
yürütmekte ve yaptırımlara bağlamaktadırlar. Ülkemizde tıp fakülteleri ve
Sağlık Bakanlığı da ara sıra hekimler için gelişme kursları açmış, çeşitli
kurum ve kişilerce hekimlerin hastalık tanı ve tedavi işlevlerini geliştirme amacı
güden dergiler yayınlamıştır. Ancak bu konu hiç bir zaman geniş ve sistemli bir
şekilde ele alınmamıştır.
Hekimlerin sürekli
eğitiminde en aktif olan sektör ilaç sanayidir. İlaç üreten firmalar tüm hekimlere
erişecek şekilde bir eğitim programı yürütmektedirler. Öyle görünüyor ki, bu
firmaların yayınları ve bir bakıma eğitici sayılacak reprezantanları da olmasa bir
kısım hekimlerimiz tıptaki gelişmelerden habersiz kalacaklardır. Ancak ilaç
sanayiinin bu çabaları, halka tedavi hekimliği ve koruyucu hekimlik hizmetini daha iyi
götürme amacıyla değil, ürettikleri ilaçların daha fazla satılmasını sağlamak
için yapılmaktadır. Bu nedenle yanıltıcı olma olasılığı vardır. Yayınlanan
dergilere gelince, bu dergilerdeki yazıların çoğunluğu, bilimsel yönden değerli
olmakla birlikte, hekimin tıp uygulamalarında yararlanabileceği nitelikte değildir. Sürekli eğitimde kullanılan yöntem, araç ve
gereçler şunlardır:
1. Dergi ve Kitaplar,
2. Programlanmış
öğretim gereçleri,
3. Görsel ve
İşitsel eğitim gereçleri,
4. Eğiticilere
danışma,
5. Uygulamalı
eğitim,
6. Mesleki
toplantılar.
Türk Tabipleri
Birliği Merkez Konseyi, önümüzdeki yıllarda kademeli olarak geliştirilen bir
sürekli eğitim programı uygulayarak hekimlere ve halkımıza yararlı olmak
kararındadır. Çıkardığımız bu dergi, bu alanda attığımız ilk adımdır.
Dergimizin politikası hekimlerin, halkımıza yaptıkları hizmeti çağın teknolojik
düzeyinde tutmalarına yarayacak yazıları yayınlamaktır. Bu, ancak hizmete gönül
vermiş siz meslektaşlarımızın sürekli ilgi, eleştiri ve yardımlarıyla
başarılabilir. Yazı göndererek, dergiyi eleştirerek ve önerilerde bulunarak derginin
değerinin artmasını sağlayacak arkadaşlarıma ve emeklerini gönüllü olarak
halkımıza ve hekimlere hizmete adayan yayın kurulu üyelerine, derginin
çıkarılmasında öncülük eden İstanbul Tabip Odası Yönetim Kuruluna kendim ve
Birliğimiz adına teşekkürlerimi sunarım.
|