Hekimlik ve Açlık Grevi*
Cumhuriyetimiz
kurulalı 66 yıl oldu ama, bizi yönetenler Osmanlı İmparatorluğunun geleneklerinden
henüz kurtulamadılar. Bazı hükümlülerin açlık grevlerini kırmak için yönetimin,
-adam öldürme pahasına da olsa- zor kullanması, bunun örneklerinden biridir. Otokrat
düzende, yönetenler buyurur, herkes o buyruğa uyar. Uymayan olursa Adalet Bakanı
sayın Sungurlu’nun dediği gibi “Devlet gücünü kullanır ve kararını
uygulatır”. Uygulama için kullanılan yöntem Anayasaya, İnsan Haklarına ve onuruna
aykırı olsa bile. Adalet Bakanlığı hükümlülere baskı yapmak için ne yapıyor?
Bir genelge çıkarıyor ve “açlık grevinde olanlara tuz ve şeker verilmez” diyor.
Bunun tıp yönünden anlamı, “Bu kişileri öldürün” demektir. Ancak öldürme
yönteminde asmak, tabanca veya bıçak öngörülmemiş, elektrolit dengesini bozmak
yeğlenmiştir.
Bu yazıyı yazmaya
Aydın Cezaevi’ndeki açlık grevi sona ermeden başlamıştım. Cezaevlerinde bu ve
buna benzer olayların tekrarlanabileceği kuşkusundayım. Bu nedenle yazının giriş
paragrafını korudum. TTB Merkez Konseyi, hükümlülerin açlık grevinden
vazgeçmelerini sevinçle karşılamıştır. Bundan sonra Adalet Bakanlığı’nın bu
ve benzeri üzücü olaylara neden olmamasını bekliyoruz.
Şimdi biz hekimlere
düşen görev, açlığın hükümlülerde bıraktığı izleri tedavi etmektir.
Hükümetten, hükümlülerin tedavisinde insanca davranmasını, hastanelerde
hükümlüleri zincire vurdurma uygulamasından vazgeçmesini ve tedavi için hekimlerin
gerekli gördüğü her önlemi almasını bekliyoruz.
Hekim olduğumuz zaman
herkesin yaşam hakkını koruyacağımıza ant içtik. Andımız hükümlüleri de -idam
mahkumları dahil- kapsar. Bu nedenle hükümlülerin sağlığının ve onurunun
korunması bizi ilgilendirir. Onların yaşam ve onurlarını korumak için çaba harcamak
görevimizdir. Tedavi isteyen herkese elimizden gelen yardımı yaparız. Muayene ve
tedavi olmak istemeyen bir kişiyi de muayene ve tedavi edemeyiz.
Yazımı hapishane
yöneticilerinin hekim arkadaşlarımıza, yönetimin işine gelecek şekilde
davranmaları için yaptıkları baskının adalet camiasına yakışır bir davranış
olmadığını belirterek bitirmek istiyorum. Bir çok arkadaşımız bu isteklere
cesaretle karşı çıkmaktadır. Bu örnek davranışlarından ötürü
meslektaşlarımızı içten gelen duygularla kutluyoruz.
|