Onun İçin Yazdılar

Ali Rıza Erkan

(Sağlık Bakanlığı'ndan emekli Şube Müdürü)

Hocayı , 1943 yılında Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Şubesi Mütehassıslığı'na atandığı günlerde tanımak onur ve mutluluğuna erdim. Hoca, ilk iş olarak "Bulaşıcı Hastalıklar Bildirge Fişi"ni bastırmıştı. Hoa ile 1958-1960 yıllarında UNESCO Türkiye Halk Sağlığı Eğitimi Milli Komitesi'nde ve ondan sonraki yıllarda da Sağlık Bakanlığı'ndaki Müsteşarlığı sırasında çok yakın ilişkilerim oldu ve sağlık eğitimi alanında çok yararlandım. Söz geçen Komiteyi kuran ve Başkanı bulunan Hocaların Hocası Ord.Prof.Dr.Tevfik SAĞLAM Paşa, FİŞEK'I çok sever ve çalışmalarını takdir ederdi. FİŞEK Hoca sağlık eğitimine gönül vermişti.1960 yılı Temmuz ayı içinde Hıfzıssıhha Okulu'nda düzenlediği Uluslararası Sağlık Eğitimi Semineri'ne ülkemizden ve dünyadan bir çok ünlü bilim adamı katılmış ve seminer sağlık eğitimcileri için çok yararlı olmuştu.

Hoca, Müsteşarlığı sırasında Sosyalizasyon ve Nüfus Planlaması gibi iki önemli kanunun çıkmasını sağlamıştı. Ancak, bazı çevreler Nüfus Planlaması Kanunu'nu ve özellikle Hoca'yı hedef alarak FİŞEK için "Soyumuzu kurutacak" dediler. Sözü geçen Kanunun değeri ve önemi sonradan anlaşılarak çok şükür soyumuz kurumadı.

Hoca, çağdaş ve demokrat bir kişiliğe sahip olduğu için doktor olmayan memurlara da değer verirdi. Örneğin, Müsteşarlığı sırasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çıkmıştı. Kanunun sağlık personeli yönünden uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla, Genel Müdürlerin başkanlığında bazı komisyonlar kurdurmuştu. Bu komisyonlarda, benim gibi eski memurlara da görev vermek suretiyle bizi mutlu etmişti.

Hoca ile birçok toplantı ve kongrede bulundum. Toplantılarda çıkmaza girme eğilimi gösteren konulara, kendisine has yorumu ve buluşu ile çözüm yolu bulur ve istenilen sonucun alınmasını sağlardı.

1960 yılında Ankara Hastanesi'nde ikinci kez safra kesesi ameliyatı olmuştum. Bir gecenin geç saatlerinde Hastane Baştabibi rahmetli Abidin Ara yanıma gelerek, "Müsteşarımızın selam ve geçmiş olsun dileklerimi getirdim" dedi. Hoca'nın bu insancıl ve asil tutumundan çok duygulanmdım ve mutlu oldum.

Hoca, Müsteşaralığı zamanında Sağlık Bakanı bulunan rahmetli Prof.Dr.Ragıp Üner ve Dr.Yusuf Azizoğlu ile uyum içinde çalışmış ve mesaisi daima takdir görmüştü.

FİŞEK, ikinci kez Müsteşarlıktan ayrılma mecburiyeti karşısında akalınca Hacettepe Tıp Fakültesi'nde hocalık görevine başladı ve bir şans eseri olarak oğlu İLHAN'ın da hocalığını yaptı. Sonraları İLHAN'ın ve gelinimizin nişan yüzüklerini taktı ve ayrıca nikah şahitliğini yapma lütfunda bulunarak ERKAN ve USLU ailelerini mutlu etmişlerdi.

Hoca, ameliyat ve hastalık sonucu 3 Kasım 1990 tarihinde ebediyete intikal etti. Ölümü, bilim ve tıp camiasında derin üzüntüler yarattı. Gerek kişisel ve gerekse yüzlerce hekimin ve öğrencilerinin adlarını taşıyan müşterek ve kişisel taziyet ilanları günlerce gazetelerde yayınlandı.

6 Kasım 1990 tarihinde Sağlık Bakanlığı bahçesinde yapılan törende emekli memurlardan Mehmet ŞEKERCİ yanıma yaklaşarak hoca için "Güzelliğinden yüzüne bakılamazdı" dedi. Şekerci doğru söylemişti. Ancak, çok yoğun çalışmaları nedeniyle o güzel yüzü solmuştu. (1 Kasım 1994)