Onun İçin Yazdılar

Necati Dedeoğlu

NUSRET HOCAYI ANMAK

3 Kasım 2015

Her yıl 3 Kasımda ailesi, sevenleri Nusret Hoca’nın mezarı başında toplanır, onu anarlar. Hocayı yakından tanıyan bir yaşlı hocamız kısa bir konuşma yapar. Çelenk koyar, biraz ayaküstü sohbetten sonra birbirimizi tekrar ve sağlıklı görmüş olmaktan memnun, ayrılırız. Törene katılacak kişi kalmamış olduğu için bu yıl Nusret Hoca'nın mezarı başında toplanılamayacağını üzülerek öğrendim. Her yıl yapılagelmekte olan Prof.Dr. Nusret Fişek etkinlikleri anma ve ödül töreni ise saat 17:00 den sonra Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde yer alacak)

Hocamızın vefatının üzerinden 25 yıl geçtiği bu yıl tören biraz buruk olacak. Değerli eşi Perihan Hanım aramızdan ayrılalı çok oldu. Hocamızın büyük oğlu, Siyasal Bilgiler Fakültesinin sevilen hocası Kurthan Fişek 3 yıl önce vefat etti. Küçük oğlu, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Fişek rahatsız. Nusret Hocayı yakından tanıyan yaşlı hocalarımız da artık yoklar.

Hocamız Nusret Hasan Fişek Kurtuluş Savaşı'nın önde gelen komutanlarından Tümgeneral Hayrullah Fişek'in oğludur. 21 Kasım 1914’de doğan Prof. Dr. Nusret H. Fişek, 1938 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirmiş, 1941’de Bakteriyoloji uzmanı, 1946’da Biyokimya uzmanı olmuş, 1952’de Harvard Üniversitesi’nden tıp bilimleri doktora derecesi almış, 1955’de Biyokimya doçenti, 1966’da Halk Sağlığı profesörü unvanı almıştır. “Sağlık hizmeti herkesin temel bir hakkıdır.” düşüncesinin yılmaz bir savunucusu olan, Refik Saydam Hıfzıssıhha Okulu Müdürlüğü,Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı ( 1960-65), Hacettepe Üniversitesi Toplum Hekimliği Enstitüsü Müdürlüğü, Türk Tabipleri Birliği Başkanlığı (1984-90) gibi çok sayıda görevi üstlenen Prof. Dr. Nusret H. Fişek, aynı zamanda Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü Aşı Kontrol Laboratuvarı Şefliği, Avrupa Biyolojik Standardizasyon Birliği Eksper Komitesi Üyeliği, Dünya Sağlık Örgütü Danışmanlığı, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü Kurucu Müdürlüğü, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığı ( 1966-83), ve Dünya Sağlık Örgütü İcra Komitesi Üyeliği ( 1964-67), yapmıştır. İngiliz Kraliyet Akademisi dahil pek çok kuruluş tarafından “Şeref Üyeliği” ve çeşitli ödüller ile onurlandırılmıştır. Türkiye’de Halk Sağlığı disiplininin kurucusu, nüfus planlaması hizmetlerinin ve sosyalleştirilmiş sağlık hizmetlerinin mimarı olan Prof. Dr. Nusret H. Fişek, 3 Kasım 1990’da vefat etmiştir.

Bir yaşam içine bu kadar çok görevi başarı ile tamamlayabilmenin sırrı Nusret Hoca’nın zekası kadar disiplini ve çalışkanlığıdır. O sadece söyledikleri ile değil davranışlarıyla ve yaşam biçimiyle de etrafındakilere örnek olmuştur. “Öğrendiklerini uygulamayan kişi sırtında kitap taşıyan eşekten farksızdır” derdi. En genç öğrencisine bile hoşgörü ve saygıyla yaklaşır, hep beraber bilim üretmeye, iş yapmaya önem verirdi. “Tek saz dönemi geçti, şimdi orkestra çağıdır” derdi. Masasının arkasındaki tahtada “ Duyarsam unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam öğrenirim” Çin atasözü vardı. Savunduğu her şeyi bilimsel temele dayandırırdı. Bilimsel yönteme bağlılığı ile hepimize “Gözlem, hipotez, gerçekleme ve genelleme” aşamalarından geçmeden ileri sürülen görüşlere kuşku duyulması gerektiğini öğretti.

Hocamız çağdaş hekimliğin ilkelerini her ortamda tekrarlardı.

–Bir toplumda en önemli hastalık en çok görülen, en çok öldüren ve sakat bırakan hastalıktır.

-Hastalıkların oluşumunu biyolojik ve fizik etmenler kadar sosyal etmenler de belirler.

-Hekimliğin amacı hastalık tedavi etmek değil insanların sağlıklı yaşamalarını sağlamaktır.

-Sağlık, sağlık hizmetlerinden çok beslenme, eğitim çalışma ve yaşam koşullarının niteliğine bağlıdır.

Hekimlik uygulamaları, tıp eğitimi, hekimlik ahlakı gibi konulara da ilgi duyan ve bu konularda eserler veren Nusret Hoca sadece Halk Sağlığı Uzmanlarının değil, tüm hekimlerin öğreticisi olmuş sağlık hakkı savunuculuğu ve koruyucu hizmetlere adanmış bir ömür ile de halkımızın sağlığına önemli katkılar sağlamıştır.

Nusret Hoca’nın dünyaya örnek olan Sosyalizasyon uygulaması halktan yana olmayan politikacılar tarafından önce yozlaştırılmış, sonra kaldırılıp yerine tedavi edici hizmet ağırlıklı Aile Hekimliği getirilmiştir. Tabipler Birliği Başkanı olarak hep hükümetlere karşı sağlıkçıların haklarını savunmuştu. Bugün geldiğimiz noktada hekimlere her gün bir saldırı var.

Hocamız vefat etti ama sağlık hakkı, sorunlara bilimsel yaklaşım, çağdaş hekimlik mücadelesi öğrencileri tarafından sürdürülüyor, sürdürülecek.