"Halk Sağlığında Gündem" Bülteni'nden
Kasım, 2011
Öğretmenimiz ve İdolümüz Nusret Fişek
* 1969-70 yılları. Dönem I öğrencisiyiz. Nusret beyle ilk defa “Sosyal Hekimlik” dersinde tanıştık. Birinci dersten çıktığımızda bütün sınıf (150 kişi) “Toplum Hekimliği” ihtisası yapmaya karar vermiştik. Sonraki yıllarda çok fire verdik ve mezun olduğumuzda Toplum Hekimliği uzmanlığı sınavına başvuran 25 kişi kalmıştık. O zamanlar TUS yoktu, her bölüm asistanını kendi yaptıkları sınavla alıyordu. Nusret Bey bize Zeka Testi, İngilizce Testi ve çok basit sorulardan oluşan bir Bilim Sınavı yaptı. Sınav süresince başımızda durdu, sınavı erken bitirip çıkanların kağıdına o andaki saati yazıyordu. (Herhalde puanı aynı olanlar arasından seçim yapmayı kolaylaştırmak için) O tarihlerde zeka sınavı yapan başka bir bölüm yoktu.
* Bölümdeki 6 aylık kursta Biyoistatistik dersimize giriyordu. Sınavda diğer soruların yanı sıra toplama, çıkarma işlemleri de sormuştu. Biz anlamsız bir şekilde yüzüne bakınca, “bunları dikkatinizi ölçmek için soruyorum, dikkatli olmak bilmek kadar önemlidir” demişti.
* Kaçıncı sınıfta olduğumuzu hatırlamıyorum, bir gün arkadaşlarla Morfoloji binasının önünde eyleşirken Nusret Beyi gördük. Karşıdaki binadan geliyordu, kucağında üst üste yığılmış birçok kitap vardı, çenesiyle de üstten bastırıyordu. Yardım etmek için koştuk, fakat kitapları kucağından almamız mümkün olmadı.
* Nusret Bey elini hiç öptürmezdi. Ben de onun elini öpmeyi çok istiyordum. Asistanlığım sırasında birkaç kez teşebbüs etmiş, fakat başaramamıştım. Hatta nikah şahitliğimi yaptığı gün bile elini öptürmemişti. Sonunda kalça (?), femur (?) kemiği kırığı nedeniyle hastanede yatarken ziyaret ettiğimde elini öpebildim. Hoca boş bulunmuştu.